On yedi yıldan beri iktidarda bulunanlar, ülkemizin maddi ve manevi sıkıntılarından sorumlu değilmişler gibi hala geçmişi eleştirerek iktidarımızı biraz daha nasıl sürdürebiliriz diyerek olmadık bahanelere sarılmaları gerçekten inanılır gibi değil!
Bugün ülkemizde sosyal-siyasal-ekonomik meselelerimizin her biri kangren haline dönüşmüştür ama mevcut iktidar ve onun borazancıları hem “beka sorunumuz “ var deme pişkinliğini göstererek hem de her şeyin yolunda olduğunu ifade etmekten geri durmamaktadırlar!

 

Doğrusu bu yaman çelişkiyi ben de duyarlı olanlarınız gibi hayretle takip ediyorum!
İktidar ve şakşakçıları (ki bu koroya Milliyetçi bir parti olan MHP’de katılmıştır!)ülkemizde olup bitenleri görmemezlikten gelerek hala Türk Milletini kandırmaya nasıl devam edebilmektedirler aklım fikrim almıyor!
İktidarın her alanda on yedi yıllık iddiası; mevcut uygulamaları nedeniyle ve kendi ağızlarıyla ülkemizin “beka sorunu” var demeleri nedeniyle bugün temelden çökmüştür!
Bu iktidarın iddiası; “Türkiye şaha kalkıyor, sosyal adaletin, barışın, kardeşliğin, özgürlüklerin, üretimin tavan yaptığı” bir iktidar süreci yaşandığıyla ilgiliydi. Yaşanılanları tarafsız ve objektif bir değerlendirmeye tabi tutan her insaflı kişi, bu durumun adını Türkiye şaha kalkıyor değil ancak ”Türkiye’nin ekonomisinin; tarımının, hayvancılığının çözülme ve yıkılma süreci” adı verilmesi gerektiğini idrak edebilmektedir!

Ülkemizde bir gelişmeden çok, bir çözülmeden ve sıradanlıktan söz ederken gerçekten de büyük bir ıstırap duymaktayım!
Türkiye olumlu anlamda değişiyor demek için ortada önemli gelişmeleri tespit etmek, görmek gerekmez mi?
Allah aşkına, bu iddialarda bulunan iktidar sahipleri ve onların destekçileri elle tutulur ne gösterebilirler ki! Yap işlet devret mantığıyla yapılan otoyol, hastahane ve kamu binaları derseniz biz de Cumhuriyetin bütün kazanımları olan kurum ve kuruluşları nasıl birilerine paşkeş çekerek sattığınızı gözünüze sokarız!
Bakın ne demek istediğim daha iyi anlaşılabilsin diye bu iktidar zamanında Ülkemizde neler olmuştur kısaca bir göz atalım…
Sosyal adalet kavramı yerlerde sürünmektedir!
Devletin hukuku artık adalet dağıtmamaktadır!
Devletin kurumları arasında ki güven ortadan kalkmıştır!
Dün mevcut olan çatışma alanlarına bu iktidar sayesin de yenileri eklenmiştir!
İnsanımız işsizlik ve ona bağlı olarak sefaletle boğuşmaktadır!
Ülkemizde ki manevi çöküntü bu iktidar dönemin de daha da derinleşmiştir!
İktidar kendi tabanı üzerinde ki otoritesini basın-yayın ve devletin diğer bağımsız olması gereken kurumları üzerine de kurma gayreti sonuç vermiş!
Bugüne kadar ki tüm başarısız işlerini tek bir kalemde silmek için bütün suçu dün ki ortakları olan “paralel yapı “ üzerine boca etmişlerdir!

Bütün bunlardan sonra iktidar olanlar ve onların sözcüleri hala “Türkiye iyi yönetiliyor, her şey yolunda” diyebilmeleri akıl ve izanla bağdaşır mı, sorarım size?
Ülkemizin bu iktidar eliyle geldiği noktayı gerçekten çok iyi analiz etmeliyiz.
Türkiye kabuk değiştiriyor ve her alanda çağ atlıyor diyenlerin, bugün “ülkemizin beka sorunu” var demelerinin mantığını izah edebilenlerimiz var mıdır acaba?!
Bir yazımda ifade ettiğim gibi; paranın, statünün, koltuğun ve gücün şımarttığı, kalibresi düşük bir sürü insanın yönettiği bir Türkiye ile karşı karşıyayız!”
Bu durumu gören ama ses çıkarmamakta özenle imtina eden insanımızın ruh muvazenesi de gittikçe bozulmuş ve sağa sola yalpalamalar başlamıştır!
Öyle sanıyorum ki; tarihimizin hiçbir döneminde bu kadar feci bir şekilde ruh dünyamızın ahengi bozulmuş olsun!
İşin acı olan tarafı ise; kendilerini “değişimci parti” diye ifade eden bir iktidar döneminde bütün bunların olmuş olmasıdır!
On yedi yıllık iktidarları süresince ülke menfaati adına yapılan hiçbir şey yoktur ortada diyemem, bu haksızlık olur; fakat yapılamayan ve “çözülen!” çok şeyimizin olduğunu söylemek boynumuzun borcudur!

Beka meselesi diyerek “toplumun aklını çelmeye çalışanlar”, aslında iktidarlarını biraz daha sürdürmenin peşindedirler!

O yüzdendir ki; iktidarın Türk Milletine vereceği bir şey de yoktur bu saatten sonra!

Son olarak şunu da ifade edeyim; bu köşe yazısı 31 Mart’ta yapılacak belediye başkanlığı seçiminin öncesi ve sonrası ilgili bir yazıda değildir!

Görüşmek üzere, Allah’a emanet olun…
 


Dağkağan
26.03.2019 13:26:23
"paranın, statünün, koltuğun ve gücün şımarttığı, kalibresi düşük bir sürü insanın yönettiği bir Türkiye ile karşı karşıyayız!” bu tespitin üzerine ne yorum yapmalıyız ki. kaleminiz daim olsun.

Dursun Ali Mert
26.03.2019 13:36:33
Bu coğrafyada beka endişesi hiç bitmeyecektir,fakat bugün yaşadıklarımız beka ile izah dahi edilemez kansısındayım.

nurten
26.03.2019 15:59:46
Şu seçimler bir an önce yapılsa da kurtulsak bu gerilimden

Hasan Fındık
27.03.2019 09:43:57
Abdurrahman bey gerçeği etraflıca görmeyi size de Allah nasip etsin.Kafanızı kumdan çıkarın.

Mustafa Aydın
28.03.2019 10:41:51
Seçim yaklaştıkça siyasetçilerin ağzı iyice bozuldu. Siyasetçi topluma örnek olması gerekirken daha aşağıya düşürüyor seviyeyi.Bekadan geçtik adam olamıyoruz bir türlü.

Mesele “beka” meselesi değildir!

Abdurrahman Akın

26.03.2019 09:02:47

59