Rize Pazar'ın Gizemli Geçmişi: Sahil Köyü Mezar Kitabeleri Konuşuyor

Rize Pazar'ın Gizemli Geçmişi: Sahil Köyü Mezar Kitabeleri Konuşuyor

TEFEKKÜR 17.07.2025 10:35:00 480 0
Rize Pazar

PAZAR, RİZE – Doğu Karadeniz'in yeşil incisi Rize'nin Pazar ilçesi, doğal güzelliklerinin yanı sıra derin tarihi kökleriyle de dikkat çekiyor. Özellikle Sahil köyü (eski adıyla Çukita), topraklarında barındırdığı asırlık mezar kitabeleriyle adeta geçmişten günümüze fısıldayan bir açık hava müzesi niteliğinde. Bu kitabeler, sadece birer taş parçası değil, aynı zamanda bölgenin sosyal, kültürel ve dini yaşamına ışık tutan eşsiz belgeler olarak öne çıkıyor.

Seydioğlu Camii çevresinde ve avlusunda bulunan bu kitabeler, dönemin önemli şahsiyetlerine ait hüzünlü hikayeleri günümüze taşıyor. Osmanlı Türkçesiyle yazılmış metinler, vefat edenlerin isimleri, unvanları ve ölüm tarihleriyle birlikte, o dönemin inanç ve yaşam felsefesini yansıtan duaları ve ibretlik öğütleri barındırıyor.

Taşlara Kazınan Dualar ve Vasiyetler

İncelemelerimize göre, Sahil köyündeki kitabeler arasında özellikle iki mezar taşı dikkat çekiyor. Bunlardan ilki, Seydioğlu Camii yolu karşısında bulunan, üzerinde "Hüve'l-Hayyü'l-Baki" (O, Hayy ve Baki'dir) ifadesiyle başlayan ve vefat eden kişi için af dilenen bir kitabe. Metinde, "Beni kıl mağfiret ey Rabb-i Yezdan, Be hakk-ı arş-ı âzam nur-i Kur'an, Gelüb kabrim ziyaret iden ihvan, İdelir ruhuma bir Fatiha ihsan" gibi anlamlı dualar yer alıyor. Merhum Melekzade Ali Efendi'ye ait olduğu anlaşılan bu kitabenin tarihi, 1223 Za. (Zilhicce) olarak belirtilmiş ve bu da Miladi 1808 Aralık ayına denk geliyor. Bu kitabe, Ali Efendi'nin maneviyata verdiği önemi ve ziyaretçilerinden beklentilerini açıkça ortaya koyuyor.

Yine Seydioğlu Camii yolu karşısında yer alan bir diğer kitabe ise, "Hüve'l-Hayyü'l-Baki" ile başlayarak dünya hayatının geçiciliğine vurgu yapıyor. "Nuș idüp cam-ı kazadan șerbeti, Eyledim fan-i cihandan ah uzleti, Kalmadı vaktim vasiyet ideyim, Virdi bana Hak șahadet devleti" dizeleriyle, ölümün kaçınılmazlığı ve şehitlik mertebesine erişmenin arzusu dile getiriliyor. Merhum Melekzade Molla İbrahim'e ait bu kitabe de 1223 M. (Mart 1808) tarihini taşıyor. Bu iki kitabenin aynı yıla ait olması, o dönemde bölgede önemli bir aile olan Melekzade ailesinin varlığını ve etkisini göstermesi açısından da önemlidir.

Geçmişten Gelen Bir Uyarı: "Bakmayan Bilmez O Halim"

Seydioğlu Camii avlusunda bulunan bir başka mezar taşı ise, "El-Fatiha" ile başlıyor ve ziyaretçilerine anlamlı bir mesaj veriyor: "Bakmayan çeşm-i basiretle mezarım, Taşına bilmez ol halim, Benim ta gelmeyince başına." Merhum Hacı İbrahim'e ait olduğu anlaşılan ve bir kısmı kırık olan bu kitabe, fani dünyanın gelip geçiciliğini hatırlatırken, mezar taşlarına sadece birer taş olarak bakılmaması, aksine derin anlamlar içeren birer ibret vesilesi olarak görülmesi gerektiğini öğütlüyor. Bu satırlar, ölüme ve sonrasına dair evrensel bir düşünceyi, yerel bir dokunuşla aktarıyor.

Tarihi Mirasın Korunması Vurgusu

Pazar'ın Sahil köyündeki bu tarihi mezar kitabeleri, bölgenin kültürel zenginliğinin önemli bir parçasıdır. Yazıtlar, Osmanlı dönemindeki dil, din ve sanatsal ifadelerin izlerini taşımakta, aynı zamanda o dönem insanının dünyaya ve ahirete bakış açısını gözler önüne sermektedir. Bu değerli mirasın korunması, restore edilmesi ve gelecek nesillere aktarılması, hem yerel tarihimizin anlaşılması hem de kültürel çeşitliliğimizin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır.

Sahil köyü sakinleri ve ilgili kurumlar, bu taşların sadece birer anıt değil, aynı zamanda geçmişle bağ kuran canlı tanıklar olduğunu unutmamalı ve onlara sahip çıkmaya devam etmelidir. Bu kitabeler, Rize'nin Pazar ilçesinin sadece doğal güzellikleriyle değil, köklü tarihiyle de gurur duyulması gereken bir yer olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Genç Yeteneklerden Başkan Çakır’a Anlamlı Ziyaret

Rize'de Sabah Namazı Buluşması: Şehitler Dualarla Yâd Edilecek

Pazar’da 15 Temmuz Şehidi Kabrine Ziyaret

Rize’de Hafızlık Sınavı Sonrası Değerlendirme Toplantısı Gerçekleştirildi