Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan atama haberlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcılığı görevine Ahmet Ali Temurci getirilirken, Bakanlık Müşaviri İsmail Salman başka bir göreve atanmak üzere görevinden alındı.
Kültür ve Turizm Bakanlığından: Karar Sayısı : 2014/733
1 -8210; Açık bulunan 1 inci derece kadrolu ve +3600 ek göstergeli Tanıtma Genel Müdür Yardımcılığına, Ahmet Ali TEMURCİ'nin atanması, 657 sayılı Kanunun 68/B ve 76'ncı maddeleri ile 2451 sayılı Kanunun 2 nci maddesi gereğince uygun görülmüştür.
2 -8210; Bu Kararı Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.
Kültür ve Turizm Bakanlığından: Karar Sayısı : 2014/725
1 -8210; Bakanlık Müşaviri İsmail SALMAN'ın, başka bir göreve atanmak üzere bu görevinden alınması 2451 sayılı Kanunun 2 nci maddesi gereğince uygun görülmüştür.
2 -8210; Bu Kararı Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.
AHMET ALİ TEMURCİ
Lahey'de bir senozlu: Köy sohbetlerini özledim
Hemşehrilerimizin başarısı bize de gururlandırıyor. Aslen Senoz'un Uzundere Köyünden olan Ahmet Temurci de başarılı hemşehrilerimizten biri.
Ahmet Temurci, Ekim 2009'da Hollanda'ya 'Lahey Kültür ve Tanıtma Ataşesi' olarak tayin edildi.
Temurci ile hem işini, hem de Senoz ve köylerimizi konuştuk. Sohbetimize buyurun:
Takipçileri için kendinizi tanıtır mısınız?
İsmim Ahmet Temurci. 1975 yılı Çayeli doğumluyum. İlk, orta ve lise tahsilimi Çayelinde tamamladım. 1994 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümününü kazandım. Üniversitenin bitiminde Turizm Bakanlığında Müfettiş Yardımcısı olarak göreve başladım. 3 yıl süren muavin müfettişlik süresinin sonunda aynı bakanlıkta 5 yıl sure ile Müfettiş ve İç denetçi olarak görev yaptım. 2006-2007 yıllarında bir yıl sure ile turizm pazarlaması konusunda araştırma yapmak üzere İngiltere’nin Northampton eyaletindeki Tresham Enstitüsünde çalışmalarda bulundum. Bakanlıkta sekiz yılı aşkın denetim elemanı olarak görev yaptıktan sonra Ekim 2009 ayı itibariyle Hollanda’ya kültür ve tanıtma ataşesi olarak atandım.
*Hollanda'ya 'Kültür ve tanıtma ataşesi' olarak atandınız. Biraz işinizden bahseder misiniz? Kültür ataşesi ne yapar?
Kültür ve Turizm Ataşesi her ülkede o ülkenin kendi özelliklerine gore devlet tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde ülkemizin doğal, kültürel, sanatsal ve tarihî zenginliklerini belli araçlar kullanmak suretiyle tanıtımını yapar. Bunun için yazılı basın, televizyon, radyo, internet ve açık hava mecralarında reklam faaliyetleri düzenler. Ülkemizin farklı bölgelerinin tanıtımını yapmak ve sağlık, yayla ve kültür gibi alternatif turizm ürünlerinin ön plana çıkarılması için yazarlar, sanatçılar ve akademisyenler gibi kanaat önderlerinin ülkemizde ağırlanmasını sağlamak için çalışmalarda bulunur.
Ayrıca Hollanda’da her yıl ülkemizin iştirak ettiği dünyanın en büyük turizm fuarlarından biri Utrecht Turizm Fuarı yapılmaktadır. Ülkemiz standının yapılması ve fuarda yapılan tüm etkinlikler Müşavirliğimiz tarafından yürütülmektedir. 12-17 Ocak 2010 tarihleri arasında Dünyanın en büyük turizm fuarlarından biri olan fuara Müşavirliğimiz de iştirak etmiştir. Yaklaşık 750 metrekarelik bir stand ile fuara katılınmıştır. Standımızda Müşavirliğimizle birlikte Türkiye’den gelen TÜRSAB, TUROB gibi ulusal turizm kuruluşları ile farklı bölgelere ait bölgesel kuruluşlar, tur operaörleri, seyahat acentaları ile konaklama tesisleri ülkemizin tanıtımını yapmışlardır. Yaklaşık 150.000 insanın ziyaret ettiği bu fuar ülkemizin tanıtımı açısından önemli imkânlar ve fırsatlar sunmaktadır. Hollanda’dan her yıl ülkemize gelen turist sayısının 1.200.000’inin üzerinde olduğu dikkate alındığında söz konusu fuarın önemi daha iyi anlaşılmaktadır.
*Gurbette Senoz hasreti çekiyor musunuz? Çekiyorsanız bu hasreti nasıl gidermeye çalışıyorsunuz?
Yurt dışında köy hasreti, memleket hasreti daha başka türlü çekiliyor. Hollanda’da 400.000’e yakın Türk yaşıyor. Memleketin her tarafından insan görmeniz mümkün burada. Benim yaşadığım Lahey Şehri de Türklerin en yoğun yaşadığı yerlerden bir tanesi. Hollanda’da şu ana kadar Senoz Deresinden iki aile ile görüşme imkânım oldu. Birisi akrabamız Bilal Demirci diğeri de Timur Dereci. Sağolsunlar bizleri evlerine konuk ettiler. Zaman buldukça bir araya gelmeye çalışıyor ve memleket hasretini bir nebze gidermeye çalışıyoruz.
*Köy hatınıza ait bir hatıranızı anlatabilir misiniz?
Köy hayatı ile ilgili aslında fazla bir hatıram yok. Çünkü Çayeli'nde doğdum ve büyüdüm. Köye bayramlarda ancak gitme fırsatımız oldu. Son yıllarda ise iş yoğunluğu dolayısıyla pek gitme fırsatımız olmadı. Köye dair hatıramdan ziyade izlenimler var benim. Beni her zaman en çok etkileyen şey köydeki bayramlardı, bayramlarda insanların birbirini davet ederken samimiyeti ve içtenliğiydi. Bayram namazını kıldıktan sonra o bayram sırası köyün hangi mahallesinde olacaksa o mahallenin insanlarının bayram namazı çıkışında insanları kendi evlerine yönlendirmek için canhıraş bir şekilde çaba sarfetmeleri. Köyde unutamadığım anlardan birisidir bu. Ve, köyde yapılan sohbetler. Tadına doyulmayan bu sohbetlerde yaşlıların başından geçen hadiseleri bir roman tadında anlatmaları. Köy denince aklıma hep bunlar gelir.
www.senozderesi.com haber merkezi
