Abdullah Uzun’un değerlendirmeleri ve bölge halkının beklentileri ışığında hazırlanan özel haber.
Rize, Karadeniz’in incisi olarak bilinir; yemyeşil doğası, sisler içinde kaybolan yaylaları ve derin vadileriyle hem yerli hem yabancı turistlerin gözdesidir. Bu doğal zenginliğin merkezinde ise iki önemli turizm aksı yer alıyor: Fırtına Vadisive Hemşin Vadisi.
Bir tarafta, dünyaya açılan ve her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Çamlıhemşin – Ayder hattı; diğer tarafta Pazar’dan Hemşin’e uzanan, sonunda “Bulutların Ülkesi” olarak anılan ve küçük olmasına rağmen örnek kentsel dönüşüm projeleriyle dikkat çeken Hemşin ilçesi var. Hemşin, Çayeli ile çift şeritli yolla bağlanmış, Çamlıhemşin ile de dağları yaracak tünel projesiyle entegrasyon hazırlığında olan stratejik bir turizm destinasyonu konumunda.
Her iki ilçeden de yaylalara doğrudan ulaşım sağlanabilmesi, bu vadilerin yalnızca turizm açısından değil, bölgesel kalkınma için de ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Ancak, bölgede sıkça seyahat edenlerin de belirttiği gibi, yol altyapısı artık bölgedeki artan trafik yükünü kaldıramıyor. Özellikle hafta sonları Fırtına Vadisi’nde sahile inmek adeta çileye dönüşmüş durumda.
Abdullah Uzun’un altını çizdiği gibi, Çamlıhemşin ve Hemşin yollarının bir an önce yenilenmesi artık bir ihtiyaç değil, zorunluluk. Genişletilmiş, güvenli ve modern bir yol ağı; yalnızca yerel halkın hayatını kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda bölge turizmine ciddi bir ivme kazandıracak.
Karadeniz’in dağlarını tünellerle aşan ve uzakları yakın eden devlet yatırımlarının, bu iki güzergâhta da hayata geçirilmesi halinde hem turizm hem de bölgesel ticaret büyük bir sıçrama yaşayacak. Bölge halkı ve yerel yöneticilerden beklenti, konunun ivedilikle gündeme alınması ve kalıcı çözüme kavuşturulması.
Son Söz: Fırtına Vadisi ve Hemşin Vadisi, yalnızca Rize’nin değil, Türkiye’nin turizm vitrininde yer alan iki paha biçilmez doğa harikası. Bu değerleri geleceğe taşımak, ancak altyapı sorunlarını hızla çözmekle mümkün.
HABER MERKEZİ