Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, vazifesini hakkıyla yapıp yapamadığı yıllardan beri tartışılır.

Siyasi meselelere de alet edildiği için konu çok çetrefilli hale gelmiştir. Ama işin özünde, bu kurumun, daha doğrusu Diyanet mensubu olarak çalışanların vazifesini tam olarak yapıp yapmadığı meselesi vardır. Elbette her kuruluşta olduğu gibi burada da vazifesini çok iyi yapanlar olduğu gibi, ihmal edenler de vardır ve bu da tabiidir.

Yapılması gereken iş bellidir: Yanlış ve hata yapanları ikaz, işine dört elle sarılanları teşvik ve takdir icap eder. Bunu yapmayıp, kişilerin hatası sebebiyle bütün bir camiayı itham etmek her meselede olduğu gibi burada da büyük yanlışlara yol açar ve açmıştır.

Bazı “imam”ların şahsi hatalarını bahane İslama mesafeli olan bazılarının çok sık tekrar ettği ‘slogan’lardan biri şöyledir: “Benim emrimde de bu kadar memur olsa, Türkiye’nin şeklini değiştirir herkesi ‘solcu’ yapardım!”

Tabii ki burada dikkate getirilen tablo, binlerce ‘din görevlisi’ne rağmen insanların camiye ve cemaate koşmamasıdır. Bunu söyleyenlerin niyetleri farklı olsa da, ortada bir ‘vazife ihmali ve yetersizliği olduğu’ akla gelmelidir. On binlerce ‘hatip’ vazifesini tam olarak yapmış olsa Türkiye’nin iklimi çok daha farklı olmaz mıydı?

Geçen gün özel vasıtayla yaptığımız bir yolculuk esnasında mola verdiğimiz iki cami arasındaki fark, genel tablo hakkında fikir verebilir.

Önce güzel örnek: Havza’da yol kenarındaki bir cami imamı, yolculuk esnasında namaz için mola verenler için caminin bahçesinde istirahat edip kahvaltı yapılabilecek şekilde ‘oturma grupları’ hazırlamış. Abdest alma yerleri de gayet düzenli... Caminin kapısına asılan tabelada da, gelenlere güzel sözlerle hitap edilmiş ve hayırlı yolculuklar dilenmiş.

Bir de iyi olmayan örnek: Giresun’un bir ilçesinde, yol kenarındaki küçük bir cami, namaz molası verenleri şok ediyor. Caminin abdest alma yerleri 2023 yılına yakışmıyor. Aynı camiye belki de 10 yıl önce de uğramış ve o zaman da şok olmuştuk. Aradan geçen bunca zamana rağmen caminin abdest alma mekanlarında müspet manada bir değişimin olmaması acaba kimin kabahati?

Müftüler ve Diyanet görevlileri belli aralıklarla camileri ziyaret etmiyor mu ya da etmesi icap etmez mi? Bu ‘iyi ol mayan örnek’lerin en kısa zamanda ‘iyiye’ çevrilmesi icap eder. Tayin edildikleri il ya da ilçelerin köy camilerini hiç ziyaret etmeyen müftüler var ve bu durum Diyanet’in itibarına da zarar vermez mi?

Diyanet camiasının hadiseye bu gözle bakarak, yolcuların ihtiyaçlarını dikkate alacak şekilde adımlar atmasında fayda var. İhtiyaç olan yerlere yol kenarlarında küçük mescitler yapılması da düşünülmeli vesselam.


Maksut uzun
17.08.2023 15:15:08
Cami tuvaletlerinin temizlik gibi büyük bir sorunu var. Diyanetten önce bu camilerde görev yapan imam yada muezzinler temiz olmalı hassasiyet göstermeliler. çok önemli bir konuyu gündeme getirdiniz teşekkürler

Mehmet yağcı
17.08.2023 20:26:56
şehir merkezlerindeki camilerin wcleri de aynı durumda.

Diyanet’in ilgisine

Faruk ÇAKIR

17.08.2023 13:29:08

166