Kainatın altı günde yaratılması!

KAİNATIN YARATILIŞINDA ALTI DEVİR!

TEFEKKÜR 10.08.2013 12:17:17 21 0
Kainatın altı günde yaratılması!



Yaratılışın altı günü

Kur’ân’da muhtelif sûrelerde geçen “kâinatın altı günde yaratılması” âyetleri Risale-i Nur’dan 14. Söz’de şöyle izah edilmektedir:

“‘Altı günde gökleri ve yerleri yarattık’ demek olan, hem belki bin ve elli bin sene gibi uzun zamandan ibâret olan eyyâm-ı Kur’âniye ile, insan dünyası ve hayvan âlemi altı günde yaşayacağına işaret eden hakikat-i ulvîyesine kanaat getirmek için, birer gün hükmünde olan herbir asırda, herbir senede, herbir günde Fâtır-ı Zülcelâl’in halk ettiği seyyâl âlemleri, seyyar kâinatları, geçici dünyaları nazar-ı şuhuda gösteriyoruz. Evet, güyâ insanlar gibi, dünyalar dahi birer misafirdir. Her mevsimde, Zât-ı Zülcelâl’in emriyle, âlem dolar, boşalır.”
Bu izahtan anlaşılan buradaki gün tabirinin bizim bildiğimiz yirmi dört saatlik zaman dilimi olmadığıdır. Zira yine Kur’ân’da bizim bir günümüze karşılık bin ve elli bin yıl karşılıkları ifade edilmiştir. Zaten Bediüzzaman Hazretleri de bu gün tabirini devir olarak tefsir etmektedir. Öyle ki bu gün bazen bin yıllık bir devre, bazen elli bin yıllık bir zaman dilimine, bazen de asır, sene, gün gibi zaman dilimlerine karşılık gelmektedir. Demek ki yaratılış süreci Hakîm ismi gereğince tedrici olarak, yani kademe kademe olarak tecelli etmiştir.
Bu hususa 10. Söz 3. Zeylinde şöyle dikkat çekilir:
“Evet, dünya dârü’l-hikmet ve âhiret dârü’l-kudret olduğundan, dünyada Hakîm, Mürettîb, Müdebbir, Mürebbî gibi çok isimlerin iktizâsıyla dünyada icad-ı eşya, bir derece tedricî ve zamanla olması, hikmet-i Rabbâniyenin muktezâsı olmuş. Âhirette ise, hikmetten ziyâde kudret ve rahmetin tezâhürleri için maddeye ve müddete ve zamana ve beklemeye ihtiyaç bırakmadan, birden eşya inşa ediliyor.”
Demek ki, Kur’ân’da ifade edilen “gün” manası yaratılış devirlerine ve dönemlerine işaret etmekte. Bu devirler kâinatın heyet-i mecmuasına ait olduğu gibi insanlık hayatını da içine aldığı hususu “insan dünyası ve hayvan âlemi altı günde yaşayacağı” cümlesi ile ifade edilmiş.

Bazı altı devir durumları ise şöyle tasnif edilebilir:
Kâinatın yaratılışında altı devir:
1- Big bang ile kâinat çekirdeğinin açılması,
2- Galaksilerin yaratılması,
3- Güneş sistemimizin yaratılması,
4- Hayata mazhar olacak olan Dünyamızın yaratılması,
5- Dünyada cinler ve cinlere uygun çevre şartlarının yaratılması,
6- Kâinatın meyvesi olan insan ve insana uygun çevrenin (bitki, hayvan, su gibi) yaratılması.

