BALDAN DAHA DEĞERLİ BİR MADEN TANIMIYORUM!

26 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olan Sadık Uçar, arıcılık yapmaya karar vermiş!

SAĞLIK 6.09.2013 13:35:35 23 0
BALDAN DAHA DEĞERLİ BİR MADEN TANIMIYORUM!



Artvin’de HES-Maden tartışmaları devam ederken, diğer yandan Artvin’in bu bakir hali ve sunduğu zenginliklerin en büyük maden olduğunu ispatlayan çok değerli Artvinliler de var.

 Bugün bütün dünyanın organik bal aradığını buna karşın sahte balların yarattığı depresyonun gerçek bala olan ilgiyi çığ gibi artırdığı bir dönemde gerçek arıcılık yapan, hakiki bal üreten üreticiler az da olsa canla başla çalışıyorlar. Özellikle Artvin’de üretilen balların değeri bir başka oluyor.

 
Artvin’de 26 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olan Sadık Uçar, arıcılık yapmaya karar vermiş. Öğretmenliği döneminde birkaç kolonide olsa arıcılık yapmış. Emekli olduktan sonra yapacağı işe o zamanları karar vermiş. Emekli olur olmaz da bu düşüncesini hayata geçirerek arıcılığa başlamış.
 

ÖNCELİKLE KENDİNİZDEN KISACA BAHSEDER MİSİNİZ?  SADIK UÇAR KİMDİR?
 
Öğretmen emeklisiyim. 26 yıl boyunca binlerce öğrenci yetiştirdim. Öğretmenlik gerçekten güzel bir meslektir. Bizi hep muma benzetirlerdi. Biz etrafımıza ışık verirken, kendimiz yavaş yavaş eridik. Ama nice yeryüzü yıldızlarını, güneşlerini yetiştirdik. Bu bizim en büyük kazancımız, servetimiz oldu.
 
 
ARICILIK MERAKI NERDEN GELİYOR?
 
Hepimizin bir köyü vardır. Eskiden büyüklerimiz arıcılık yapardı. Benim merakımda 30-40 yıl öncesine dayanır. Ancak öğretmenlik mesleği nedeniyle yapamadım. Emekli olur olmaz da yaptığım ilk iş arıcılık oldu. Birkaç koloni ile başladım. Gazetenizde röportajı yayınlanan genç arıcı arkadaşım Doğan Yeriçer ile birlikte arıcılık ve bal üretimi konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ben şuna inanıyorum ki; işinizi seviyorsanız, severek yapıyorsanız kesinlikle başarırsınız. Biz bu felsefe ile yola çıktık.
 

 KALİTELİ BAL KONUSUNDA SİZ ÇOK İDDİALISINIZ. KALİTELİ BAL NASIL ANLAŞILIR?
 
Ne yaptığınızdan eminseniz, ne ürettiğinizden de eminsiniz. Arı, çok çalışkan bir hayvandır. Ancak siz kolonilerinizi nerede muhafaza ediyorsunuz? Bakımlarını, yaptınız mı? Kaliteli bal üretmek için uygun alanlarda kolonileri yaylatmanız gerekir. Bizim arılığımız muhafazalı biryerde. Biliyorsunuz arılar azami 7 kilometre uzağa gidebilir. Bu alan içerisinde bal için gerekli nektar taşıyan ağaç ve çiçek bitkilerinin olması gerekir.  
 

 SİZ ARILARIN BULUNDUĞU ALANDA BOŞ YERLERE,
ÇEŞİTLİ FİDANLAR DİKMİŞSİNİZ. BUNLAR NEDİR?
 
-Doğrudur. Bu fidanlar kara hurma, ıhlamur, sedir, akasya gibi bal üretiminde çok değerli ağaçlardır. Bu sayede hem alan ağaç bakımından zenginleşiyor hem de bal üretiminde ve kalitesinde olumlu manada değer katıyor. Bu bir çeşit bal üretim sahası çalışmasıdır. Biliyorsunuz bal ormanları da aynı mantıkla yapılıyor. Fidan dağıtımı zamanında bu fidanları alıyor boş yerlere, yol kenarlarına isteyenlerin özel mülk alanlarına karşılıksız dikiyorum. Hani bir ihtiyar fidan dikerken padişah görüyor. Padişah ona “Belin bükülmüş, bir ayağını çukurda hele fidanla uğraşıyorsun. Neyine lazım der. İhtiyar bunun üzerine” Bana yetişmeze torunlarım yer.” der.
 
