Abdurrahman Akın
Tarih: 15.02.2016 13:25
“ Türk Milleti Adına!”
Hz. Ömer bir gece dolaşırken yaşlı bir kadının durmadan kendisine lanet savurduğunu duyarak sormuş;
“Ne oldu? Neden Ömer’e sövüyorsun?”
Kadın;
“Keçim kayboldu” diye cevap verince,
Hz. Ömer;
“Senin keçin kaybolduysa bunda Ömer’in ne suçu var?” demiş.
Karşısındakinin Halife Ömer olduğunu tanımayan kadının cevabı şu;
“Ömer iyi bir adam olsaydı, şehre iyi bir vali tayin eder, o iyi vali de iyi bir inzibat amiri bulurdu. İnzibat amiri iyi olunca da bekçiler dikkatli ve uyanık olurdu, hırsızlara keçimi çalmak fırsatı vermezlerdi!”
Yaşlı kadının, bu fıkrada ki devlet ve idare felsefesi, mülağa payı bir tarafa bırakılırsa doğrudur. İktidar edenlerin kişiliğin de “adam kayırma “ duygusu olmasaydı bugün sıkıntısını çektiğimiz Doğu ve Güney Anadolu bölgelerimizde ki valiler, polis müdürleri tedbirler alırlardı bugün yaşadıklarımızı yaşamazdık!
Kanaatimce, Cumhuriyet tarihi boyunca bugün yaşadıklarımıza ikinci bir örnek gösteremez hiç kimse! Bu yaşadıklarımız da, hükümetin, devleti idare edenlerin çok büyük vebalı vardır…
Türk Tarihini papağan gibi ezberlemekten öteye gitmeyenler ya da ülkenin jeopolitik durumunu kavramaktan aciz insanların yanlışlarını “milli siyaset” haline getirmeleri sonucu Anadolu Coğrafyasında ki son Türk Devletini zaafa uğratmıştır!
Siyasette ki başarısızlıklar, düşmanlarımızın bize karşı “eski düşmanlıklarını” icraata geçirmeleri sonucunu doğurmuştur.
Bu iktidar dönemi; fikir ve düşünce alanında her türlü soysuzlaşmanın yaşandığı bir tarih kesiti oldu! Tarih bilimsel bir gözle değil yüzeysel bakmanın faturasını maalesef yaşamak talihsizliği içine soktu bugün ki insanı…
Maalesef; bu ülkeyi idare eden liderlerin şuur ve gönül kaynağı olacak kişiler ve düşünceler ezbere konuşulurken hayat hali bulamamaktadır!
Ve maalesef; bu pespayeliği, devletin basın-yayın organları, iktidarın yalakası olan medya kuruluşları ve iktidarın yanlışlarını göremeyip çılgınca ve coşkuyla alkışlayan geniş halk yığınları hala gerçekleri görememektedir!
Tabii ben kendi bildiklerim ve gördüklerimi seslendirmekten geri durmayacağıma kimsenin kuşkusu olmasın! Ha benim açık seçik eleştirilerimi hatta zaman zaman tekrara düşen uyarılarımı anlamaktan açız olanlara elbette diyecek bir şeyimiz de yok!
İktidar kürkünü giyenlerin “ye kürküm ye” dedikleri bir ortamda hakikatin sesi maalesef duyulmuyor bunu da çok iyi biliyorum!
Açılım adı altında yapılanlar “şüphesiz” büyük bir yanlıştı!
Türk Tarihinden bihaber olanların kalkıştığı bu iş elbette ellerinde patlayacaktı!
Bak size daha açık bir şey söyleyim; tarihin seyri içinde sıcak denizlere inmek için didinen, bunu milli siyaseti haline getiren, bu uğurda biz Türklerle tarih boyunca kavga eden Rusya’nın, kendisine dostluk gösterirsek bu ideallerinden vaz geçeceğini düşünmek gafletine bile düştü bu iktidar!
Hala öğrenemedi bu cenah ki; bazı milletler, kendi tarihlerini Türk’e düşmanlıkla yoğurarak okutuyor diye!
Fakat şu hakki teslim etmek isterim! İktidar bu yanlışlarına ve benim gibilerin eleştirisini o kadar ustalıkla bertaraf ediyor ki hayrete düşmemek elde değil!
Son söz şu olsun; Siz iktidara gönül veren ama yanlışlarını asla eleştirmeyen dostlar!
Siz bugünlerde bir muhalefet partisinin liderine suç duyurusunda bulunuyorsunuz liderinize hakaret etti diye!
“Reis iyi bir adam olsaydı, Doğuda ki şehirlerimize iyi bir vali tayin eder, o iyi vali de iyi bir emniyet amiri bulurdu. Emniyet amiri iyi olunca da güvenlik güçleri dikkatli ve uyanık olurdu, PKK’lı teröristlere hendek kazma fırsatı vermezlerdi!”
Şunu bilmenizi isterim; ben ve benim gibi düşünenler de; devleti zaafa düşürdüğünüz için ve milletin geleceğe dair umudunu berhava ettiğiniz için sizin liderinizden şikâyetçiyiz! Bu dava bugün gücü elinizde bulundurduğunuz için belki görülmeyecek ama biliniz ki yarın ki gün de; ya bu dünyada ya da asıl hesap günün de bu davanın takipçisi olacağız!
…Ve bu dava bireysel bir dava değil “millet adına ve milletin geleceği adına” bir davadır da!...
Görüşmek üzere, Allah’a emanet olunuz…
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
