EN KIYMETLİMİZ NEDİR?

Her insanın bu hayatta bir değerler sistemi vardır.

EĞİTİM 10.06.2013 08:29:29 95 0
EN KIYMETLİMİZ NEDİR?



EN KIYMETLİMİZ NEDİR?

Her insanın bu hayatta bir değerler sistemi vardır.

“İyi bilin ki (tek başına) bu dünya hayatı bir oyun ve oynaştan, albenili bir gösteri ve birbirinize karşı övünme yarışından, mal ve evlat çoğaltma hırsından ibarettir.
Bu, şu yağmur meseline benzer: O (yağmurun) yeşerttikleri, çiftçileri pek sevindirir; sonra kurur ve sen onu sararmış görürsün; en sonunda çer çöp olur. Ama ahirette (böyle olmayacak). Ya şiddetli bir mahrumiyet veya Allah’tan bir mağfiret ve hoşnutluk olacak: Zira (tek başına) bu dünya hayatı, aldatıcı ve geçici bir tatmin aracından başka bir şey değildir” (Hadid Suresi:57/20)

Her insanın bu hayatta bir değerler sistemi vardır.
Kiminin en değerlisi ailesi, kiminin malı, mülkü, kiminin de sevdikleridir. Kiminin gayesi dünya ve ahiret saadeti; kimi de sadece bu dünyada mutlu olmanın yollarını aramaktadır.
Allah’a ve O’nun gönderdiklerine kendi hür iradesiyle teslim olan bir müminin acaba en değerlisi, en vazgeçilmezi ne olmalıdır?
İnsan, kâinattaki varlıklar içinde Allah’ın en değerli varlığıdır.
Mümin ise Allah’ın yeryüzündeki kıymetlisidir.
Vekili ve halifesidir. Peki, biz müminlerin bu dünyada en çok değer verdiğimiz, vazgeçilmez kabul ettiğimiz, onsuz yapamayacağımız, kırmızıçizgimiz kabul ettiğimiz ve olmazsa olmazımız nedir acaba?

1-Kimi insanların en değerlisi makam ve mevkisidir. Koltuğundan kalkıp yan tarafta oturunca bütün özelliklerini kaybettiğini ve bir hiç olduğunu düşünür. Takım elbisesini çıkarsa değersizleştiğini hisseder. Değerini koltuğundan alanlardır bunlar.

2-Kimi insanların en değerlisi tuttuğu takımıdır.
Onun yükselişiyle yükselir, kaybedişiyle kendisi de kaybolur.
Hafta sonunu iple çeker; ya hayal kırıklığına uğrar, yıkılır ya da bir hafta sürecek bir bayram havası yaşar.
Sonrası ise meçhul… Delikanlının biri yakın tanıdığı bir Maneviyat büyüğüne dert yanar:
“Hocam! Mahvoldum!”
“Ne oldu kardeşim bir derdin, bir çaresizliğin mi var?”
“Sorma hocam, insanların karşısına çıkacak yüzüm yok. Dün akşam bizim takım yenildi hocam! Ben şimdi insanların yüzüne nasıl çıkacağım?”

“Evladım üzüldüğün şeye bak! Bu secdesiz alınla, günahlarla paslanmış kalbinle, bu tövbesiz halinle Allah’ın huzuruna nasıl çıkacaksın asıl sen bunu düşün! Uykuların kaçacaksa bunun için kaçsın evladım! Takımın haftaya kazanır o zaman çıkarsın insan içine yani bu mağlubiyetin telafisi var.
Ya rakip takımları nefis ve şeytanla olan mücadeleyi kaybedersen ve imansız gidersen o zaman ne yaparsın evladım!

İnsan sabahleyin evden aç çıkar, parası da yoktur eve dönünceye kadar aç kalır ama eve gelince telafisi var karnını doyurur. Mutsuzluğu bir gün sürer.

Bu sene bahçesine ekin ekmez mahsul biçemez ancak seneye eker ve biçer.
Telafi eder. Üzüntüsü bir yıl sürer.

Yanlış bir evlilik yapar dünya hayatında sıkıntı içinde olur, sabrederse sonsuz bir mutluluğa ulaşır.

