Hazırlayan: Abdullah Uzun – Kaçkar53.com
Rize'nin dünyaca ünlü turizm merkezi Ayder Yaylası, son yıllarda kapsamlı bir kentsel dönüşüm geçirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ayder’i bu haliyle görmek bana sıkıntı veriyor” sözleriyle yıllar önce başlattığı dönüşüm çalışmaları sonucunda bölge, adeta küllerinden yeniden doğdu. Yeni oteller, altyapı düzenlemeleri ve modern tesislerle Ayder bambaşka bir çehreye büründü.
Ancak bu çehre değişimi, beklenen ekonomik canlılığı getirmedi.
Bu yıl sosyal medyada ve basında sık sık dillendirilen “Ayder'de işler kötü” söylemleri boşuna değil. Ayder esnafı, sezonun başından itibaren umduğunu bulamadı. Özellikle son haftalarda, birçok işletmeci “Son yılların en durgun sezonunu yaşıyoruz” diyerek adeta feryat ediyor.
Ayder’de son dönemde milyonlarca liralık yatırımlarla açılan otel ve iş yerlerinin büyük bir kısmı, insan odaklı hizmeti geri planda bıraktı. Birçok işletme günü kurtarma ve sezonu maksimum kârla kapatma hesabına girdi. Bu da, beklenen müşteri memnuniyetinin oluşmamasına neden oldu.
Birçok yerli turist, Ayder’deki yüksek fiyatlar nedeniyle ya kısa süreli kalmayı ya da hiç gelmemeyi tercih ediyor. Ekonomik zorlukların gölgesinde geçen bir sezonda, tatil artık ihtiyaç değil, lüks haline gelmiş durumda.
Pazar ilçesinde bile yaz sezonunda ziyaretçi sayısı neredeyse yarıya düştü. Orta gelirli vatandaşlar artık tatil planı yapamıyor. Alt gelir grubu ise zaten ay sonunu zor getiriyor. Bir üst gelir grubu ise artık Ayder gibi destinasyonlara nadiren uğruyor.
Bir dönem bölgenin lokomotifi olan Arap turistler de artık fiyat istikrarsızlığı nedeniyle Ayder'e mesafeli yaklaşıyor. Fiyatların her işletmede farklılık göstermesi, turistlerin güvenini de zedeledi.
Ayder’in biraz yukarısındaki Çat bölgesinde bir işletmeciyle yapılan görüşmede şu sözler dikkat çekiyor:
“Bu sezon çok durgun geçiyor.”
Sebebi sorulduğunda ise yanıt net:
“Biziz.”
İşletmeciler aslında sorunun farkında. Ancak çözüm üretmek yerine, suçu genellikle genel ekonomik tabloya ya da müşteri profiline yüklüyorlar. Ayder’de mikrofon uzattığımız bazı esnaflar, “Burası turizm merkezi. Elbette fiyatlar böyle olacak” diyerek durumun farkında olmadıklarını veya olmak istemediklerini gösteriyor.
Ayder’deki durgunluğun sebepleri sadece bugünün meselesi değil. Uzun süredir yapılan hataların, yanlış turizm politikalarının ve plansız büyümenin sonucu. Artık esnafın kendi arasında toplanarak 'Biz nerede yanlış yaptık?' sorusunu sorması gerekiyor.
Sezonluk çözümler yerine, 12 ay sürdürülebilir turizm hedefleyen projeler üretilmeli. Çünkü bu tablo sadece Ayder’e özgü değil. Antalya başta olmak üzere Türkiye’nin birçok turizm bölgesi fiyat istikrarsızlığı ve plansızlık nedeniyle zor bir sezon geçiriyor.
Basında çıkan haberler, sosyal medya paylaşımları, turist yorumları, her şey açıkça bu gidişatı işaret ediyordu. O halde merak edilen soru şu:
Bu insanlar bu gelişmeleri görmediler mi? Yoksa gördüler de görmezden mi geldiler?
Artık tüm paydaşların samimiyetle masaya oturup bu soruya yanıt araması gerekiyor.
