İncir ağacı ve zeytin (diyarı) şahittir. Ulu Sina dağı şahittir. Bu Emin Belde (Mekke) şahittir. Doğrusu Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik…” (Tin suresi)
 
İnsanı aşağıların aşağısına çeviren kendi tercihleridir. Çünkü Allah (cc) “insanın kaderini kendi çabasına bağlı kılmıştır.”
 
Bir Miraç Kandili’ne daha girerken bu kötü gidişle ilgili bazı değerlendirmeler yapmanın uygun olacağı kanaatindeyim.
 
Namaz’la kemale ulaşarak yükselmesi ve yücelmesi gereken Müslümanların her geçen gün irtifa kaybederek ilk yaratılışının da aşağısına doğru inişe geçmesi kendisi adına büyük bir talihsizliktir.
 
Müslümanlar olarak elimizde, yükselmek için Allah’tan gelen bunca yükselme vasıtası bulunmasına rağmen, bu vasıtaları bir bir etkisizleştirerek, yozlaştırarak ve anlamını kaybederek yerimizde saymamız bizden başka kimsenin başaramayacağı bir şey olsa gerek.
 
Ayetin ifadesiyle yükselme ve yücelmeyi yapabilecek donanımla yaratılmışız. Akıl gibi bir hazineye, Kur’an gibi bir pusulaya, Hz. Muhammed (sav) gibi bir Rehber’e sahibiz.
 
Bu vasıtalar cansız saydığımız dağlara verilse “Onun Allah’a saygısından boyun eğmiş bir halde şerha şerha yarılıp eridiğini”, (Haşr: 59/21) Kaskatı kayalara verilse “Allah’ın haşmetinden, azametinden harekete geçip yuvarlandığını görürdük.” (Bakara: 2/74)
 
Hz. Peygamber (sav)’in yaptığı gibi Allah’ın gönderdiği vasıtalara tutunmuş olsaydık biz de İsra ve Miracı yaşar, “Allah’ın bir kısım ayetlerini” (İsra: 17/1) derinden müşahede eder ve “Gözler de göreceğini görürdü.” (Necm: 53/10)
 
İsra ve Miracı, Recep ayının 27. Gecesinde, “tek gecelik bir anma gecesine” dönüştürdük. Bir gecede yapılacak yoğun bir Kur’an okumasını eşi benzeri olmayan bir sevaba, kılınan şu kadar rekât nafile namazın sevabını şu kadar yıllık günahın affına denk haline getirerek amacından saptırdık.
 
Hâlbuki yükselmek sürekli bir çabayı, yavaş ta olsa, az da olsa devamlı bir gayreti gerektirir. Tek gecelik heyecanlarla arzu edilen amaca ulaşılamayacağı gayet açıktır. “Okumak, öğrenmek akıntıya karşı yüzmek gibidir. Kendinizi bıraktığınız anda gerilemeye başlar, kendinizi akıntının insafına bırakmış olursunuz.”
 
Bu geceyi uyanmak, kendine gelmek, ruhen dirilmek ve yükselmek, yücelmek adına bir “başlangıç noktası” kabul edersek tamam.Bu gece bizim için kulluk yarışının ilk hareket noktası olur ve devam eden süreçte artan bir hızla kulluk yarışına koyuluruz.
 
Ama başlangıç ve bitiş noktası olarak görürsek, yüksek hızla dönen fakat hareket etmeyen kayışı kopmuş motor gibi yerimizde sayarız. Yükselemeyiz.
 
“Miraç ruhen mi olmuş, bedenle mi olmuş, hem ruh hem bedenle mi olmuş” tartışmaları arasında “Neden olmuş ve sonucunda ne olmuş?” sorusunun cevabını kaçırmışız.
 
“Miraç Hz. Peygamber (sav)’in büyük mucizesidir” der ve yerimizde sayarız. Tıpkı çevremizde her an gerçekleşen mucizeler karşısında takındığımız tavır gibi. “Göklerde ve yerde ne mucizeler var ki, insanoğlu yanından geçip gider de onlara dönüp bakmaz bile” (Yusuf: 12/105) Öyle ya: “Gözüne gösterileni görmeyen gönlüne gösterileni nasıl görsün?”
 
“İsra ve Miraç olayını ele alırken:
 
1-Allah’ın aşkın yüceliğine, güç ve kuvvetine erişilemezliğine halel getirecek bir yorumda bulunulmayacak, her türlü kişiselleştirmeden uzak tutulacak! (Sübhanellezi)
 
2-Hz. Peygamber beşeri kimliğinden soyutlanıp ilahlaştırılmayacak! (Abdihi)
 
3-Hz. Peygamber’in aşkın hakikatlerin tümüne vakıf kılındığı anlamına gelebilecek yoruma meydan verilmeyecektir!” (Min ayatina) (Mustafa İslamoğlu, Grekçeli meal ve tefsir, 528)
 
Bu edeple bu sureyi okuyan Müslüman şu hakikatlerle karşılaşır:
 
İyilik eden kendisi için iyilik etmiş olur, kötülük eden de sonucuna katlanır.”
 
