“Eğer onları çağırsanız, çağrınızı duymazlar. Duysalar bile çağrınıza karşılık veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koştuğunuzu inkâr ederler. Bunları sana hiç kimse, hakkıyla haberdar olan (Allah) gibi haber veremez.”(Fatır: 35/14)

Allah’tan başka kime, neye ne kadar değer vermemiz gerektiğini ortaya koymaktadır bu ayet-i kerime. Bu gerçeği haber veren Yüce Allah’tır. Değer yargılarımızı neye göre oluşturmamız gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Gün gelir kurtarıcı bir el aradığımızda elimizin boşta kalmaması için bugün neye kıymet vermemiz, tüm çaba ve gayretimizi neye harcamamız gerektiği dile getirilmiştir.
“Ey insanlık ailesi! Allah’a muhtaç olanlar sizlersiniz. Allah’a gelince, O, kendi kendine yeten sonsuz zenginlik sahibidir. Her türlü övgüye lâyık olan birisi varsa, o da Allah'tır.”(Fatır: 35/15)

Hayatın her saniyesini kendisine borçlu olduğumuz Rabbimize zenginlik taslamak ya da ihtiyacımız yok havasına girmek kendi kendimize yaptığımız en büyük kötülüktür.
“Dilerse sizi ortadan kaldırır ve yerinize yeni bir topluluk getirir: Ve bu da, Allah'a göre zor bir şey değildir.”(Fatır: 35/16-17)

Allah’ı ve sıfatlarını bilmek, insan eylemlerinin en değerlisidir. Çünkü bu sıfatların ait olduğu varlık, varlığın en şereflisidir.

-O’nun çağrısına icabet, icabetlerin en faziletlisidir. Yeniden diriliştir.

“Siz ey iman edenler! O sizi hayat bahşeden bir (dirilişe) davet ettiğinde, Allah'a ve Elçi'ye icabet edin!”(Enfal: 8/24) 

“Siz ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda, alışverişi keserek Allah'ın öğüdüne koşun! Eğer (hayır ile çıkar arasındaki farkı) bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.”(Cuma: 62/9)

-O’na itaat, itaatlerin en hayırlısıdır. Kurtuluşa ulaştırır.

“Kim Allah'a ve Rasulü'ne itaat eder, Allah'ın azabından korkar ve O'na karşı gelmekten sakınırsa, işte onlar kurtuluşa ve mutluluğa erenlerin ta kendileridir.”(Nur: 24/52)
 
-O’na ibadet, ibadetlerin en büyüğüdür.

“… Bana ibadeti terk edip büyüklük taslayanlar aşağılanmış (küçülmüş) olarak cehenneme gireceklerdir.”(Mümin: 40/60)
 
-O’na muhalefet, muhalefetlerin en kötüsüdür.

“Allah ve Resulü, bir konuda hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne karşı gelir, muhalefet ederse apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.”(Ahzab: 33/36)

-O’nu sevmek, sevgilerin en mükemmelidir.

“İnsanlardan öyleleri de vardır ki Allah’tan başka şeyleri Ona denk tutar ve onları Allah’ı sever gibi severler. İman edenler ise en çok Allah’ı severler…”(Bakara: 2/165)

-O’na saygı duymak, saygıların en yücesidir.

Ey insanlar! Rabbinize saygı gösterin! Çünkü son saatin sarsıntısı gerçekten büyük olacaktır.”(Hac: 22/1)
 
-O’na yönelmek, yönelmelerin en hayırlısıdır.

Öyleyse size azap gelip çatmadan önce, Rabbinize yönelin ve O'na teslim olun! Yoksa yardım göremezsiniz.”(Zümer: 39/54)
 
-O’nu hatırlamak, yâd etmek, zikirlerin en şereflisidir.

“… Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tir. Allah, yaptıklarınızı bilir.”(Ankebut: 29/45)
 
-O’na şükretmek, şükürlerin en soylusudur.

“… Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden de bilsin ki, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir, her türlü övgüye lâyıktır.”(lokman: 31/12)
 
-O’nun hükmüne sabretmek, tüm sabırların en erdemlisidir.

“(Ey Muhammed!) de ki: “Ey iman eden kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar için öte dünyada güzellikler beklemektedir. Allah’ın yeryüzü geniştir. Sabredenlere mükâfatları elbette hesapsız olarak verilir.”(Zümer: 39/10)

-O’na yalvarmak, yalvarmaların en önceliklisidir.

“(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.”(Furkan: 25/77)

-O’nun yüceliği karşısında ürperti duymak, tüm ürpertilerin en kıymetlisidir.

“İman edenlerin Allah’ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ile ürpermesinin zamanı gelmedi mi?”(Hadid: 57/16)

-O’na adanmak, adanmaların en saygıdeğer olanıdır.

“İmran'ın karısı şöyle demişti: 'Rabbim! Karnımdakini azatlı bir kul olarak sırf sana adadım. Adağımı kabul buyur… Bunun üzerine Rabbi onun adağını kabul etti ve (Meryem’i) bir çiçek gibi yetiştirdi.”(Ali İmran: 3/35-38)

-O’na itaatten dolayı sevinç duymak, duyulan sevinçlerin en rafinesidir.

“Derken kimin kitabı sağ yanından verilirse, haykırarak der ki: “Gelin, hepiniz gelin, şu kitabımı okuyun!”(Hakka: 69/19)

-O’nun taraftarları, taraftarların en sağlamıdır. Safa ve mutlu son böyle olanların başınadır.

“Kim Allah'ı, Rasulünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.”(Maide: 5/56)

-“Kulum bana kendisine Farz kıldığım ibadetlerle yaklaşır. Ve nafile ibadetlerle de yaklaşmayı sürdürür. Sonunda Ben onu severim. Ben onu sevince onun artık işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum.”
(Buhari)

Ne mutlu! En Yüce Değerden kendilerine değer katabilenlere,

Ne yazık! O’ndan uzak kalıp değerli olduğunu zannedenlere…
 
Allah’ın rahmeti ve bereketi tüm iman edenlerin üzerine olsun… 

M.kazdal
30.11.2015 21:17:07
hocam Allah razı olsun...ara vermeden devamını bekleriz...

Yusuf KAMBUR
1.12.2015 23:16:48
teşekkürler hocam. okumaya, yazmaya devam inşAllah

m.hüseyin kambur
3.12.2015 09:15:30
selamün aleykum.okunması gereken,ayetlerin üzerinde durarak düşünerek okumak,bu ayetlerden dersler alarak dünya hayatımızi tanzim edersk sahili selamete kavuşuruz inşaaalllah.Allah zihin açıkliği.eline yüreğine güç ve kuvvet versin.saygılar.Allaha emanet olun.

Yusuf Kambur
3.12.2015 12:43:02
Allah razı olsun kıymetli hocam. Allah cümlemize zihin açıklığı, güç ve kuvvet versin. kıymetli hocalarımızın bir sözcüsü olarak yazmaya çalışıyoruz.

O'nun bize değil,bizim O'na ihtiyacımız var.

Yusuf KAMBUR

30.11.2015 08:38:25

9