Doğu Karadeniz'de türkülere konu olan ve yüzyıllardır yaşatılan atmaca kültürü yeni sezona başladı. Bölge halkı için büyük bir tutku olan atmacacılık, bu yıl da geleneksel yöntemlerle sürdürülüyor.
Atmaca, Doğu Karadeniz halkı için yalnızca bir kuş değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. Yırtıcı bir kuş türü olan atmacanın geniş ve kısa kanatları, uzun bacak ve kuyruğu sayesinde çalıların ve sık ağaçların arasında avına hızla ulaşabilmesi, onu benzersiz kılıyor.
Geçmişte bölgede tarım ürünleri sınırlı olduğundan, halk et ihtiyacını karşılamak için bıldırcın avına yönelmişti. Av tüfeğinin yaygın olmadığı dönemlerde bu ihtiyaç, atmacaların yardımıyla karşılanıyordu.
Atmaca yakalamak oldukça sabır isteyen bir iş. Bunun için önce "dana burnu" böceği yakalanıyor. Bu böcekle, atmacaların çok sevdiği gaço kuşu (ciciğen) avlanıyor. Daha sonra yüksek tepelerde kurulan "tente" adı verilen kulübeler ve önüne gerilen ağlar sayesinde, göç eden atmacalar gaço kuşunun peşinden gelerek yakalanıyor.
Yasalar gereği avcılara yılda 2 atmaca yakalama izni veriliyor. Bunlardan biri tekrar doğaya salınıyor, diğeri ise avcılığa alıştırılıyor. Atmacanın avcılığı öğrenmesi için özel bir eğitim verilmesine gerek yok, genlerine işlenmiş içgüdüleriyle bıldırcını ustalıkla avlıyor.
Bugün atmacacılık Rize ile Hopa arasında oldukça yaygın. Her ilçede neredeyse bir atmaca derneği bulunuyor. Bu dernekler yılda iki kez kurs açarak, meraklılara hem atmaca yakalamanın hem de avcılıkta kullanmanın püf noktalarını öğretiyor. Atmacacı olabilmek için usta atmacacılık sertifikası ve avcılık belgesi şart.
Bölgede bir yaşına kadar olan kuşlara "atmaca", bir yaşını aşanlara ise "tüylek" deniyor. Ustalar, iyi bir avcı olması için atmacanın tüylek olmasının gerektiğini söylüyor.
Atmaca, Karadeniz folklorunun da önemli bir parçası. Uğruna onlarca türkü yakılmış, destanlara konu olmuştur. Özellikle Rize, Pazar, Ardeşen ve Artvin yöresinde söylenen atma türkülerde, atmaca çoğu zaman cesaretin, özgürlüğün ve sevdalının gözü pekliğinin simgesi olmuştur.
Düğünlerde, yayla şenliklerinde ve horonlarda çalınan türkülerde atmaca, hem kültürel bir miras hem de bölgenin yaşam tarzının sembolü olarak yaşatılmaya devam ediyor.
Atmacacılığın en yoğun yaşandığı ilçe ise Rize'nin Pazar ilçesi. Sezonun başlamasıyla birlikte sabahın erken saatlerinde dere yollarında gaço (ciciğen) yakalamaya çıkanlar dikkat çekiyor.
Tütüncüler (Tavlat) köyünden Ramazan Ağırbaş, sabah saatlerinde gaço yakalarken şöyle konuştu:
"Atmaca bir kültürdür, bizim sevdamızdır. Şu an başlayan ciciğen avı 15 gün sürecek. Ardından Artvin-Rize dağlarında atmaca avına başlayacağız. 11-12 yaşımdan beri bu işi yapıyorum. En fazla atmacacı Pazar'da vardır. Bu, Pazar ilçesinin kültürüdür. Bu işi yapmayan çok azdır. Bizim için heyecanla beklenen günlerdir."
Pazar'da bulunan Atmacacılar Derneği, yıl boyunca etkinlikler düzenleyerek hem gençlere bu kültürü aktarıyor hem de atmaca sevgisini gelecek nesillere taşımak için çalışmalar yapıyor. Atmacacılar, yalnızca avcılık değil, aynı zamanda dostluk ve dayanışma ruhuyla bir araya gelerek bu geleneği yaşatıyorlar.
Bugün bile birçok kişi Rize'den Artvin'e kadar ciciğen yakalamak için dağlara çıkıyor. Atmaca kültürü, sadece avcılıkla sınırlı kalmayıp, bölgenin kimliğinin bir parçası olarak yaşatılmaya devam ediyor.