Tarih: 10.02.2016 10:44

Gelenler ve gidenler eksik olmuyor

Facebook Twitter Linked-in


../../.. (-) ../../..
Aynı mahallede doğumevi ve taziye evi yan yana.

Ölenler, doğanlar sanki bir dengeyi oluşturuyor.

Bir istasyon gibi, gelenler ve gidenler sırasını bekliyor.

İşlek bir caddede bir okul binasında sınav yapıyorum.

Pencereden dışarı baktığımda aşağı caddede iki tane işlek bir yapı gözüküyor. Birisinin levhasında doğumevi yazıyor, diğerinde ise taziye evi.

Yan yana iki farklı hareketlilik dikkat çekiyor.

Yani tam da bir istasyon gibi, gelenler ve gidenler.

Gelenlerin olduğu mekânda insanların yüzü gülüyor.

Diğer mekânda ise, hüzün hakim. İbretlik bir nokta bulunduğum yer.

Dünyanın ne garip bir yer olduğu buradan daha iyi anlaşılıyor.

Hiçbir dünyalığa sahip olmadan gelinen mekânın hemen yanında hiçbir dünyalığa sahip olmadan–sahip olunanlar iddiasıyla olan her şeyi terk edip– gidilen mekânın görüntüsü var.

Bir metrelik beze sarılıp kucaklarda taşınarak sevinç kaynağı olan insanlar, biraz yaşamanın ardından, yine birkaç metrelik bezle bu sefer omuzlarda taşınarak üzüntü ile mezara götürülüp terk ediliyor.

Hayat denen şey; sevinç ile üzüntünün oluşturduğu çizgilerden ibaret.

Aynı mahallede doğumevi ve taziye evi; arası da pek yok, şöyle birkaç adım, sanki yaşanan hayatın bir özeti gibi.

Mezar taşlarında da doğum ile ölüm tarihleri bir kısa çizgi ile (-) ayrılıyor.

Doğum ile ölüm arasındaki hayat çizgisine bir bakın! Kısacık, ibretlik!

İki ‘ev’ de tefekkür için.

…/…/…. (-) …/…/…

Yaşamak ile ölmek; iki tarih arasında bir nefes almak gibi bir şey. 
Sebahattin YAŞAR(Yeni Asya Gazetssi)


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —