Bazen insan yazma konusun da cimri davranabiliyor...
Aslında yaşadığımız onca sorun insanın keyifsizliğini tetikliyor. Bu yüzden elimiz kalem-kâğıda da gitmeyebiliyor!
 
Onlarca gazete ve dergi var, yüzlerce insan her gün yazıyorlar, fikirlerini okuyucularıyla paylaşıyorlar.
Kimisini beğeniyor, kimisine öfke kusuyoruz yazdıkları nedeniyle!
 
Bir o kadarda televizyon kanalı var ve her akşam yazarı, çizeri, akademisyeni yorumlarıyla evlerimize konuk oluyorlar.
 
Bugün ülkemizde ki görünen tablo karşısında umutlarımız yıkılıyor ve “umuda dair düşüncelerimiz” yerini karamsarlığa bırakıyor...
Bu durumun doğal sonucu olarak, insanımız günden güne bencilleşiyor ve sıradanlaşıyor. Sen-ben kavgasının tarafı olmaktan tabir caizse bücürleşiyor!
 
Koca bir İslam ve Türk Dünyasının en batısında ki Ülkemiz, bu dünyanın batıya açılan kapısı olma nasibini kısır çekişmelere nasıl heba ediyorlar hep beraber görüyoruz!
 
Her yazımda meselelerimizi müşahhas hale getirerek irdelemeye çalışıyorum ama bizim söylediklerimizi Cemil Meriç’in ifadesiyle “ yazarların en fazla iki yüz sağlam okuyucusu olur” sözü üzerinden değerlendirecek olursak galiba bizi de esaslı olarak okuyan ancak bu kadar okuyucu var diyebiliriz!
 
Ülke meseleleriyle ne kadar ilgiliysek, yazılan ve konuşulan konular o oranda ilgimiz çekmekte haliyle…
Magazin, spor, diziler günlük yaşantımızda hayli yer tutmakta. Bu koşuşturma içinde, bende sizlerle dilimin döndüğünce duygularımı ve fikirlerimi paylaşma noktasında oldum uzunca bir süre…
Gündemi tayini eden konular üzerindeki yazdıklarımı, o günkü ruh halimin etkisiyle de yazdım zaman zaman…
 
Katıldıklarınız oldu katılmadıklarınızda…
Özellikle siyasi içerikli yazılarım, sizler açısından kabul ya da ret noktasında, daha çok irdelendiğini düşündüm.
 
Bu ülkede yaşayan hepimizin, mutlaka söyleyecek çok şey var, bundan eminim.
Önemli olanın neyi nasıl söylediğimizden ziyade nasıl yaşadığımızla ilgili olduğudur.
 
Benim bu sayfada sizinle de paylaştığım fikirlerim yazana kadar benim ama yazdıktan sonra, beğenseniz de beğenmeseniz de hepimizindir artık.
Her gün onlarca yazarın yazdığı yazıları gibi…
 
Benim bu hafta sizlerle paylaşmak için aradığım resmi bulamadığım ya da bulduğum resimlerin ruhumu tatmin etmediğinden dolayı debelenip durduğumdan böyle bir yazı ortaya çıktı.
Şimdi diyebilirsiniz, ülkemizin onca meselesi varken yazı yazmak için insan debelenir durur mu diye?
Beni mazur görün diyeceğim o zaman sizlere sevgili dostlarım!
 
Bir Rize atasözünde; “ormanın ezeli dilsizliğine karşı derenin öyle iniltileri vardır ki insana bütün bütün hüzün verir” der…
 
İşte, iniltiler yumağı haline gelen meselelerimiz var ve maalesef çözüm ortaya koyması gereken iradeden mahrum bir şekilde ülkemizde hayat kısır bir döngüye dönmüş durumda!
 
Unutmadan şunu da söylemeliyim…
Yazdığım yazılara yolladığınız yorumları en ince ayrıntısına kadar okuyup değerlendiriyorum…
Sizlerin yorumları bana yol gösteriyor da ayni zamanda…
 
Yazıya başlarken, keyfim yok yazmak istemiyorum demiştim…
Ama gördünüz işte size karşı sorumluluğumu yerine getirmek için yalan da olsa bir şeyler karalamışım.
 
Bu yazımı da “ denize atılmış bir yazı “ olarak kabul etmenizi istirham ediyorum…
 
Görüşmek üzere, Allah’a emanet olun…
 

Erdal Kar
19.09.2016 15:37:57
siyasi yazılarından güzel bir yazı .

Aydoğan
19.09.2016 17:21:02
ormanın ezeli dilsizliğine karşı derenin öyle iniltileri vardır ki insana bütün bütün hüzün verir” bu sözü çok tuttum. ilk defa duydum çok manıdar geldi bana. bütün bir yazının ana fikri gibi de.

Nermin Kara Yıldız
20.09.2016 10:07:46
Siyasi olsun,olmasın,bütün yazılarınızı dikkatle okuyorum.Sizin de söylediğiniz gibi,katıldıklarım da var,katılmadıklarım da,ama emeğe saygım sonsuz.Çok teşekkür ediyorum Abdurrahman bey,yüreğinize,kaleminize dert değmesin inşAllah.Siz de Allah'a emanet olun.

Mustafa Aydın
20.09.2016 10:12:00
memleket bu haldeyken bir şeyler yazmak dert edinmek hepimizin görevi.eli kalem tutan yazacak söz söyleyen söyleyecek ki doğrular anlatılabilsin sn yazar.

Osman Aygün
20.09.2016 10:46:26
Sayın yazarın yazilarını okuyan,beğendiklerim olduğu gibi,beğenmediğim kendimce yazilarını eleştiren birisi olarak bu yaziyi çok beğendiği mi söyleye bilirim. insanlari ümitsizliğe birazda yazar çizer takımı sokuyor..

Aysel Gümüş
20.09.2016 13:55:31
osman aygün yazar çizer takımının hepsini aynı sepetin içine atmanız yanlış bir değerlendirme. yazarlar düşünürler olmasa toplum nasıl aydınlanacak?

Songül Ayhan
21.09.2016 12:57:08
kimine göre çok zor, kimine göre çok kolay, kimine göre zevkli, kimine göre eğlenceli, kimine göre sinir bir olay... konuşmaktan sonra ikinci derecedeki kendini ifade etme biçimi... harika bir eylem yazı yazmak siz şanslısınız :)

Ömer
22.09.2016 11:01:13
at izinin it izine karıştığı bir dönemde yazı yazmak keyf olmalı sn akın :)

Osman Mert
23.09.2016 11:58:32
iniltiler yumağı haline gelen meselelerimiz var deyip yan gelip yatmak olmaz. türkiyemiz bugün her zamankinden daha zor bir süreçten geçiyo, konuşan konuşacak,yazan yazacak ,yoksa düzlüğe nasıl çıkılacak.

“Denize atılmış bir yazı!”

Abdurrahman Akın

19.09.2016 14:16:40

10