“De ki: Herkes, kendi mizaç/karakter ve meşrebine göre iş yapar. Fakat Rabbin, kimin daha doğru bir yolda olduğunu en iyi bilendir.” (İsra: 17/84)
“Oruç sahibini kötülüklerden koruyan bir kalkandır. Oruçlu kimse saygısızlık yapmasın, ahlaksızca konuşmasın! Eğer biri kendine sataşırsa “ben oruçluyum” desin!”
(Buhari, Savm, 2)
Soru:
Hocam, Akşam iftarda kuvvetli yiyorum. Sahur yemeği bana ağır da geliyor doğrusu. Yatmadan bir şeyler atıştırıp “sahura kalkmasam” ama sabah namazımı kaçırmadan orucum kabul olur mu?
Cevap:
Sahura kalkmadan oruç tutanın orucu diğer şartlarına uyduğu takdirde elbette geçerlidir. Ancak; şöyle bir düşünelim:
“Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde bize Peygamber Efendimiz aracılığıyla bazı ibadetleri (Oruç tutmak, Namaz kılmak, Zekât vermek, Hacca gitmek vb.) FARZ kılmıştır. Bazıları da Farz’a yakın (Vitir namazı, Bayram namazı vb.)
Bu ayetler doğrudan Hz. Peygambere gelmiş değil mi? Evet… Rabbimizden Peygamberimize (sav). Bu ibadetler Efendimize de Farz ve Vacip idi. Teorik olarak aldığı o ibadetleri Efendimiz uygulamaya koydu. Çünkü Rabbimiz ona “En güzel örnek/model”(Ahzab: 33/21) rolü vermiştir.
Dikkat edelim. Peygamber (sav) “Cebrail aleyhisselamın da yardımıyla) O ibadetin nasıl ifa edileceğini uygulamalı olarak göstermiştir.” Netice şu ki:
Biz şimdi ibadetlerimizi Peygamberimizin uygulamalı olarak gösterdiği şekilden başka bir şekle sokabilir miyiz? Peygamberimizin örneklik ettiği şekli bırakıp kendi kafamıza göre takılabilir miyiz?
“Bir İbadet Farzıyla, vacibi, sünneti ve adabıyla tam bir ibadettir. Tam mükâfat tam ibadete verilir.” Yanlış anlamayalım dinen bağlayıcılığı olan konularda Efendimiz Fraz ve Vacip kılınan ibadetlere “gereksiz ilaveler yapmış değildir.” Olması gereken şekli vermiştir ve ümmet olarak bu bizi bağlayıcıdır.
Sahura kalkmaya gelince bu, tıka basa mideyi doldurmak için değildir. “Sahura kalkınız çünkü Ehl-i kitabın orucuyla bizim orucumuz arasındaki fark sahura kalkmaktır.”(Müslim, Sıyam, 46) Peygamber tavsiyesi önemlidir.
Mazereti varsa bir kimsenin elbette sahura kalkmadan oruç tutmasında bir sakınca yoktur. Ama uykum bölünmesin, alışkanlıklarım değişmesin diyerek yapıyorsa,
“İşte oruç, alışkanlıkları değiştirmek, hayatın tamamını ibadete çevirmek için Farz kılınmıştır.”
Selam ve sevgilerimle…
NOT: Kur’an-ı Kerim öğrenmeye çalışan, Meal ve Tefsir okumaları yapanlara yönelik “ÖDÜLLÜ” kampanyamız devam ediyor. “Gayret Sizden Ödül Bizden”
