Tuba Kaya'nın haberi:
 Ancak hepsinin sıkıntısı ortak: Sosyal hayatta kendilerine olan güveni  hissetmek ve hissettirmek. Zira kimi zaman onlara yardım etmek isteyen iyi  niyetli kişiler, yanlış bir hareket, acıklı bir ses tonu veya dikkatsizlikle  bilmeden kalplerini kırıyor olabilir.
Engelli vatandaşlar en büyük sıkıntıyı sokakta, özellikle de merdivenlerde,  kaldırımlarda ve toplu taşıma araçlarına inip binerken yaşarlar. Mesela işitme  engelli kimselerin en büyük sıkıntısı kamu kurum ve kuruluşları ve sokaklarda  yaşanıyor, işaret dilini bilen tercüman sayısı yetersiz olduğu için de sıkıntı  ve şikâyetlerini gerektiği gibi anlatamıyorlar. Onlara  yardım etmekse hepimiz  için bir görev. Peki, bu insanlara zarar vermeden, nasıl yardımcı  olabileceğinizi biliyor muyuz? Her engel grubunun farklı ihtiyaçları olduğuna  dikkat çeken Türkiye Körler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Uzman Psikolojik  Danışman İbrahim Elibal, engellilere engelli olduklarını hissettirmeden yardım  etmenin önemli olduğunu söylüyor ve “Bu şekilde hem kendine güven vermiş hem de  yardım etmiş oluruz.” diyor.
GÖRME ENGELLİYE DUYGUSAL SESLE KONUŞMAYIN
İbrahim Elibal, engelli bireylere yardım ederken gösterilecek belli  hassasiyetlerin olduğunu belirterek, görme engellilere nasıl yardım edileceğini  şöyle sıralıyor: “Görme engelliye duyabileceği bir sesle kendinizi tanıtıp  ismini sorun ve yardım isteyip istemediğini sorun. Yürürken siz onun koluna  değil, o sizin kolunuza girmelidir. Zira kaldırım kenarı veya merdiveni anlaması  için yarım adım gerinizden gelmelidir. Merdiven inerken eğer varsa tırabzandan  yararlanmak isteyebilir. Onunla konuştuğunuzu anlaması için, kendisiyle yakın  temasa geçmeniz gerekir, burada yapılacak şey o kişinin omzuna dokunmak  olabilir. Aksi halde kiminle konuştuğunuzu anlamayabilir. Onlara çocukmuş gibi  ya da farklı bir duygusal ses tonuyla davranmayın. Konuşurken görmek veya kör  gibi kelimeleri kullanmaktan çekinmeyin. ‘Sağınıza üç adım atarsanız sandalyeyi  bulursunuz’ ya da ‘Bu kaldırımı üç sokak takip ederek karşıya geçin, önünüze  gelen ilk sokağa girin’ diye onun anlayacağı kesin ve anlaşılır biçimde tarif  ederseniz yardımcı olmuş olursunuz. Duraklarda hangi otobüsün geldiğini öğrenmek  isteyip istemediğini sorabilirsiniz. Sizin otobüsünüz daha önce gelirse  ayrılacağınızı mutlaka belirtin. Onunla daha önce tanımadığı bir odaya  girerseniz onu odanın ortasında yalnız bırakmayın. Bir sandalye veya koltuğa  kadar götürün. Onu odada bulunan tanımadığı diğer kişilerle -çocuklar dâhil-  tanıştırın. Eğer çevresinde kedi ya da köpek varsa söyleyin. Yatılı konuk olarak  evinize geldiğinde ona tuvaletin, gardırobun, pencerenin, prizin ve elektrik  düğmesinin yerlerini gösterin. Ayrıca lambaların açık olup olmadığını bilmek  isteyebilir. Kapıları yarı açık bırakmayın. Yemekte et varsa, kesmekte yardım  isteyip istemediğini sorabilirsiniz, yemeklerin yerini ayrıntılı olarak tarif  edin.”
Merdivenin son basamağında engellinin kolundan tutmayın
Koltuk değneği kullanan ortopedik engellilere yardım ederken şu hususlara  dikkat etmek gerekiyor: Bu durumda bir insan bizden yardım istediği zaman  merdivenden çıkarken onların koltuk değneklerinden tutmayın. Toplu taşıma  araçlarına inip binerken ise aracın hareket halinde olmaması ve bu arkadaşlar  yerlerine oturana kadar araçların hareket etmemesi gerekir ki, denge sorunu  olmasın. Bu kişiler otobüse binerken ve merdivenlerden çıkarken merdivenin son  basamağına geldiklerinde kollarından tutmamak gerekir. Çünkü kollarından  tutulduğu zaman dengelerini kaybedebilirler. Bu durumda olan bir kimse bizden  yardım istediği zaman ona kendisine ne şekilde yardım edebileceğimizi sormamız  gerekir. Tekerlekli sandalye kullanan ortopedik engelliler ise en çok,  kaldırımları, basamakları inip çıkarken yardıma ihtiyaç duyarlar. Bu gibi  durumlarda tekerlekli sandalyenin arkaya yatırılarak çekilmesi gerekir.