Abdurrahman Akın

Tarih: 15.05.2025 18:42

“Türk Milleti Adına! “

Facebook Twitter Linked-in

Daha önce başarısızlıkla sonuçlanan birinci açılım zamanında(bana göre çözülme süreciydi!) “Anlamadınız! Anlamak İstemediniz!” başlıklı makalemize şu ifadelerle başlamıştım;

Gözümüzün önünde sahneye konan kirli bir oyunu hep birlikte izlerken; kimimiz bu oyunun değirmenine bilerek yada bilmeyerek su taşıdık, kimimiz de bu oyunun farkına vararak “durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak” diyerek endişelerimizi ortaya koymaya çalıştık!

 

Türkiye’nin adım adım ve göz göre göre muhatap olduğubugünkü durumunun müsebbipleri ile ilgili, “gölgesinden bile korkan” bir kısım insan gerçekleri görsün diye yıllar içinde o kadar makale kaleme aldım ki sayısını ben bile hatırlamıyorum!

Bahsi geçen o makalelerden birkaçını seçerek hangi konulara değinmişim, başlıklarıyla birlikte hatırlamak ve hatırlatmak isterim.

Daha 2008’de, siyasetçi, asker ve bürokrat arasındaki çekişmeler yüzünden; Türkiye “Fetret Devri Yaşıyor” uyarısını yaptım!

2011’de “Fetret Devri Devam Ediyor” ; 2019’de ise “Fetret Devri Bitecek Gibi Değil” diye yazdım!

Ergenekon Davaları sırasında “Hepimiz Ergenekoncuyuz”diye yaşanan hukuksuzlukları ve “Oslo sürecinin”yanlışlarını kaleme aldım!

“Gün gelir Anadolu Beylerbeyliğini bile size çok görürler”diye uyardım!

“Anadolu Coğrafyası Türk’ün kaderidir” diye yazdım!

“Beka sorunu yaşamak istemiyorsak” diye, aklımızı başımıza alalım dedim!

Nutuk ‘ta anlatılan “Doğu Anadolu gerçeğini”’ uzun uzunanlattım!

“Ahtapotun Kolları” makalemde, emperyalistlere karşı olması gereken duruşumuzu yazdım!

“Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır” diyerek başımıza gelenler karşında birlik ve beraberlik çağrısı yaptım!

“ABD; emperyalist ve ırkçıdır!hakikatini anlattım!

“Birlik ve Beraberlik Ülküsünü” defalarca kaleme aldım!

“Hiç kimse  ‘görmek istemeyen kadar’ kör değildir!” diyerek doğruları görelim istedim!

Ülkemizde her alanda bir ”kaht-ı rical” dönemi yaşandığını misallerle anlattım!

“Yarın çok geç olabilir” diye defalarca uyardım!

“Bugün, dünkü günün yarınıdır; Dikkat!” diye avazım çıktığı kadar bağırdım!

“Vatan İhaneti” üzerine geniş izahatlar verdim!

“Kâhin olmaya gerek yok! BOP gözümüzün önünde yol aldı/alıyor!” diye kaç defa aklımızı başımıza alalım diye uyarılar yaptım!

“Türklüğün bir ili var; Ve yalnız bir dili var!” diye ifade ederek, çok dilli eğitimin ülkenin birliğine zarar vereceğini anlatmaya çalıştım!

Sade vatandaşa dönerek “Bizdeki ‘Aydın’ aldatıyor güce biat ediyor” diye uyarıp, dürüst, vatansever insanların düşüncelerine değer verelim dedim!

“Biz ırkçı değiliz; gelenler ‘yad!’” tespitinde bulunarak; başta Suriye olmak üzere, düzensiz gelen göçleri ve ülkemizin başına örülen çorapları yazdım!

Adaletsiz uygulamaları, yolsuzlukları, devletteki liyakatsizlikleri, toplumdaki çürümeyi, siyasetçilerin başımızı döndüren zikzaklarını yazdım!

Siyasetçilerin “kötü üslubunu” ve sonra dönüp topluma dürüstlük dersi verdiklerini yazdım!

“İnsan bozuldu, tuz koktu” diye defalarca uyardım!

