Tarih: 24.05.2018 07:53

RAMAZAN GÜNLÜĞÜ

Facebook Twitter Linked-in

Yusuf KAMBUR

İlahiyatçı-Yazar

CÜZ : 9

Sayfa : 161-181

Sureler: Araf Suresi 88 den, Enfal suresi 41. Ayete kadar

Konusu: Araf suresi Fatiha suresinden sonra sıralanan en uzun yedi sureden biridir. İlk ayetlerden sonra “Âdem ve Şeytan” örneği üzerinden şu mesaj verilmiştir: Âdem de hata yaptı İblis te... Âdem günahını itiraf ederek “Adam” oldu, İblis günahında ısrar ederek “Şeytan” oldu.

Bu varlık projesiyle insanlığa şu mesaj verilmiştir. “Kimi model alırsanız onun gibi olursunuz, kime benzerseniz onunla aynı akıbeti paylaşırsınız.” Nitekim Ad kavmi, Hud kavmi, Semud kavmi ve Medyen halkı şeytanın yolundan giderek helâk oldular.

Musa aleyhisselam Âdem’in izinden gitti kazandı, Firavun Şeytanın izinden giderek helak oldu.

Seçme ayetler:

(وَمَا اَرْسَلْنَا فٖى قَرْيَةٍ مِنْ نَبِىٍّ اِلَّا اَخَذْنَا اَهْلَهَا بِالْبَاْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ لَعَلَّهُمْ يَضَّرَّعُونَ)

“Biz hangi ülkeye peygamber gönderdiysek, (mutlaka ilkin oranın halkını, gafletten uyarsın,) Allah'a yönelip yalvarsınlar diye yoksulluğa, hastalık ve musibetlere duçar ederiz.”(Araf: 7/94)
 

(ثُمَّ بَدَّلْنَا مَكَانَ السَّيِّئَةِ الْحَسَنَةَ حَتّٰى عَفَوْا وَقَالُوا قَدْ مَسَّ اٰبَاءَنَا الضَّرَّاءُ وَالسَّرَّاءُ فَاَخَذْنَاهُمْ بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ)

“Sonra kötülüğün (sıkıntı ve darlığın) yerine iyiliği (bolluk ve genişliği) getirdik. Nihayet çoğaldılar ve (nankörlük edip): “Atalarımız da darlığa uğramış ve bolluğa kavuşmuşlardı” dediler. İşte bunun üzerine biz de onları, olup bitenin farkına dahi varmadan ansızın yakalayıvermişizdir.”(Araf: 7/95)

(وَلَوْ اَنَّ اَهْلَ الْقُرٰى اٰمَنُوا وَاتَّقَوْا لَفَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَرَكَاتٍ مِنَ السَّمَاءِ وَالْاَرْضِ وَلٰكِنْ كَذَّبُوا فَاَخَذْنَاهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ)

“Eğer o memleketlerin ahalisi iman edip Allah'tan sakınsalardı elbette üzerlerine yerden gökten bereket kapıları açardık. Ama gerçeği yalanladılar ve biz de yaptıklarından dolayı onları kıskıvrak yakaladık.”(Araf: 7/96)

(اَوَلَمْ يَهْدِ لِلَّذٖينَ يَرِثُونَ الْاَرْضَ مِنْ بَعْدِ اَهْلِهَا اَنْ لَوْ نَشَاءُ اَصَبْنَاهُمْ بِذُنُوبِهِمْ وَنَطْبَعُ عَلٰى قُلُوبِهِمْ فَهُمْ لَا يَسْمَعُونَ)

“Üzerinde yaşadıkları toprakları eski yerlilerinden miras alanlar, istesek kendilerini günahları yüzünden musibetlere çarptırabileceğimizi, kalplerini mühürleyebileceğimizi ve kulaklarının işitemez olabileceğini, bu tarihi sürecin ışığında halâ kavrayamadılar mı?”(Araf: 7/100)
 

Hadis-i Şerif:

(وِجَاءٌ لَهُ فَإِنَّهُ)

“Oruç şehveti kırar.”(Buhari, Nikâh, 2)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —