Türkiye’nin hemen her ilinde farklı biçimlerde ve motiflerde milyonlarca ahşap yapılar vardır. Bu ahşap yapıların en fazla olduğu illerden de birisi Rize’mizdir. Rize’de bilhassa gelenek ve göreneklerimiz çoğunluk olarak devam ettiği yayalarımız başta olmak üzere, her mahallemizde ve hemen her köyümüzde, atadan, dededen, babadan kalama binlerce ahşap evlerimiz vardır. Fakat bu evlerin çoğunluğu artık asırlık olmuş, doğaya, çevreye ve bakımsızlığa yenilmiştir. Rize denilince, ahşap konakların, ahşap çıkarmaların, dışı karataş, içerisi ahşap döşemelerin hakım olduğu Rize evlerimize sahip çıkarmalıyız. Bu evlerimizin ne kadarının resmi olarak tespit edilip kayıt altına alındığını bilmiyoruz. Geçenlerde eşim Selma Hanım ile birlikte Erzurum’a giderken, İkizdere, Sivrikaya köyünde caminin ve kar tünelinin sağında bulunan Nusret Biber isimli abimizin yıllardır çalıştırdığı ahşaptan yapılmış çayevi bence bir tarihi eserdir. Bu gibi Rize’ye özgü ev ve işyerlerini tespit ederek, yaşatmak, onarmak ve sahiplerinin imkanı yoksa onlara maddi destek olmak lazımdır. Bu görevde öncelikle Rize Valiliğimize düşmektedir. Valiliğimizin bu noktada bir çalışmasına şahit olmuş değilimdir. Bu evlere uğrayan resmi görevlilerin, buralardan geçerken, çay içmek, yemek yiyip ve fotoğraf çektirmekle yeterli olmadığını düşünmeliyiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Rize mimarisine ve Rize deki ahşap yapılara ne kadar önem ve ehemmiyet verdiğinin bir örneği de memleketinde yıllar önce yaptırmış olduğu ahşap ikametgâhından anlaşılmalıdır.
İlimizde yaylalarımız başta olmak üzere bu ahşap yapıların, yayla evlerinin ilimize her yıl gelen binlerce yerli ve yabancı turistler açısından görselliğinin ötesinde, Ahşap yapılarda yaşayanlar, fizyolojik ve psikolojik yönden kendilerini çok daha sağlıklı hissederler.
Gelin şimdi sizlere, “Bütün Dünya” isimli kaynaktan elde ettiğim, ahşap evlerle ilgili dünyada bilinen her türlü özellik, güzellik ve faydaları sizlerin bilgilerine aktarayım.
Ahşap evlerde yaşayanlar, Romatizma, astım, böbrek hastalıkları ve dolaşım bozuklukları üzerinde olumlu etkileri olur. Japon deprem uzmanları, dünyada depreme en dayanıklı yapının Osmanlı ahşap karkas sistemi olduğunu açıkladılar. ABD'deki müstakil yeni yapılan evlerin yaklaşık % 90'ı ahşaptır. Şiddetli bir deprem sonrasında hasar gören ahşap bir yapı kısa zamanda onarılıp, tekrar içine girilebilir. Zaman içinde hasar gören taşıyıcı elemanlar yıkılmadan onarılabilir. Bu yapılar kolay kolay çökmez, çökse bile içindekilerin çoğu kurtulur. Beton bina, ahşaba göre 5 misli, çelikse 13 misli ağırdır. 1999 depremlerinde ahşap yapılarda yaşayanlardan hiç kimse ölmemiştir. Tarihten günümüze ulaşan en güzel saraylar, tapınaklar ve diğer büyük yapıların hiçbirinde beton kullanılmamıştır ve binlerce yıldır ayakta kalmışlardır. 1225'te Ren Nehri'ne yapılan ahşap Basel Köprüsü 1903 yılına kadar 774 yıl hizmet vermiştir. 13/14. yüzyıllarda yapılan, ahşap kolon ve çatıları olan Kastamonu, Mahmutbey, Beyşehir ve Afyon Ulu Câmileri, özel bakım yapılmadan 600-700 yıldır ayaktadır. Dünyanın en büyük tarihî 3 ahşap yapısından biri olan, Büyükada'daki Rum Yetimhanesi 100 m boyu ve 8 katlı bir binaya eşdeğer yüksekliğiyle tam 100 yıldır ayaktadır. (Bütün Dünya)
 

TARİHİ AHŞAP YAPILARIMIZA SAHİP ÇIKALIM

Bayram Ali KAVALCI

6.08.2015 12:59:07

22