 

Terör ve teröre karşı tutumumuzu anlattığım makaleleri kaleme alırken inandığım düşüncelerim özetle şuydu;

Anadolu’nun kapılarını Türk Milletine sonsuza kadar açan Sultan Alparslan’ın da,

Dünyanın en büyük İmparatorluğunun temellerini atan Osman Gazi’nin de,

Türkiye Cumhuriyetini kuran Mustafa Kemal Atatürk’ün de tek hedefi vardır, o hedef;

“ Türk Milletinin bu coğrafyadaki varlığının korunması ve daha ileriye gitmesi ülküsüdür!”

Bu hedefe ulaşmak için dün olduğu gibi bugünde birileri elini taşın altına koymuş, başka birileri ise çeşitli nedenlerden dolayı bu tarihi yolculuğun önüne takoz koymaya çalışmıştır!

 

Beş yıl, on yıl önce değil, daha dün PKK terör örgütü ile görüşüyorlar diye ana muhalefet partisini millete şikâyet edip, insanların milli duyarlılıklarını istismar ederek oy avcılığı yapan, iktidar gücünü elinde bulunduran siyasetçilere ne desek, hangi ağır eleştiriyi yapsak haklıyız! Fakat ülkemizin hukuku son zamanlarda adalet dağıtmadığı için,söyleyeceğimiz her sözü, kaleme alacağımız her yazıyı ölçüpbiçip öyle söylemek zorunda olduğumuzu da ifade etmeliyim!

Bugün Türkiye’de yaşananlar tamda Batı Emperyalizmininistediği şeylerdir!

PKK terör örgütünü besleyip büyüten ve Türk milletinin başına bela eden; Serv’den asla vazgeçmeyen, Lozan’ı ise içine bir türlü sindiremeyen Batı Dünyası; sizi temin ederim ki, eli kanlı terör örgütü ile yapılan anlaşma sonrası elini ovuşturuyordur!

 

Giriş cümlemde “gölgesinden bile korkan” ifadesini kullandığım bir kısım insanımız elbette günü geldiğinde Batı Emperyalizmine ve eli kanlı PKK terör örgütü ile uzlaşan siyasilere boyun eğmeyecektir; fakat ülkemizin adım adım bu noktaya gelmesinin sorumluluğu da verdikleri oylar ile kendilerindedir tespitinde bulunmak isterim!

 

Neredeyse oldubittiye getirilen bu konularda toplumda gördüklerim şudur;

Cumhur İttifakının iki partisi olan AKP ve MHP’ye oy veren seçmenle, birincisini olduğu gibi ikinci açılım sürecini dedestekleyen CHP’nin seçmeni ile, açılıma en baştan beri karşı olan muhalefet partileri, İyi Parti, Zafer Partisi, Anahtar Parti, gibi siyasi partilerin seçmenleri de bir terör örgütüne karşı bu teslimiyetçi açılımı desteklemediklerine meydan yerinde olan birisi olarak şahidim!

Terör örgütü ile varılan mutabakata itiraz edenlere; Yeniden Refah, Gelecek, Saadet ve Deva Partisinin seçmenlerini de ekleyebilirim.

Bu yüzden silah bıraktığını söyleyen ama verdikleri fütursuzca demeçlerle asıl niyetlerini gizlemeyen PKK ve onun TBMM’deki uzantısı parti ile yapılan ne idüğü belli olmayan anlaşma ve mutabakatlar derhal referanduma götürülerek milletin kararına sunulmalıdır!

 

Eli kanlı bir terör örgütü ile yapılan “sözde anlaşmaları”birileri milletimize şirin göstererek “kabul ettirmek” isteyebilir, fakat inanıyorum ki; bu ülkenin insanının kalbi, dün olduğu gibi bugünde millet ve memleket aşkıyla çarpıyor, bu yüzden “Türk Milleti”, vatanı için toprağa düşmüş, herkesimden sivil ve asker “Şehitlerini” asla unutmayacak; yaşanılanlardan duyduğu büyük endişe ve üzüntüsünün sorumlularına zamanı geldiğinde hesap sorabilecek feraseti gösterecektir!

Görüşmek üzere; Allah’a emanet olun…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —