“Ey iman edenler! Allah’ın ve Peygamberinin önüne geçmeyin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”(Hucurat: 49/1)
 
Kutlu doğum’un gündemde yoğun olarak yer aldığı şu günlerde Hz. Peygamber (sav)’in İslâm Dini’nde, Müslümanların gönlünde nasıl yer alması gerektiğini ifade eden ayetler topluluğunu dikkatlere sunmak istiyorum.
 
“Zımnen bu hitap şöyle bir manayı içerir: Siz ey iman iddiasında bulunanlar! İddianızı ispat etmek istiyorsanız asla Allah ve elçisinin önüne geçmeyin ve sorumlu davranın, muttaki olun, takva ile hareket edin! Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincine varın, haddinizi aşmayın, Allah’ın sevgisini yıpratmaya kalkmayın! (M. İslâmoğlu)
 
“Mümin, gerek hüküm, karar ve tercihlerinde ve gerekse davranışlarında Allah ve Rasulü’nün önüne geçmemekle yükümlü kılınmaktadır.” (Diyanet, Kur’an Yolu)
 
Ayette sadece “Allah’ın önüne geçmeyin!” ifadesi yeterli olacağı halde neden “Rasulü’nün” ifadesi de yer almıştır?
 
Hz. Peygamber (sav)’in dinin tebliği yanında dini açıklama, uygulama ve ilahi bildirime dayalı olarak tamamlamadaki önemli rolüne işaret etmekte; Rasül'e itaatin de dolaylı olarak Allah'a itaat manasına gel­diği gerçeğinin altını çizmektedir.
 
Bu ayet-i kerime Hz. Peygamber (sav) zamanında yaşayanlara “İrade ve kararlarında, fiil ve davranışlarında onun önüne geçmemek, onu beklemek, gözetmek, peşinden gitmek, onun izniyle hareket etmek” vazifelerini yüklemiş; Peygamber (sav)’den sonra gelenlere de “Allah ve Rasulü’nün hüküm verdiği konularda Kur’an ve Sünnet’in önüne geçmemeyi” tembihlemiştir. Müslüman’a takınması gereken edep ve terbiye öğretilmiştir.
 
Biz bu edepli davranışı Sahabe hayatında şöyle görmekteyiz:
 
Allah Rasulü (sav) Muaz b. Cebel’i Yemen’e Vali olarak gönderirken sormuş ona:
“-Onlara hüküm verirken ne ile hüküm vereceksin?”
“-Yüce Allah’ın Kitabıyla”
“Ya aradığın hükmü onda bulamazsan?”
“Allah’ın Peygamberi’nin sünnetine başvururum”
“Ya aradığın hükmü onda da bulamazsan?”
“O zaman kendi görüşümle hüküm veririm.” Cevabını vermiş. Bunun üzerine:
“Nebisini razı olduğu şeyde başarılı kılan Allah’a hamdolsun!” buyurdu. (Ebu Davud)
 
Önüne geçmeyin! Kendi görüşünüzü Allah ve Rasulü’nün görüşünün önüne koymayın! Kendi görüşünüze Allah ve elçisinin görüşünden fazla itibar etmeyin! Çünkü Allah her şeyi işiten ve bilendir. “Eğer siz kendi görüşünüzü Allah’ın görüşünün önüne geçirirseniz, Allah’ın her şeyi bildiğini zımnen inkâr etmiş gibi bir duruma düşersiniz ve kendinizin her şeyi bildiğinizi zımnen iddia etmiş gibi bir duruma düşersiniz.” (İslâmoğlu)
 
“Siz ey iman edenler! Sesleriniz Peygamber’in sesini bastırmasın! Birbirinizle bağıra çağıra konuştuğunuz gibi onunla da bağıra çağıra konuşmayın ki, siz farkında olmadan iyilikleriniz boşa gitmesin!”(Hucurat:2)
 
Rivayetlere göre Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer (ra) Peygamber (sav)’in huzurunda yüksek sesle tartışmışlardı. Bu ayet nazil olduğunda ömürleri boyunca bir daha yüksek sesle konuşmadıkları, fısıldamaktan fazla seslerini yükseltmedikleri ve Hz. Peygamber (sav) çoğu zaman ne söylediklerini duyamayıp tekrar sorduğu bildirilmiştir. (Seyyid Kutup)
 
Bu ayet, Allah ve Rasulü’nün söz söylediği konularda ileri geri konuşmayı, nefsanî yorum ve tartışmaları yasaklamaktadır. Dikkat edilirse bu ayette yasaklanan hiç konuşmamak değil, ukalalık yaparak, gevezelik yaparak, haddi aşarak, dini konularda lâubali konuşmak yasaklamaktadır. Delilsiz, mesnetsiz konuşmak yasaklanmıştır.
 
Bu ayet, düşünme ve ifade etme özgürlüğünün önünde bir engel değil, delilli ve edebince konuşmayı telkin etmektedir. Şaklabanlık yaparak, kelimelerin tonunu yükselterek konuşmanın kalitesinin artmayacağını ifade eder.
 
“Sesini yükseltme! Sözünün kalitesini yükselt! Söz etkisini sesin yüksekliğinden değil, taşıdığı hakikatin gücünden alır. Gücün sözüne değil, sözün gücüne itibar et! Söz gücünü taşıdığı hakikatten alır. Sözün kerameti sesin yüksekliğinden kaynaklansaydı, eşeğin anırışı sözlerin en etkilisi olurdu.” (İslamoğlu, Lokman suresi tefsirinde)
 
ÖRNEK OLAY:
 
Bedir savaşından önce Hz. Peygamber (sav) İslâm ordusunun konuşlanacağı bir yer belirlemişti. Sahabeden Hubab b. Münzir savaş stratejisi konusunda uzman bir kişiydi. Hz. Peygamber (sav)’in orduyu konuşlandırdığı yeri uygun bulmamıştı. Hz. Peygamber (sav)’e gelerek:
 
“Ya Rasulüllah, orduyu konuşlandırdığın yer Allah’tan bir vahiyle mi oldu yoksa sizin bir tercihiniz mi?” diye sordu. Hz. Peygamber kendi görüşü olduğunu ifade edince Hubab b. Münzir:
 
“Hayır ya Rasülellah, bana göre bura değil şura olmalı Karargâh yeri. Gerekçem de şu: Düşmanı susuz bırakalım. Kuyuları düşmana kaptırmayalım kuyular arkamızda kalsın. O zaman biz galibiyeti daha da garantilemiş oluruz.” dedi, delilli konuştu ve ikna etti. Hz. Peygamber (sav) onun görüşünü uygun buldu ve ona uyuldu. Zafer de İslâm’ın oldu.
 
Allah ve Rasulü’nün hüküm verdiği konularda ileri geri konuşmak, lafazanlık yapmak “Siz farkında olmadan amelleriniz boşa gidiverir.” Sonucuna götürür kişiyi. Bu laubalilik zamanla kişiyi iman dairesinin dışına iter de Salih amelleri sele gider.
 
“Allah ve Rasulü bir konuda hüküm verdiği zaman, inanan bir erkek ve kadının kendi işlerinde kişisel tercihlerine göre hareket etmeleri düşünülemez! Zira kim Allah ve Rasulü’ne isyan ederse, işte o apaçık bir sapıklığa gömülmüş olur.”(Ahzab: 33/36)
 
Dini konularda konuşmalarımıza, eleştiri ve tartışmalarımızda bu konuyu göz ardı etmemeye gayret göstermeliyiz. Hz. Peygamber (sav)’i anlamak bu olsa gerek. Rabbim şefaatine cümlemizi nail eylesin! Hayırlı cumalar… 

osman
24.04.2014 13:22:48
çok şey öğrendim.allah razı olsun

muhittin
24.04.2014 13:28:15
hocam yazı güzel,hemen akla gelip yazılandan değil,araştırılmış ve ona göre yazılmış.tebrik ederim

Yalnız Adam
24.04.2014 15:19:04
boşuna dememişler "illa edep, illa edep" diye saygılar hocam

kamuran
24.04.2014 19:53:31
ivıhocam seni tanmak e okumak güzel.saygı ile. kaçkar53.com a teşekkür edierim.bu tarz br site her konuda yer veriyor.

S.KAMBUR
25.04.2014 08:54:11
değerli bilgileri bizimle paylaşan hocam allah sizden razı olsun. her yazınız ayrı bir ders. faydalanabiliyorsak ne mutlu bize...hasretle selamlar. hayırlı cumalar...

Allah ve Resülü'nün önüne geçmeyin

Yusuf KAMBUR

24.04.2014 12:24:39

34