Turist Rehberleri Birliği (TUREB) Başkanı Ahmet Zeki Apalı, Artvin’e gelerek İl Kültür ve Turizm Müdürü Ömer Gümüş’ten şehrin turizm değerleri hakkında bilgi aldı
Hayati Akbaş
ARTVİN-Turist Rehberleri Birliği (TUREB) Başkanı Ahmet Zeki Apalı, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2023 stratejik planları doğrultusunda, Artvin Ticaret ve Sanayi Odasının girişimleriyle Artvin’e gelerek beraberinde TSO Başkanı Seçkin Kurt olduğu halde İl Kültür ve Turizm Müdürü Ömer Gümüş’ten şehrin turizm değerleri hakkında bilgi aldı.
Gerçekleşen ziyaret sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan TUREB Başkanı Ahmet Zeki Apalı, Karadeniz Bölgesi’nde Giresun ve Artvin’in eko turizm konusunda diğer illere göre daha şanslı olduğunu vurgulayarak, Artvin’in, festivalleri, doğal güzellikleri, karagölleri, kanyonu, biyosfer rezerv alanı ve bunlar gibi değerleriyle eko turizmden adından söz ettirebilecek bir il olduğunu söyledi.
Turizmde tanıtım çok önemli bir faktör olduğunu kaydeden Apalı, Turist Rehberleri Birliği olarak kentin turizm dinamiklerini harekete geçirerek Artvin’in turizmden hak ettiğini payı alması için üzerlerine düşen görevi yapacaklarını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının 2023 stratejik planları doğrultusunda Karadeniz Bölgesinin eko turizm alanı ilan edildiğini belirten Apalı, uygulamalarda bunun tersinin yaşandığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Eko turizm deyince insanlar ekolojik ürünlerin sunulabildiği pazarlanabildiği, ananlar gibi algıladı bunu. Karadeniz Bölgesi Ortadoğu, Kuzey Afrika ülkelerine çok açıldı, bu açılımlarda bir sakınca yok yalnız bölgede turizm noktasında yapılan yanlışlar git gide artmaya başladı. Eko turizm alanı olarak belirlenen Karadeniz kitle turizmine yönelmeye başladı. Eko turizm aslında kitle turizminin tam tersi. Eko turizm doğanın, kültürel değerlerin folklorun, şivenin, yaşam tarzının, yemek kültürünün kısacası bu yöre has ne varsa koruyup bunun turizme sunulmasıdır. Karadeniz’de bunlar yapılmadı. Kitle turizmine geçiş başladı. Birçok şehirde devasa oteller yapılıyor. Buraya gelecek insanların lüks otel heyecanı yok ki. Dünyanın her yerinde bulabiliyorlar. Bu bölgenin farklı bir yapısı statüsü var. Dolayısıyla bu durumu halka anlatılması gerekiyor. Şuana kadar eko turizmde başarılı olunmadı ama hem yöre insanımızın hem de kamu yetkilileri kötü dişin farkında varmaya başladı.”
Turizm faaliyetlerinin süreklilik kazanması için halkın bu işlerden gelir elde edebileceğini bilmesi gerektiğini kaydeden Apalı, “Eko turizmde vatandaş normal rutininde hayatını devam ettirirken gelir elde edecek. İnsanlar buraya köy yaşantısı için geliyor. Vatandaşı yapacağı, köyündeki evi bir ya da iki oda ilave etmesi olacak. Bir turist İstanbul’dan kalkıp ailesiyle geldiği zaman köydeki bir evde,
konaklayabilmeli, onlar gibi yaşamalı, kahvaltı yapmalı. Bu aktivitelerden yöre halkı para kazanmalı. Turizmden elde edilecek gelirin halka daha çok yansıması lazım. Bunların yapılmadığını gördük. Bunları düzeltmek için yetkililerle fikir alış verişi için bulunarak üzerimize düşen çalışmaları yapacağız” diye konuşt
