ABDULLAH UZUN (KAÇKAR53.COM)
Hemşin, Rize – Hemşin'in yemyeşil doğasına saklanmış Badara Bahar Mahallesi (eski adıyla köy), şaşırtıcı bir şekilde 350 yıl öncesine dayanan yapılarıyla yüzyıllık tarihe canlı bir tanıklık ediyor. Badara Bahar'ın yerlisi Naci Kobal, bu tarihi mekanda geçirdiği çocukluğuna dair dokunaklı anılarını paylaşıyor ve mahallenin korunması için acil ihtiyaca dikkat çekiyor.
Ekli fotoğrafta gördüğünüz muhteşem bina, Naci Kobal'a göre en az 350 yaşında ve bölgenin en eski konaklarından biri. Aynı döneme ait bir başka taş konak da mahallenin zengin mirasını daha da vurguluyor. Turizm Bakanlığı, bu konağı zaten incelemiş ve restorasyonunun yapılması bekleniyor; bu da bu tarihi hazinelerin geleceği için umut verici bir işaret.
Badara Bahar'ın tarihi derinliği sadece görkemli evleriyle sınırlı değil. Caminin bulunduğu alanda "serdengeçtiler" ve evliyaların mezarlıkları bulunuyor ve bazı mezarların 500 yıllık bir geçmişi var.
Bir zamanlar köy olan Badara Bahar, yerel belediye tarafından mahalle statüsüne alınmış ve 60 haneden oluşuyor. Ancak, toplum önemli bir zorlukla karşı karşıya: kış aylarında nüfusta ciddi bir düşüş yaşanıyor. Çoğu sakin Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlere göç ediyor ve geride sadece birkaç evde kalan hane halkı bulunuyor. Geleneksel bir geçim kaynağı olan hayvancılık ise neredeyse tamamen ortadan kalkmış durumda.
Naci Kobal, bu tarihi yerleşim yerlerini canlandırmak için devlet desteğini tutkuyla savunuyor. Kendisi, eğer devlet "köye dönüş" projesi gibi girişimlerle hayvancılık ve tarıma sürdürülebilir destek sağlarsa, ata topraklarından uzakta yaşayanların geri dönmeye teşvik edilebileceğine inanıyor. Bu, terk edilmiş bu köylerin eski ihtişamlarına yeniden kavuşmasına yardımcı olabilir.
Kobal'ın dile getirdiği bir diğer endişe konusu ise yerel ormanların "oran" statüsüne (muhtemelen koruma altında veya kısıtlı alan anlamına geliyor) alınmış olması ve yerel halkın bundan faydalanamaması. Bu arazilerin köylülere geri verilerek tarıma açılmasını öneriyor, böylece yerel ekonominin daha da güçlendirilebileceğini belirtiyor.
Tüm zorluklara rağmen, tarihi atmosferiyle Badara Bahar Mahallesi'nde bazı modern gelişmeler yaşanmış. Belediye yollarını betonlamış ve birçok temel ihtiyacı karşılamış, bu da onu daha erişilebilir bir yerleşim alanı haline getirmiş. Mahalledeki kısa bir tur, yüzyıllarca ayakta kalmayı başarmış birçok konağı gözler önüne serdi. İçlerini gezdiğimizde sayısız anıyla ve ne yazık ki terk edilmişliğin acı hikayeleriyle karşılaştık. Yarasaların cirit attığı yer haline gelmişler.
Yeterli koruma ve restorasyon olmadan, doğanın acımasız güçlerine dayanamayan bu tarihi konaklar, yok olup gitme ve paha biçilmez tarihlerini de beraberlerinde götürme riski taşıyor. Bu nedenle, devletimizin geçmişimize ait bu gibi anıları barındıran konak ve yerleşim alanlarına özel çalışmalar yapması için acil bir çağrı var. Bu yerleri korumak sadece eski binaları kurtarmakla kalmıyor; kolektif mirasımızı gelecek nesiller için güvence altına almak anlamına geliyor.
