Hayatımız boyunca, “gönüllere köprüler kurarak” hizmet aşkı hiç bitmeyen insanlar tanırız çevremizde. Bu insanlar çevremizde çok azdır ve bir ömür boyu yaşadığı cemiyete “ibadet aşkı” ile hizmet etmek için çırpınır dururlar.

Bu insanların karşılık beklemeden yaptığı hizmetler, eldeki imkânlar göz önüne alınınca çokta başarılı oldukları görülmektedir. Okuduğunuz bu yazıyı kaleme almamdaki neden şudur; bu fedakâr ve başarılı insanlara çalışmalarında “maddi ve manevi” olarak daima destek olmaya çalıştığımı hissettirmek ve daha geniş kitlelere bu iki değerimizi yaptıkları işin mahiyetiyle birlikte tanıtmak…

Bu dostlarımız; büyük bir fedakârlıkla, “Rize Kültürüne” verdikleri önem ve emekle ortaya koydukları eserlerle daha şimdiden hepimizin hayır dualarını ve övgülerini alarak Rize’nin tarihine isimlerini yazdırmışlardır.

Rize’nin iki güzide evladından bahsediyorum.

Bu iki değerli insan; Recep Koyuncu ve Özcan Beyaz dostlarımızdır.

Bir taraftan, Rize’nin, kültürüne, geleneğine, inancına, ahlakına dair dünden bugüne yazılan, çizilen, üretilen ne varsa onları yeniden gün yüzüne çıkarmaya çabalarken, diğer taraftan da gelecek kuşaklara günümüzden seslenen yeni eserlerin altına imza atmaktadırlar.

Rize’nin “kültürüne, geleneğine, ananesine” hizmet eden iki mütevazı insandır sevgili Recep Koyuncu ve Özcan Beyaz.

Bu iki değerli hemşerimiz, çok köklü ve anlamlı bir geleneğe sahip “Rize Kültürüne” sahip çıkarak, hem var olanı sahip çıkan hem de üreten bu iki insanımız her türlü övgüyü hak etmektedirler.

Güzel memleketimin bu iki güzide insanının hayat sloganı; “her şey Rize kültürü ve geleneğini yaşatmak içindir.”

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturuna sahip olan bir düşüncenin hayat bulmuş halini “geleneği yaşat ki Rize kültürü yaşasın” şeklinde hayatlarına formüle eden ve uygulayan iki Rize aşığı değerimizdir kıymetli Dostlarımız.

Recep Koyuncu, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde imam olarak Rize’de görev yapmaktadır. Bir yandan insanlara imam olarak hizmet verirken, bir yandan da Rize’nin geleneğini dert edinerek, yıllardır şehrin geçmişini geleceğe taşımak için büyük bir özveri ile “belge ve bilgi toplayarak”, ve bu belgeleri kitaplaştırmak suretiyle “Rize’nin hafızasını” kayıt altına almaktadır.

Recep Koyuncu, birkaç yakın çalışma arkadaşıyla birlikte, bıkıp usanmadan, Rize’nin hafızasını oluşturacak kitap çalışmalarına imza atmaya devam ediyor. Yemek kültüründen, evlilik adetlerine; mezar taşlarından, Osmanlı Devletinin arşivlerinde bulunan Rize’ye dair bilgilere kadar, büyük bir emek isteyen onlarca kitap çıkarmayı başarmıştır bugüne kadar. Zaman zaman sosyal medyada duyurarak Rize Meydanında tüm Rizelilere bedava kitap dağıtma etkinliği de yapmaktadır

Rize’de kurduğu “Çınar Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği” ve “Rize İhtisas Kütüphanesi” vasıtasıyla, Rize yöresinde tarih içerisinde hayat bulan “gelenek ve görenekleri” kitaplaştırmanın yanında, Rize bölgesinden topladığı bütün bilgi ve belgelerden oluşan “Dijital Rize Arşivi” çalışmalarına ara vermeden devam ediyor.

Bugüne kadar kayıt altına alarak kitaplaştırdığı konular hakkında “Recep Koyuncu Dostumuzun” şöyle bir tespiti var; “…bir milletin, tarih boyunca elde ettiği maddi ve manevi değerlerin tümünü oluşturan kültür, o milletin geçmişini geleceğe taşımaktaki en önemli aracıdır. Geçmişle gelecek arasında bir köprü vazifesi gören kültür, bize o milletin her bir ferdi için doğumundan başlayıp evlenme ve ölümü arasında geçen zaman zarfındaki bütün yaşantısı, davranış biçimleri, ekonomik ve sosyal yapıları hakkında bilgiler sunar… Bu çalışmalarımızın yöremiz kültürünü gelecek kuşaklara aktarmadaki görevini yerine getirme ümidiyle…”

Şimdiye kadar tanıdığım en çalışkan ve üretken insanlardan biridir sevgili Özcan Beyaz Dostum.

Genç bir delikanlı iken İstanbul’da bulunan Çayeli Derneği bünyesindeki “Çayeli Gençlik Derneğinde” başladığı “hizmet yolculuğuna” bıkıp usanmadan bugünde aynı hevesle devam etmektedir. Rize Kültürünün içinde çok önemli bir yere sahip olan Çayeli kültürü hakkında yıllardır yazan çizen, dergi ve kitaplar çıkaran bu dost insan, her Çayelilinin gönlünde daha şimdiden çok değerli bir yere sahip olmuştur.

Özcan Beyaz dostumuzda bir kurumda çalışan, alın teri ile kazandığı parayla çoluk çocuğunun iaşesini karşılarken, bir taraftan da gönlündeki Çayeli sevgisine hizmet etmek için büyük bir özveri ve zaman vererek kitaplar, dergiler çıkarmakta ve çeşitli etkinlikler düzenlemektedir.

Uzun yıllardır, “Eyüp Rizeliler ve Rize’yi Sevenler Derneği” bünyesinde çıkarttığı “Rize’m Dergisi” tüm Rizelilerin yüz akı bir dergisi olmayı hak etmiştir.

Yıllar önce bir grup arkadaşıyla birlikte öncülük ettiği “Çayeli Sevdalıları” isimli şiir kitabından sonra şimdide, Çayeli üzerine şiirleri olan tüm hemşerilerimizin katılımıyla oluşturulan şiir kitabı “Çay Çiçeği”ni çıkarmayı başarmıştır. Bu kitabın bir özelliği de ilk defa olarak “9 Mart Çayeli’nin Kurtuluş Günü Anısına” Çayeli konulu şiirler olması ve birçok kategoride ödüller verilmiş olmasıdır.

Rize’mizin yetiştirdiği, tanımaktan ve onlarla dostluk kurmakla büyük keyif aldığım iki değerli insanı yazmak benim için büyük bir gurur ve mesuliyetti. Bu iki Rize aşığı dostum; “Rize Kültür ve Geleneğine” bundan sonrada üreterek katkı yapmaya deva edeceklerdir diye inanıyorum. Bize düşen bu iki değerimize ve isimlerini burada zikretmediğim bir çok Rize aşığı insanın çalışmalarına elimizden geldiğince yardım edip destek çıkmaktır.

Rize’mizin gönüllü “Kültür Elçileri” olan ve dünden bugüne oluşan bir “şehrin hafızasının” yok olmaması ve gelecek kuşaklara aktarılması için çabalayan bu güzel insanların bizlerden başka bir isteği de yoktur zaten!

Görüşmek üzere; Allah’a emanet olun…