İlim kâinatın yaşını 15-20 milyar yıl olarak ifade ediyor. Ancak bu ifade günümüz verilerine göre sadece bir tahmin. Zira bir milyon yıl veya bir milyar yıl öncesindeki şartları bilemiyoruz. Güneşin, dünyanın ve diğer yıldızların dönüş durumlarını kesin olarak tahmin edemiyoruz. Big Bang teorisine göre kâinat bir noktadan yaratılıp genişlemeye devam ettiği için, elbette ki kâinatın öncesinin şartları bu günkü şartlar ile aynı değildir. Bu nedenle şimdiki ilmî verilere ve ölçülere göre kâinatın ilk zamanları hakkında kesin bilgi edinmek mümkün değildir. Çünkü ne zamanın akma hızı ve ne de yıldızların dönme hızı kesin ve sabit değildir. İşte bu sebeple Kur’ân mu’cizevî bir şekilde yaratılış sürecini devir manasına gelen “gün” tabiri ile bize bildirmiştir.
Yukarıdaki ifadede geçen “insan dünyası ve hayvan âlemi altı günde yaşayacağı” tabirine göre insanlığın da altı devresi vardır.

Bu devreleri insanlığın hakikî temsilcisi olan Peygamberlere (as) göre şöyle tasnif edebiliriz:
1- Hz. Âdem (as) devri,
2- Hz. Nuh (as) devri,
3- Hz. İbrahim (as) devri,
4- Hz. Musa (as) devri,
5- Hz. İsa (as) devri,
6- Hz. Muhammed (asm) devri.

İslâmî kaynaklara göre her bir devir de yaklaşık bin yıl sürmüştür. Kur’ân lisanı ile bir güne denk gelen bin yıl gibi. Burada sadece Hz. İsa’nın (as) devri yarım gün hükmünde beş yüz küsûr yıldır. Bu fark da Hz. İsa’nın (as) âhir zamanda tekrar dünyaya gelmesi ile telâfi edilmiştir. Adeta Peygamberimiz (asm) ile birlikte iki bin yıl kadar olmaktadır. Bu da yine insanlık tarihinin yaklaşık altı bin yıl devam edeceğini teyit eder.
Altı gün meselesini diğer yaratılış süreçlerine de uygulamak mümkündür. Meselâ insanın yaratılış sürecine baktığımızda da aynı devirleri görürüz. Âyette geçen sema ve arz aynı zamanda kâinat anlamını da ihtiva eder. İnsan da kâinatın bir meyvesi olmak hasebi ile küçük bir kâinattır. Öyle ise insanın yaratılışı da altı devri kapsar denilebilir.

Şöyle ki:
1- Anne karnında birinci karanlık devre,
2- İkinci karanlık devre,
3- Üçüncü karanlık devre,
4- Çocukluk devresi,
5- Gençlik devresi,
6- İhtiyarlık devresi.

Kâinatın kalbi dünyadaki hayat olması sebebi ile hayatın yaratılma süreci de yine altı devre içinde mütalâa edilebilir:
1- Atomların yaratılması,
2- Moleküllerin yaratılması,
3- Madenlerin ve unsurların yaratılması,
4- Bitkilerin yaratılması,
5- Hayvanların yaratılması,
6- İnsanların yaratılması.

Sema ve arz bütün yaratılış sürecini içine alır bu sebeple bu devriler daha geniş bir mana içinde de ele alınabilir.
Meselâ:
1 - 2 Mülk ve melekut âlemleri,
3 - 4 Dünya ve ahiret âlemleri,
5 - 6 Cennet ve Cehennem âlemleri.

Demek ki altı günde yaratılma tabiri “devir ve dönem” anlamında bir çok yaratılış süreci için tatbik edilebilir.

HALİL AKGÜNLER
iakgun@tnn.net

YENİ ASYA 

Anahtar Kelimeler:
1

ÇAYMER sezonu açtı, kendi yaş çay fiyatını açıkladı

2

Macaristan’dan getirdiler, Rize’de denenmeye başlandı

3

Projenin ilk ayağı Rize Pazar’da başladı.

4

İSTANBUL’DA DÜZENLENEN YÖRESEL ÜRÜNLER FUARI SONA ERDİ.

5

BATUM’DA SINIR TEMSİLCİLERİ TOPLANTISI YAPILDI