Metin TOPÇU(Rize Kent Konseyi başkanı)
Rize çok önemli bir toplantıya sahne oldu.
Dün Pazar ilçemizde Rize Hava Limanı için ÇED ihalesini alan firma bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Toplantı saatinden önce yazar arkadaşım Abdullah UZUN beyi aradım, makamında firma yetkilisi Osman BAYBAĞAN’la tanıştım, sohbet ettim.
Bu bilgilendirme toplantısından sonra neler olacağını sordum.
Anladığım kadarı ile ÇED raporu hazırlanırken sadece bölge halkına değil onlarca kuruma ve bir o kadar bakanlığa da sorular soruluyor ve oralardan cevaplar bekleniyor, bütün bu işlemler hızla tamamlanmaya çalışılıyor…
Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof Dr.Fatih SEYİS beyle de kısa ama yararlı bir sohbet yaptık…
Bir başka köşe yazımda değineceğim…
ÇED toplantısında davet edilen Pazar halkının ilgisi çok güzeldi…
Firma yetkilileri doyurucu ve bayağı uzun bir sunum yaptı, ardından o toplantıya katılanlara soru sorma hakkı verildi…
Bildiğimiz halkımız işte…
Mikrofonu eline alan kendi propagandasını yapmaya başladı…
Koca salonda, yüzlerce kişi arasından bir genç, resmen ideolojik propaganda yapmaya kalkınca halkın tepkisi gecikmedi. Araya girenler olmasa tartaklanabilirdi. Çünkü katılanların ezici çoğunluğu büyük coşku ve sevinç içindeydi….
Elbette yapılan her iş toplum tarafından tartışılmalı. Elbette herkes aklına takılan soruların cevabı aramalı. Ama bu sadece propaganda maksatlı yapılırsa ve sadece hükümeti yıpratır düşüncesi ile söylenirse,sistemi sorgulamak maksadı ile söylenirse Pazar ilçemizde görüldüğü gibi büyük infiale sebep olur ve belki haklı olan bir soru sorma hakkınız bile böyle güme gider…
Ne diyor o genç … “Biz oraya gideceğiz temizlikçi olacağız, emeğimizle sömürüleceğiz”
Diğer muhalif bir ses, köylerinin önünün kesileceğinden bahsediyor. Bir diğeri de, kurbağalarla birlikte yaşama hakkımız var, diyor.
Yaşlı bir nine okkalı bir cevap veriyor… “Çocuklarımız gurbette ekmek yiyor. Tüm yatırımlarımız ilçeden gitti. Bu havalimanını yapan her şeyini düşünür. Boşuna karşı çıkmayın.” Dediği anda büyük bir alkış tufanı kopuyor , halkın dediğinin halkın dediği olduğunu adeta ispat ediyor.
525 milyon lira tahmini maliyeti olan bu dev yatırım 2017 de tamamlanmış olacak,Rize’yi esaretten kurtaracak, Türkiye’ye, dünyaya entegre edecek.
Hiçbir endişem,şüphem kalmadı…
Kapı kapı dolaşarak derdimizi anlattığımız zamanlar geride kaldı.
Devletimiz hava limanı meselemizi almış götürüyor…Şükürler olsun Allah’ıma…
Bu gerçekten hayallerimizi aşan muhteşem bir olay…
Çünkü hava limanı Rize için yeni bir miladın başlangıcı olacak, tarihini değiştirecek…
Benim sevinçten ayaklarım yerden kesilirken “kuşlarla,kurbağalarla yaşamak istiyorum” diyen ,sevgili kardeşime ne diyebilirim ki.
Kuşlarla, kurbağalarla şehirde yaşanmaz ki…
Modern ulaşım aracı uçağın sesi yerine kurbağa sesi dinlemeye razı olmak bir görüş, saygı duyarım ama insanın geriye gitmesi, ilk insana özenmesi ilginç.
Eller aya, bizler yaya derler ya,o misal..
Buna gönlüm razı değil.
Çok sevdiğim bir arkadaşım vardı. Bir gün çeşitli ödemelerden canı sıkıldı. Dedi ki; “gedecesen bir dağ başına. Ne vergi verecesen, ne elektrik parası, ne su parası, ne vergi. Ne televizyon, ne radyo, ne şişeli lamba. Heç bir şey olmayacak. Kazma kürek bile olmayacak. Ellerinle eşecesen toprağı. Hayvan ve toprak ne verirse onu yeyecesen. Akşam karanlığa büründüğünde yatacasan, gün ağardı kalkacasan.
