Rize Pazar – Ömrün akıp giden ırmak gibi olduğu söylenir hep. Şimdi 70 yaşına merdiven dayamış, saçlarına Karadeniz’in dumanı inmiş bir Pazar çocuğu olarak geriye dönüp bakıyorum da; o ırmak, benim için hep emekle, alın teriyle aktı.
Çocukluğum, Rize Pazar’ın o bereketli topraklarında başladı. Daha bıyıklarımız terlemeden, hayatın zorlu coğrafyasında ayakta kalmanın mücadelesini öğrendik. Bu memleketin insanı gibi, ben de genç yaşta ellerimi toprağa, tezgâha, hayata uzattım. O gün bugündür, bir gün bile çalışmadan geçmedi. Çünkü bizde, ekmeğin kıymeti, ancak zorlukla kazanıldığında bilinir.
50 Yılın Haberi ve Hüznü
Ama benim hayatımın en büyük tanığı, tam elli yıl boyunca elimden düşürmediğim kalemim oldu. Gazetecilik... Dört mevsimi, dört kuşağı ve nice siyasi çalkantıyı haberleştiren o uzun soluklu meslek. Basının mutfağında geçen o yıllar; bir yandan beni yordu, yıprattı; diğer yandan bu toprakların dürüstlüğünü, vefasını ve hırçınlığını bizzat yaşama fırsatı verdi. Her bir satırda memleket aşkını, her bir manşette hakikat arayışını ilmek ilmek işledim.
Şimdi emekliyim. O eski koşturmaca yok belki ama ruhumdaki o ilk günkü heyecan, bambaşka bir rotada devam ediyor.
Kaçkarlar: Rize-Trabzon-Artvin Arasındaki Sığınağım
Artık benim yeni haber merkezim, Rize’den Trabzon’a, oradan Artvin’e uzanan Kaçkar Dağları.
Hafta sonları, başımı alıp gitmek... İşte benim yeni ritüelim bu. O heybetli dağların arasında kaybolmak, o keskin zirvelerin buzullarıyla selamlaşmak... Bu yolculuklar, benim için bir kaçış değil, öze dönüş. O gürültülü kent hayatından sonra, Kaçkarların sükûneti, dumanlı etekleri bir nevi sığınak oluyor.
O yaylalarda, o patikalarda yürürken, 70 yıllık ömrümü gözden geçiriyorum. Çocukluktan bu yana gösterdiğim her emeği, basın hayatında verdiğim her kavgayı, tırmandığım her tepede yeniden yaşıyorum. O dağların her bir taşı, adeta geçmişten gelen bir fısıltı taşıyor.
Hayat, bizi yorsa da, yaşlandırdı da; ruhumuzu hep genç ve dinamik tutan bir tutku bulmak zorundayız. Benim tutkum da; kalemin ucundaki kelimelerden, Kaçkarların zirvesine uzanan o nefes kesen manzaralara doğru yol almak oldu.
Selam olsun alın teriyle yaşayanlara, selam olsun dağların vefasına.