Ancak isyan yolunu tutar da imansız ölürse bunun telafisi yoktur.
Ebedi bir hüsran, sınırsız bir pişmanlık içine düşer. Bu sebeple üzülmen gereken şeylere iyi dikkat et evladım! Bak Rabbimiz ne buyurmakta:

“ Dünya hayatına dalarak eğlenceyi ve geçici zevklerini din haline getiren (Veya dinlerini oyun ve eğlence haline getiren) kimseleri kendi haline bırak. Fakat şunu da onlara hatırlat ki, her insan işlediklerine karşılık rehin alınacaktır…” (En’am:6/70)

3-Kimilerinin en kıymetlisi bağı, bahçesi veya evidir; dünyasıdır.
“Hocam! Şu çeşmenin yanında güzel bir ev yapmak istiyorum.
Şu manzaraya baksana burada bir ev gitmez mi hocam! Bana bir akıl versen burada nasıl bir ev yapayım!” Hoca adamın bir evinin var olduğunu bilmekte ancak ibadetlerindeki noksanlıklardan da haberdardır. Cevap hazırdır:
“Kardeşim! Sana bir akıl vereyim: Kollarını güzelce sıva, git o pınarın ruhu okşayan buz gibi suyundan bir abdest al! O su seni belki uyandırır. Sonra da iki rekât Allah rızası için namaz kıl! Bana sorarsan senin yapman gereken budur, boşuna masraf edip bir sürü borca girme! Allah’a olan borcunu bir an evvel ödemeye bak!
İnsanın biri dünyada diğeri ahirette (kabir) iki evi vardır.
Dünyada üç gün kalacağı ve başkalarına miras bırakacağı evi için gecesini gündüzüne katar, ibadetlerini terk eder, sağlığı bozulur, gerekirse borca girer.
Bunca emekle yaptığı evinde bir misafir gibi veya bir yanaşma gibi yaşar hatta çoğu defa evdeki ikinci el bir eşya muamelesi görür. Böyleyken ebedi olarak kalacağı evi için hiç çaba sarf etmez.
Hiç düşünmez ki ahiretteki evin dizaynı bu dünyadan gönderdiği ibadetlerle yapılacaktır.
Müslüman elbette ki çalışıp çabalayacak ve dünyada daha refah bir hayat için gayret sarf edecek ama bunu yaparken Allah’ın değer verdiği ve insanı değerli kılan kulluğu da unutmayacak.
Akıllı kimse ahiretini berbat edip, mahvettiği ahiretinin üzerine dünyasını imar eden kimse değildir.” Rasulüllah (sav) ne buyurmakta:
“Kim ikindi namazını terk ederse, bütün malı ve ailesini kaybetmekten daha büyük bir zarara uğramıştır.” (Buhari, mevakit,14) Ya beş vakit namazını terk edenin hali nicedir?
Soru: En çok değer verdiğimiz şeyin ne olduğunu nasıl anlarız? Kendimizi bu konuda nasıl tartabiliriz?
Cevap: Yokluğunda ya da kaybettiğimizde en fazla neye üzülüyorsak en kıymetlimiz odur demektir. Mesela: Bir günah işlediğinde ne kadar üzülmekte, bir namazı kılamadığında; sabah namazına kalkamadığında ne kadar morali bozulmakta… İnsanın değeri değer verdiği şeyle ölçülür. Hayat sadece dünyayı imar etmekten ibaret; ekmek kavgasının verildiği saha değildir. Hayat ölümüne yer ve göklerin ağlayacağı bir insan olabilmektir.
Sohbetimizi Duhan suresinin 25–29. Ayetleriyle bitirelim:
“Onlar geriye neler bıraktılar neler… Nice bağlar, bahçeler, nice pınarlar, nice ekili tarlalar, nice güzel konaklar. Zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler.
Evet, bu böyledir.
O nimetleri başka bir millete miras bıraktık. (Onların bu acıklı haline) ne gök ağladı ne de yer ve ne de cezaları ertelendi.”
Allah hayatını kendi rızası doğrultusunda sürdürebilmemizi nasip etsin. Her iki cihan mutluluğuna kavuştursun. (Âmin)



Anahtar Kelimeler:

7'DEN 70'E HER YAŞ RESİM SERGİSİ BÜYÜK BEĞENİ TOPLADI

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde Mezuniyet Coşkusu

Bayburt’tan Bilim Dünyasına Yeni Bir Çiçek