Tüm mazeretler geçersiz
“(Savaşa gitmemek için) Yemin edenler (münafıklar), savaşa giden Allah’ın Elçisi’nin arkasından (gitmeyip) oturduklarına sevindiler. Onlar malları ve canları ile Allah yolunda mücadele etmekten hoşlanmadılar. Sonra insanlara “Bu sıcakta savaş için çıkmayın” dediler. Eğer anlayabilirlerse! Onlara deki “Cehennem sıcağı bundan daha şiddetlidir.”
“Artık, bundan böyle (dünyada) az biraz gülsünler; fakat kazandıklarının bir karşılığı olarak (ukbada) çok ağlayacaklar!”(Tevbe: 9/81-82)
Hadis-i Şerif
“Allah katında hiçbir şey, iki damla ve iki izden daha sevimli değildir.
Allah korkusuyla akıtılan gözyaşı damlası ve Allah yolunda dökülen kandamlası… İki iz ise, Allah yolunda çarpışmaktan kalan cihad izi ve Allah’ın emrettiği farzlardan birini yerine getirmekten kalan ibadet izidir.”(Tirmizi, Fedailül Cihad, 26)
Yorum
“Mazeretçi mantık, sadece o çağa özgü, bu ayetin ilk muhataplarının yaşadığı çağa özgü bir mantık değildir. Mazeretçi mantık her çağın mantığı… Bu mantık eğer mazeret üretmeye başlarsa, “Allah’a ve Rasulüne bile mazeret üretebilme yeteneğine” sahip bir mantık, bir akıl. Onun için bu ayetleri mazeretçi akla tokat gibi bir cevap olarak görmek lazım.
Kul Ki o tokat gibi cevap geliyor. Bu mazeretçi akla şöyle de: “Onlara; Cehennem ateşi daha sıcaktır” de. “Tabii ki bunun bilincine varırlarsa!”
Bu da apayrı bir problem… Çünkü sorun yaklaşım sorunu, algılama problemi var. Eğer algılayabilirlerse. Onu algılayamaz. Neden algılayamaz ikiyüzlü akıl. İkiyüzlü akıl aslında elenmiştir. Geri bırakılmıştır, elenmiştir. Fakat ikiyüzlü akıl baktığı yerden kendisini elenmiş olarak görmez, atlatmış olarak görür. Onları atlatmış olarak.
Hakikati, Allah’ı, Peygamberi atlatmış olarak görür. Allah ona “sen elendin” derken, o kendisine “iyi atlattın” der. Onun için de ikiyüzlü mantık algılayamaz. Yaptığı o korkunç yanlışı algılayamaz. İşte bu, fark budur.”
Vatanları için canlarını seve seve feda eden tüm şehitlerimize rahmet, gazilerimize acil şifalar, şanlı milletimize de başsağlığı diliyorum
