“İşte bu benim dosdoğru yolumdur. Hepiniz ona uyun!

Başka yollara uymayın ki (o yanlış yollar) sizi Allah’ın yolundan saptırırlar.

Saygıda kusur etmeyesiniz diye Allah size bunları emrediyor.”(Enam: 6/153)

Evet, yol bu yoldur, yol İslam yoludur ama

Ey Müslüman!

Senin gittiğin yol yol değildir!

İşte yeni bir fırsat Yaradan’dan armağan,

Belki son fırsat, Şehr-i Ramazan…

Müslüman bir coğrafyada, Müslüman bir ailenin bahtiyar bir Müslüman evladıyız.

Şükürler olsun…

Rabbimizin Âden Peygamberden beri yüreklerden geçen ana yolun, Sırat-ı müstekimin tam üstündeyiz. Rabbimiz buyurdu:

“Yolun doğrusunu göstermek Allah’a aittir, o yollardan eğri olanları da vardır.”

İnsanlığın babası Âdem Nebi bu yoldan geçti. Bu İslâm bu tevhid yolundan.

Tüm peygamberler; insanlığın ikinci babası Nuh, bugün yaşayan insanlığın ortak paydası İbrahim, dokuz mucizeli Musa kelimullah, İsa ruhullah ve Muhammed Nebiyüllah hep bu yoldan geçtiler.

“Allah yolunun yardımcıları biziz” diyen Havariler, “gökteki yıldız Sahabiler”, Yedi uyurlar Ashab-ı Kehf, Ashabı Karye içinde şehrin öbür ucundan koşarak gelen şehit Habibün Neccar hep bu yoldan geçtiler…

Yunus Kavmi tam helak olacakken toptan tevbe edip bu yola girdi ve selametle geçip gitti…

Bu yol, kurtuluşun, ebedi saadetin, Allah rızasına giden alternatifsiz tek yoldur.

“Ey ebediyet yolcusu, yol bu yoldur!”

Bu İslâm’dır. Bu Kur’an’dır. Bu Nizamdır.

Bu beş vakit namaz, bu Cuma, bu cami, bu cemaattir.

Bu imandır, bu ahlaktır, bu fazilettir.

Rabbimizin Musa ve Harun’un diliyle “Selam olsun hidayete tabi olanlara” diye selamladığı yoldur bu yol… Akif Merhumun dile getirdiği yol…

Allah’a güven, sa’ye sarıl, hikmete ram ol,

Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.

Bu yol, tüm insanlık için hazırlanmış “ilahi yaşam ünitesidir.”

“Biz sana katımızdan bir ruh/can/hayat kaynağı indirdik.”

İman nedir, İslâm nedir, yol nedir gösteren “bir pusula/nur/aydınlatıcı kandil” yaptık.

İnsan, ergenlikten ebedi yolculuğa çıkıncaya kadar bu yaşam kaynağına bağlı kalmak durumundadır.

İşte tam da bu sebeple İslam ve İslam değerleri “boş vakitte değil beş vakitte” hayatın tamamında bağlı kalınması gereken “iman hayat sigortasıdır.”

İman, Müslüman hayata takılan ilahi oksijen kaynağıdır.

Fişi çektin iman gitti, insan bitti, hayat bitti..

Başka tüp taksak olmaz mı? Mesela;

Oksijen (İslâm) yerine, hidrojen tüpü taksak olmaz mı?

İman yerine nifak,

Namaz yerine yoga, meditasyon…

Hüda yerine moda,

Sorumluluk yerine sınırsız özgürlük…

Farz yerine tarz…

Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile...
Âlem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nafile!
Kaç hakiki Müslüman gördümse, hep makberdedir;
Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir!
(Akif)

Evet, yol bu yoldur, yol İslam yoludur ama

Ey Müslüman!

Senin gittiğin yol yol değildir!

İşte yeni bir fırsat Yaradan’dan armağan,

Belki son fırsat, Şehr-i Ramazan…

Selam hak yolun tüm yolcularına....


İSLÂM; BOŞ VAKİTTE DEĞİL BEŞ VAKİTTE

Yusuf KAMBUR

1.04.2021 12:00:18

18