Elektrik süpürgelerinin henüz yaygınlaşmadığı dönemde her evin temizlik aracı olan el süpürgeleri, yerini modern aletlere bıraktı. Bu durum da süpürge üreticisini olumsuz etkiledi. Yarım asır önce 400'e yakın üreticisiyle Türkiye'nin süpürge üretim merkezi durumundaki Edirne'de bugünlerde bu sayı 15 civarında.
Süpürge otunun hasadı, temizlenmesi, sarartılması, bir boy haline getirilmesi, bağlanması gibi pek çok meşakkatli işlemden geçmesine rağmen üreticisine para kazandırmayan süpürgecilik, zamana tamamen yenik düşen diğer el zanaatları gibi sırasını bekliyor.
Usta çırak ilişkisiyle ilerleyen süpürgecilik, para kazandırmadığı için çırak bulmakta zorlanır hale geldi. Ömrünü süpürge üretmekle geçiren birçok usta, emeklilik hakkını kazandıktan sonra atölyesine kilit vurmayı düşünüyor.
Kentte 55 yıldır sömürgecilikle uğraşan Remzi Toros, bir dönem gözde mesleklerden sayılan süpürgeciliğin artık gözden düştüğünü söyledi. Gelinlik kızların çeyiz sandıklarının demirbaşı süpürgenin artık yüzüne bakılmadığını vurgulayan Toros,
'Edirne'de geçmişte 350, 400 süpürge üreticisi vardı, şimdi 15'i geçmez. O da günden güne düşüyor. Bizler son temsilcisiyiz, artık bu zanaat da tarihe yeniliyor' dedi.
Süpürge üreticilerinden Metin Yıldıztaşı da rağbet olmayınca zahmetli işlemlerden geçen süpürgenin alın terinin karşılamaz fiyatlara satıldığına dikkati çekti.
Çırak yetiştiremedikleri için zanaati teslim edecekleri kimseyi bulamamaktan yakınan Yıldıztaşı,
'Eskiden babadan oğula geçen süpürgecilikte para kazanamadıklarını söyleyen evlatlar işi öğrenmiyor, çırak yetişmiyor. Böyle olunca da günden güne kan kaybeden meslek son demlerini yaşıyor' diye konuştu.
Yıldıztaşı, süpürgenin toptan olarak tanesinin 6 liradan satıldığını kaydetti.
sabah gazetesi