Cehennem nankörlerin azap kalesidir
 
Kur’an, hiç şüphesiz insanı en doğru yola iletir.”
 
Ana-babaya merhamet kanatlarını aç, onlara “öf” bile deme!”
 
Hak sahiplerine hakkını verin ama saçıp savuran da olmayın!”
 
İhtiyaç sahibine bir şey vermeyeceksen de gönül okşayıcı söz söyle!”
 
“Geçimlerini yapamam korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin! (kürtaj)”
 
“Sakın zinaya yaklaşmayın!”
 
“Allah’ın dokunulmaz kıldığı hiçbir cana kıymayın!
 
Yetimin malına aleyhine olacak şekilde dokunmayın!
 
Ölçü ve tartı işlerinde adaletten ayrılmayın!”
 
Bilmediğiniz şeylerin ardına düşmeyin!”
 
“Yeryüzünde çalım satarak (kibirli ve küstahça) yürümeyin!” 
 
Kullarıma söyle sözün en güzelini söylesinler!”
 
“Gerçek şu ki, Şeytan insanın apaçık düşmanıdır.” 
 
Zor durumda iken Allah’tan başka kimse sizi kurtaramaz.”
 
“Bu dünyada hakikate kör olan ahirette de kör olacaktır.”
 
Namazı hakkını vererek kıl ve Rabbine gereği gibi dua et!”
 
Hak geldi batıl zail oldu! Batıl zaten yıkılmaya mahkûmdur.”
 
“Biz bu Kur’an’ı kalplere şifa ve bir rahmet (eczanesi) olarak indirdik”
 
Her insan kendi kalıbına (mizaç ve karakterine) göre hareket eder.”
 
 “Bu Kur’an’ın hakikatini kavrayanlar gözyaşları içinde secdeye kapanıyorlar”
 
“Allah’a yalvarır yakarırken bağırıp çağırma, sesini normal tut!”
 
“Allah’a hamd ederim de ve tekbir getirerek O’nun şanını yücelt!”
 
En güzel surette yaratılan insanın “kendi tercihleri sonucu” aşağıların aşağısına yuvarlanmasına İncir ve Zeytin, Sina dağı ve Mekke şehri şahittir. Bir anlamda İsa (as), Musa (as) ve Muhammed (as) şahittir.
 
Bir Miraç kandiline daha girerken İsra ve Mirac’ı yeniden okumak ve İsra suresinde verilen mesajı hayata geçirmek noktasında kararlı olmalıyız. Yoksa irtifa kaybetmeye devam ederiz.
 
Cumanız ve Pazar akşamı idrak edeceğimiz Miraç kandiliniz mübarek olsun…
 
    

m.k
23.05.2014 08:19:05
elinize sağlık hocam, dediğiniz gibi insanlar yavaş yavaş islamın gerekçelerini yerine getirmemeye başlıyor, umarım geç olmadan özlerine dönerler. hayırlı cumalar, kandiller dilerim.

genç ilahiyatçı
23.05.2014 11:22:05
hocam değinmiş oldugunuz ısra ve mirac konusu gerçekten ciddi bir konudur . ama sizinde vurgulamış olduğunuz gibi sadece o gunlere has ibadetlerimizi yerine getiriyoruz bunun sürekli olması en güzelidir. ellerinize sağlık .hayırlı cumalar ve hayırlı kandıller dilerim

m.kazdal
23.05.2014 13:54:30
hocam allah razı olsun ...kandılınız mubarek olsuın...

Yalnız adam
24.05.2014 08:46:15
keşke isra suresindeki sıraladığınız ayetleri hayata geçirebilsek, her şey ne kadar güzel olurdu. işte o zaman evrensel güzelliklere yükselebilirdik. hayırlı kandiller....

ibrahim piskin
24.05.2014 10:44:21
bütün islam aleminin miraç kandilini kutlar yusuf hocama vermis oldugu bilgilerden dolayi te*ekkür ediyorum yazilarinin devamını diliyorum.

hüseyin kambur
26.05.2014 20:45:34
isra suresinin ahkamıyla yaşamış olsaydık peygamberimizin mıracta allaha yükseldiği gibi bizde mıraca çıkmış,allah ındınde yükselen kul haline gelirdik.kandiliniz mübarek olsun.yazılarınızın devamını diler.selamünaleykum.

Ali KAMBUR
28.05.2014 20:46:48
sevgili hocam miraç kandili gecesi yaptığınız vaaz ile paralel bu yazınızı da oldukça faydalı buldum. gerçekten insan hakiki kul olmayı başarırsa miracı gerçekleşir ve yükselir. çok isabetli bir bakış açısı....eyvallah sevgili hocam...

MİRAÇ VE İRTİFA KAYBETMEK!

Yusuf KAMBUR

22.05.2014 13:57:25

8