Abdullah Uzun yazdı
Rize, dört mevsim boyunca doğa tutkunlarının, fotoğrafçıların ve yerli-yabancı turistlerin ilgi odağı. Ancak bu eşsiz güzelliklere ulaşmak, özellikle yayla yollarının durumu nedeniyle adeta bir sabır sınavına dönüşüyor.
Yıllardır Trabzon ile Artvin arasında yer alan yayla ve dağları ziyaret eden biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; Rize’nin yayla yolları, komşu illerle kıyaslandığında çok daha bozuk ve bakımsız.
Komşu İllerde Çift Şerit, Rize’de Çile
Geçtiğimiz aylarda Trabzon Uzungöl’den Bayburt Aydıntepe’ye uzanan yayla yollarını kullandım. Çift gidiş-geliş olarak planlanmış, konforlu bir ulaşım imkânı sunan bu yollarla karşılaştırınca, Rize’nin yayla yolları sezon sonuna gelinmesine rağmen hâlâ köstebek yuvasını andırıyor.
Çamlıhemşin ve Hemşin ilçelerine bağlı, doğasıyla “gel” diye davet eden yaylalar, ziyaretçilerine manzara kadar yol çilesi de sunuyor. Araçlar zorlu parkurlarda zarar görüyor, sürücüler ve yolcular yoruluyor.
Altyapı Eksiklikleri Turizmi Zedeliyor
Ulaşım sıkıntısının yanı sıra, yaylaya varıldığında da ciddi eksiklikler göze çarpıyor. Birçok yaylada tuvalet veya mescit bulunmuyor. Bazı yerlerde geçmişte yapılan camiler hem ibadet hem de ihtiyaç yeri olarak kullanılsa da, bu durum genel eksikliği gidermiyor.
Defalarca dile getirmemize rağmen, bu konuda somut adımlar atılmış değil. Turizmden pay almak isteyen yerel yönetimlerin ve ilgili kurumların, masa başında değil, sahada sorunları görerek çözüm üretmeleri gerekiyor.
Yollar Sezon Öncesi Tamamlanmalı
Yayla yollarının bakımı ve onarımı, turizm sezonu başlamadan yapılmalı. Sezon ortasında ya da sonunda yapılan geçici müdahaleler, ziyaretçilere ve yerel işletmelere fayda sağlamıyor. Trabzon’dan Bayburt’a, Artvin’den Erzurum’a uzanan yayla yollarının düzenli ve kaliteli şekilde yapılmasının bölge turizmine nasıl katkı sağladığını görmek mümkün.
Çağrım Yetkililere
Doğal güzellikleriyle her yıl binlerce turisti ağırlayan Rize yaylaları, ulaşım ve altyapı sorunları yüzünden potansiyelinin gerisinde kalıyor. Yollara yatırım yapmaktan kaçınılmasın, “yol yaylaları bozar” bahanesiyle gelişim engellenmesin. Yürüyüş yapmak isteyen doğaseverler zaten yaylaya ulaştıktan sonra rotalarına devam ediyor.
Artık bu güzellikleri görmek isteyen insanlara çile değil, keyif yaşatmanın zamanı geldi.
İlgilileri bu konuda göreve davet ediyorum.