Padişah bu cevabı çok beğenir ve ona bir kese altın verir. İhtiyar; “Gördünüz mü fidan meyvesini verdi bile diyerek tarihi cevabını vermiş olur. Ben bugün bu fidanları ekiyorum. Yarın öbür gün ben buradan giderim. Ama burada yaşayan insanlar, kuşlar, canlılar bu meyvelerden faydalanırlar. Böyle düşünmek lazım. Herkes imkanları ölçüsünde çok şey yapabilir. Meyve fidanı dikmek için çok paranız olması gerekmiyor. Çalışkan, duyarlı olmanız yeterlidir.
 

 ARICILIK VE BAL KONUSUNDA KAT ETTİĞİNİZ MESAFEYİ ANLATIR MISINIZ?
 
Ne olursa olsun bir işi yaparken tecrübe edinirsiniz. Her geçen gün tecrübemiz artıyor. Tecrübe ile birlikte koloni sayısı da artıyor. Arıcılık yalınız yapılacak bir uğraş değildir. Mutlaka yanınızda bu işi bilen meslektaşınız olmalıdır. Doğan Yeriçer bu konuda çok değerli katkılar sunuyor. Arıcılığı yapabilmek için arıyı tanımanız gerekir. Siz arıyı gözünden, kanadından, tipinden tanısanız da sahibini tanımayan tek hayvan arıdır. Kızdırdığınızda anında sokar.
 
Hastalıklarıyla mücadele etmeniz gerekiyor. Mutlaka eğitim alısınız. Çünkü çok hassas bir hayvan olan bal arıları aynı zamanda narin yapıdadırlar. Şu anda koloni sayısı 40 civarında. Artık Arıcılar Birliğine üye olma zamanıdır. Koloni sayımızı gelecek yıl 70- 80’e çıkarmayı hedefliyorum. Bütün belgeleri tamamladım. En kısa sürede Birliğe üye olacağım.
Çünkü birliğe üye olmasanız, dünyanın en kaliteli balını üretseniz de satış yaparken zorlanırsınız. Onun için patent başvurusunda da bulunacağım. 
 

 PEKİ YABANİ ARIDAN (BİZİKİ) EŞEK ARILARINDAN 
AYILARDAN VE DİĞER TEHLİKELERDEN NASIL KORUYORSUNUZ?
 
Şimdi size enteresan bir şey anlatacağım. Bir gün buraya doğru geliyorum. Küçük fantadan almışım onu içiyorum. Biraz içtim baktım bir yabani arı geldi direk şişenin içine daldı. Şaşırdım. Derken bir tane daha o da direk daldı. Bu benim aklıma kovanlarımıza dadanan yaban arılarına karşı mücadele de kullanabileceğimi getirdi. Öylede yaptım. Kovanların etrafına ağaçlara bu fantaların yasına kadar dolu olduğu şişeleri astım. Bütün yabani arılar buralara doldu.
 
Ne olsun ki bir tane bal arısı buraya girsin! Bunun hikmetini çözmüş değilim. Ama bu koruma yöntemi, bana göre yılın icadıdır. Hem bir tek bal arısına zarar vermiyorsunuz, hem kimyasal ilaçlara ihtiyaç duymuyorsunuz, hem de bal arıları bu yaban arılarıyla uğraşmaktan kurtulduğu için bal verimini de artırmış oluyorsunuz. Herkese de tavsiye ediyorum. Kesinlikle bal arıları bunların içine girmiyor, o pet şişelerin etrafında bile uçmuyorlar.
 
Ayı ve yabani için de çare buldum. Bu da benim icadım. Arılığa bir projektör koydum. Projektör tüm arılığı aydınlatıyor. Şayet koloni civarında bir hareket olursa ışığın yansımasıyla alarm sistemi devreye giriyor. Tabii tek dezavantajı her şeye çalıyor!.. Bunun yanında köpeğimiz var. Arıcı iseniz önemlinizi de en yüksek seviyede almanız gerekiyor. Çünkü tatlı bir besin. Haliyle seveni, isteyeni çok oluyor.
 
 ÜRETTİĞİNİZ BALI NASIL PAZARLIYORSUNUZ? GÜNÜMÜZDE SAHTE BALLAR, TV’DE 6 KAVANOZ BALI 100 TL’YE SATANLAR VAR. SİZ BU KONUDA NELER YAPIYORSUNUZ? NASIL ÖNLEM ALINMASINI İSTERSİNİZ?
 
Son bölümden önemli ve en güzel soruyu sordunuz. Teşekkür ediyorum. Bal çok değerli bir besin maddesi. Haliyle bunu fırsat bilen arıcılığın “A”sından haberi olmayan sahte bal tüccarları ortalıkta cirit atıyor. Bizim ürettiğimiz bal; iddia ediyorum, Türkiye’nin en kaliteli balıdır. İsim zikretmeyeyim. En kralını getirin karşılaştıralım. Analizlerini yaptıralım. Ben hepsine hodri meydan diyorum. Artvin’de gerçek bal üreticilerinin balını gözünüz kapalı alın derim. Artvin küçük bir ildir.
 
Kimin nasıl balcı olduğunu, herkes çok iyi bilir. Ben arıcılıkta hedefi olan bir arıcıyım. Bu yıl yaklaşık 150 kilo bal aldım. Balımız 1.sınıftır. Zaten tabağa koyduğunuzda bal önce fiziksel olarak kendisini takdim eder. Işığı, rengi gözünüzü alır. Kokusunu ciğerlerinizde hissedersiniz. Şimdi size ikram edeceğimiz balı bir hafta önce çıkardık. Bunu bizzat tadarak test edeceksiniz. Elimde az miktarda bulunan hakiki organik baldan satın almak isteyen olursa 0505 662 51 27 nolu cep telefonumdan bana ulaşabilirler. Özellikle sağlıklı bir yaşam için gerçek bal arayan değerli müşterilerimize tavsiye ediyorum.
 
 SON SORUM OLACAK? HES’LER MADENLER ARICILIĞI
NASIL ETKİLER? SİZ BU KONUDA NELER SÖYLEYECEKSİNİZ?
 
Kesinlikle olumsuz etkiler. Ben Artvin’de doğdum. Burada büyüdüm. Burada yaşayacağım ve mezarım da burada olacak. Artvin’in asıl madeni yer üstündedir. Asıl altın işte bu kolonide bulunan arıların ürettiği muhteşem baldır. Bakın ben yukarıda fidan dikmekten bahsettim. Madencilik faaliyetiyle yüz binlerce ağaç kesilecek, yeraltındaki maden için yer üstündeki her şey canlı cansız yok edilecek. Oysa düşündüğümüzde sadece Artvin vilayetinde 80 bin koloniden söz ediliyor.
 
Bundan büyük maden olur mu? Ömür boyu yüzlerce, binlerce yol boyunca maden üretmeye devam eder, Sağlık üretir, Katma değer üretir. Ya maden? Belli süre sonra bittiğinde ölüm üretir. Kimyasal mezarlığını da miras olarak bırakır ve çekip giderler. HES’lere gelince; Biz zaten Çoruh vadisi’ni verdik. Derelerin suyunu da borulara hapsederlerse, bu arılar, kuşlar, habitat, insan yaşamı, yaban yaşamı olumsuz etkilenir. Yok oluş başlar. Herkes ne yaptığına şöyle bir bakmalıdır diyor, bana bu fırsatı veren ve buraya kadar gelen 08 Haber gazetesine çok teşekkür ediyorum. (08 Haber)

Anahtar Kelimeler:
1

Projenin ilk ayağı Rize Pazar’da başladı.

2

İSTANBUL’DA DÜZENLENEN YÖRESEL ÜRÜNLER FUARI SONA ERDİ.

3

BATUM’DA SINIR TEMSİLCİLERİ TOPLANTISI YAPILDI

4

Z kuşağını anlamanın önemi!

5

Tarım Fuarındaki Yerini Aldı