Abdurrahman Akın

Tarih: 10.05.2016 10:34

“Riyakâr demokrasimiz!”

Facebook Twitter Linked-in

Bizim memlekette “rejim”, “demokrasi” ve “laiklik” tartışması anlaşılan hiç bitmeyecek!
Osmanlıdan başlayarak (Tanzimat/Meşrutiyet dönemi) Cumhuriyete ve bugüne geldiğimiz döneme kadar “anayasaya nihai şeklini” vermek için iki asır geçirdik!
Bizim siyasi tarihimiz şuna şahittir ki; siyasi partiler kendilerine destek bulmak ümidi ile “milli irade” bezirgâncılığı yaptıkları halde, bunun karşılığını halkta göremedikleri zaman, bu iradeyi görmemezlikten gelmeyi seçerler!
Mili iradeden dem vuran siyasetçiler, yazarlar, sivil toplum örgütleri kendilerinin asla yanılmadığını düşünerek tüm faturayı halka çıkarmaktan da geri durmazlar…
İhtilalleri yapanların elleriyle oluşturulan anayasalardan sonra “kısmı rahatlama” sağlanan demokrasi ortamında anayasa yapma işine soyunan siyasi partilerimiz her defasında anayasa yapma işini eline yüzüne bulaştırmada “mahir” davranırlar!
Şu tespiti rahatlıkla yapabiliriz; ihtilal sonrası yapılan anayasalar “millet ne istemiyorsa!” onu maddeleştirmekte bir beis görmezler ve milletin kahir ekseriyetiyle zıtlaşan anayasalar yaparlar ve ne gariptir ki yine de anayasayı millete onaylatmaktan geri durmazlar!
Anayasa yapma işinde gördüğüm şey şudur; milletten anayasa yapmak için yetki alan siyasi partiler ve onların liderleri, seçim kazandıktan sonra, “milletin tercihlerine” sırt çevirerek  “yepyeni bir siyasi anlayışa” dönüşebilmektedirler…
Artık milletimiz tarafından görülmelidir ki; her dönem TBMM çatısı altında anayasa tartışmaları yapan siyasi partiler milletin çıkarını değil kendi çıkarları ve ideolojileri doğrultusunda hareket etmeyi bir gelenek haline getirmişlerdir. Yoksa bugün olduğu gibi Türkiye Cumhuriyetinin anayasasından “Türk” ismini çıkarmak için bin bir dereden su getirmeye çalışmazdılar!
Milletin tarihi tecrübelerinden tecrit edilerek hazırlanan anayasaların zamana dayanıklı olmadığını görüyoruz. Bu anlayışla yapılan anayasalar her zaman değiştirilmek için bugün olduğu gibi gündeme geliyor. Siyasi partilerin demokrasiyi içine sindiremediği bir ortamda, bugün ki partilerin tarafsız bir anayasa yapmaları zaten düşünülemez kanaatimce...
Yeni anayasayı yapmasını beklediğimiz partilerin demokrasi karnesine şöyle bir bakarsak ne demek istediğim daha iyi anlaşılır!
İktidar partisi olan Ak Partide son günlerde olan biteni hep birlikte izliyoruz…
Tarafsız olması gereken bir Cumhurbaşkanı, içinden çıktığı bir partiye “darbe” yaparak Başbakanı görevden alıyor; ne darbeye muhatap olan Başbakan, nede herhangi bir partili, değil tepki vermek gıgını bile çıkaramıyor!
Ya Ana muhalefet partisi CHP’ye ne demeli…
Bugün ki CHP Genel Başkanının o koltuğa nasıl iğrenç bir komplo ile geldiği hepimizin malumudur. Böyle iğrenç bir yolla genel başkanlık koltuğuna gelen kişi ve onu içine sindirebilen bir demokrasi anlayışından ne bekleyebiliriz ki!
Ya da MHP’ye ne demeli…
Her seçimde iktidar partisi karşısında başarısız sonuçlar alan ama bunu bir türlü esaslı tahlile tutamayan partinin genel başkanı ve parti yöneticileri; bu kötü gidişatı değiştirmek için parti içi demokrasi yürüyüşü başlatan kendi üyelerine etmedikleri laf yapmadıkları aşağılama kalmadı!
Meclisin diğer partisi olan HDP’ den bahsetmeye gerek yok zaten; onlar bu milletin analarının ahını almışlar, belleri ne bugün nede yarın asla doğrulmayacaktır!
Demokrasinin olmazsa olmazları olan siyasi partilerimizin “demokratik tutumlarını” kısaca anlattıktan sonra, bu siyasi partilerin yeni bir anayasa yapmalarını beklemek safdillik olmaz mı?!
Siyasi partileri yöneten liderlerin tek derdi “parti içinde muktedir olmak” ve “dediğim dedik “ tavrı içinde demokrasi havarisi kesilmek.
Sonuç olarak; millete güvenmeyen, milli vicdanda yatan değerlere sırt çeviren, onlara asla saygı duymayan, oy aldığı milli iradeye boyun eğmeyen “siyasi kadrolar” bu ülkeye hakiki demokrasi getiremez, böyle olunca da sivil bir anayasa yapamazlar;  ama, sadece ve sadece demokrasinin edebiyatını çok güzel yaparak milleti kandırmaya devam ederler!
Görüşmek üzere, Allah’a emanet olunuz… 
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —