Ayların sultanı, manevi hayatın can suyu, imanın en açık alameti mübarek Ramazan ayının saadet gölgesi altına girmek üzereyiz.
Ne mutlu bizlere ki Rabbimiz arınmamız için pek çok vesileler ortaya koymuştur. Bir şekilde kirlenen kalplerimizi temizlemek, bedenimizi dinlendirmek, ruhumuzu kemale erdirmek için fırsatlar sunmuştur. Bu imkân ve fırsatların en önemlisi hiç şüphesiz Ramazan ayıdır.
 “(O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, insanlığa rehber olan, bu rehberliğin apaçık belgelerini taşıyan ve hakkı batıldan ayıran Kur’an işte bu ayda indirilmiştir. Sizden biri bu aya ulaştığında oruç tutsun.”(1)
“Oruç, Kur’an’ın doğum kutlamasıdır. İşte içerisinde Kur’an o gece nazil olduğu için “bin aydan daha hayırlı” olan Kadir gecesini barındıran Ramazan ayını değerli kılan da buydu. Bu silsileyi izlersek: Ramazan’a hürmet Kur’an’a hürmettir. Kur’an’a hürmet Allah’a hürmettir. Ramazan’a hürmetin ölçüsü ise onu oruçlu geçirmektir. Çünkü o insanlığa rehber olan ve hakkı batıldan ayıran vahyi elinden tutarak insanlığa sunmuştur.” (2)
“Ramazan iki önemli unsurdan oluşmaktadır: Kur’an ve Oruç. Kur’an’ı dikkate almayıp Ramazan ayını sadece oruç ayı olarak algılayan kimse, savaşı kaybettiği halde bağımsızlık türküsünü söyleyen kimse gibidir.”(3)
RAMAZAN:
Ramazan kelimesi ise (Ra-Me-Da) fiilinden türemiştir. Fiil kalıbında alındı­ğında mızrak ve ok gibi aletleri mengenede sıkıştırıp keskinleştirmek, sivrilt­mek, günün sıcaklığının artması, sıcağı çok olan yerde yalın ayak yürümek, susuzluktan içi yanmak, bilemek, öfkelendirmek, oruçla beraber kullanılın­ca, oruca niyet etmek anlamlarına gelir. Güz döneminde yağan yağmur manasına da gelmektedir.
 
Ramazan ayında tutulan orucun insanın maneviyatında meydana getireceği gelişimi, zenginlik ve değişimleri şu şekilde sıralayabiliriz:
 
1-Kılıcı kınından çıkarmak manası ile Şehr: İnceltmek ve bilemek ma­nası ile ramez kavramlarının bir araya gelmesinden, orucun insanın duygularını incelttiği ve onu şeytana karşı bileyip kılıç ve ok haline getirdiği anlaşılabilir. Bu inceltme ve bileme, nef­se ve şeytana karşı verilecek mücadelede insanı daha hazırlıklı ve kuvvetli kılar. İncelen ok hedeften şaşmaz. Orucunu tutan insanın gönlü inceldiği için Allah'a doğru olan yolculuğunda şaşırmayacak, incelen ok gibi hedefine va­racaktır.
 
2-Sıcağı çok olan bir yerde, yalın ayak yürümek manası ile rameda kavra­mı orucun, cehennemin üzerine basarak insanı karşıya geçireceğini,  mü’minlere, dünyadaki kötülüklerin meydana getirdiği ateşin üzerine basarak yürüme gücü vereceğini ifade etmektedir. Ateşten etkilenmeden, onun hara­retini hissetmeden üstüne basarak yürümek, büyük bir manevî olgunluk ister.
 
3-Güz döneminde yağan yağmur manası ile ramd kelimesi, kalp ekranın­daki kirleri temizleyecek olan orucun rahmet yağmuru gibi olduğunu ifade etmektedir. Oruç, insanın günahlarını, manevi kirlerini ve davranışlarındaki pislikleri temizleyen bir ibadettir.
 
Kir ve pisleri temizlenen şeyin parlayıp or­taya çıkması gibi, günahları ve kalbin kirlerini temizleyen, şahsiyeti ortaya çıkaran oruç da insanın iç âlemini temizleyip parlatır ve böylece insan, ken­dini tanımaya başlar. İşte 'şehr-i ramazan' ifadesindeki şehr kelimesi, bunu ifade etmektedir.
 
4-Şehera kavramı şöhret bulmak manasına da gelmektedir. Orucunu tu­tan kişi, Allah katında bir değer kazanmakta; bu da ona manevi şöhret getir­mektedir. İnsana Allah katında şöhret kazandıran oruç, bu ayda tutulduğu için bu ismi almıştır.
 
5-Yerleşmek manası ile şehera kelimesi, manevi değerlerin insanın şahsiyetine yerleşmesi, duyuların oynaklığını yitirip sabitleşmesi, aklın ve imanın nefis ülkesine yerleşmesini temin etmektedir. Aklın nefis ülkesine yerleşmesi, büyük bir mücadelenin zaferle bitme­si demektir. İşte oruç, bu zafere yardım etmekte, aklın orada yerleşmesini te­min etmektedir.
 
6-Hamile kadının doğum zamanının yaklaşması manasıyla şehera keli­mesi, orucun insanın gönlünde manevi oluşumların doğmasını temin ettiğini ifade etmektedir. (4)
 
ORUÇ:
Oruç Farsça'daki rûze kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Arapça'sı savm ve sıyâmdır. Savm kelimesi Arapça'da 'bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak, engellemek' anlamında kullanılır.
Fıkıh terimi olarak ise, imsak vaktinden iftar vaktine kadar, bir amaç uğruna ve bilinçli olarak, yeme içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak demektir.
İmsak vaktinden iftar vaktine kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmanın bir amacı olmalı ve bu iş bilinçli olarak yapılmalıdır. Bu amaç ve bilinç, orucun Allah rızası için tutuluyor olmasıdır ki kısaca 'niyet' tabiri ile anlatılır.
Bu amaç ve bilinç olmadığı zaman, meselâ imkân bulamadığı için veya perhiz, rejim, zindelik gibi başka amaçlar için bu üç şeyden (yeme, içme, cinsel ilişki) uzak durmak oruç olarak değer kazanmaz.
Oruç, Peygamberimiz (sav)in hicretinden bir buçuk sene sonra şâban ayının onuncu günü farz kılınmış olup, İslâm'ın beş şartından biridir. Peygamberimiz (sav) bu hususu:
'İslâm beş şey üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed (sav)'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna tanıklık etmek, namaz kılmak, zekât vermek, ramazan orucunu tutmak ve gücü yetenler için Beytullah'ı ziyaret etmektir (hac)' diyerek bildirmiştir. (5)
SORU 1-Bazı kimseler ramazanın 3 gün olduğunu, bu üç günün hangi günler olduğu belli olmadığı için bir ay oruç tuttuğumuzu söylemekte. Ramazan 3 gün müdür?
 
Bu bir safsatadan ibarettir. Şehr kelimesinin diğer anlamları yanında “ay” anlamı vardır. Kameri aylar ise hilal görünmesiyle başlar ve biterler. Bu da bazen 29, bazen de 30 gün çeker. Peygamber (sav) de bir ayı 29 ve 30 olarak ortaya koymuştur.
 
SORU 2-Ramazanda ezan bir saat daha erken okunduğu halde ramazan sonrası bir anda 1 saat sonra okunmaktadır. Gün bir anda 1 saat uzayıp kısalmakta mıdır?
 
Bu tereddüt ezanın okunma saatinden kaynaklanmaktadır. Ramazan ayında ezan tam İMSAK (orucun başlama saati, sabah namazının vaktinin girmesi) vaktinde okunmaktadır. Ramazanda insanlar ezanı esas aldıkları için EZAN, sabah namazının girdiği ve takvimde İMSAK diye ifade edilen zamanda okunmaktadır.
 
Diğer zamanlarda ise aslında vakit girdiği halde yaklaşık imsakten 1 saat sonra ezan okunmaktadır. Müslüman takvim bilincine sahip olmalıdır.
 
Ramazan dışında oruç tutanlar sahur yemeklerini ezana göre değil, takvimdeki İMSAK saatine göre yemelidirler. Esas olan ezan okunma saati değil takvimdeki (Diyanet takvimini dikkate alarak söylüyorum) İMSAK vaktidir.
 
 İMSAK saatinde yeme, içme biter, oruç başlar ve sabah namazının vakti de girmiş olur.
 
SORU 3-Bazı yerlerde çay mevsimi dolayısıyla RAMAZAN ORUCU tutulmamakta, başka zamana ertelenmektedir. Bu doğru bir uygulama mıdır?
 
Oruç tutmamayı mubah kılan mazeretler ilmihal kitaplarında açıklanmıştır. Oruç ibadeti zor ve meşakkatli bir ibadettir. Açlığa, susuzluğa ve cinsel dürtülere sabretmeyi gerektirmektedir. Böyle olduğu için mükafatı diğer farz ibadetlerden kat be kat fazla olmuştur. Karadeniz Bölgesi diğer bölgelere nazaran aşırı sıcakların olmadığı bir bölgedir. 50 dereceyi bulan bölgelerde insanlar güneşin altında oruç tutarken, yerin binlerce metre altında zor şartlarda oruç tutarken kolaycılığa kaçmak kulluk bilinciyle bağdaşmamaktadır.
 
Son zamanlarda Müslümanların bir kısmında ibadetlerden kaçmak, sorumluluktan kurtulmak için yollar aradığına şahit olmaktayız. Mesela; sırf zekat mükellefiyetinden kurtulmak için birikimini mala dönüştürme, oruç sorumluluğundan kurtulmak için çeşitli hastalıklar çıkarıp doktorlardan tutmama ruhsatı almak gibi. Şu unutulmamalıdır ki “Ameller niyetlere göre değerlendirilir” prensibi gereği Müslüman kaçmak değil imkânları zorlayarak o ibadetleri ifa etmenin yollarını aramalıdır.
 
Kolaycılığa kaçıp orucu ertelemek, hele hele bunu genelleştirmek ramazan ayına ve oruç ibadetine büyük saygısızlık anlamına geleceğinden korkulmalıdır.
 
“Canım, niyet etmediğimiz zaman kefaret gerekmiyormuş” düşüncesiyle, işi hafife indirgeyerek, ramazanda oruç tutmamak yanlış olduğu gibi, böyle yapan kişi, kendi kendini kandırmış olur. Bu kişi ayrıca, dinin temel vecibelerinden birini hafife aldığı, gerek ramazana gerek oruca saygısızlık ettiği için günah işlemiş olur… Ramazanda özürsüz olarak oruç tutmayan kimse günahkardır.
Peygamber Efendimiz “mazeretsiz olarak ramazanda bir gün oruç yiyen kimsenin ömür boyu oruç tutsa da o günün borcunu gerçekten ödemiş olmayacağını” ifade etmiştir.(6)
Önümüzdeki Pazartesi günü ilk teravih namazını kılacak, sahura kalkacak ve Salı günü de inşallah Oruçlu olacağız. Allah hakkımızda hayırlı eylesin!
 
………………………………………….
1-Bakara: 185,
2-Mustafa İslamoğlu, Gerekçeli meal ve tefsir, 65
3-Prof.Dr. Hayrettin Karaman,
4-Prof.Dr. Bayraktar Bayraklı tefsiri, ilgili ayet
5-Buhari, iman: 34, 40
6-İsam, İlmihal 1/412,413
  

kamil
2.07.2013 10:08:38
allah razi olsun.merkez camiinde de severek dinliyorum.

kamil
2.07.2013 10:08:38
allah razi olsun.merkez camiinde de severek dinliyorum.

kamil
2.07.2013 10:08:39
allah razi olsun.merkez camiinde de severek dinliyorum.

sami
2.07.2013 10:10:17
sağol hocam

sami
2.07.2013 10:10:18
sağol hocam

suat
2.07.2013 10:11:06
güzel yazı

ali
2.07.2013 10:11:45
tebrik ederim sizi ve siteyi

h.kambur
2.07.2013 12:24:20
herzaman olduğu gibi yine bizi aydınlattınız ...tebrik ederim hocam

Seçil ÇORUHLU
2.07.2013 13:31:59
orucun ne kadar değerli olduğunu anladık teşekkür ederiz.

Önder
2.07.2013 23:45:57
saygı değer yusuf hocam yüce rabbimize hamd-ü senalar olsun ki, dünya yolculuğumuz sona ermeden, sağlık, afiyet ve imanla bu sene de rahmet ve mağfiret ayı mübarek ramazan-ı şerif ayına yaklaşmış bulunuyoruz. inşallah 8 temmuz pazartesi günü akşamı ilk teravih namazını kılacağız ve 9 temmuz salı sabahı sahura kalkacak ve o gün oruca başlayacağız hocam saygılar sevgiler

i.kmbr
3.07.2013 00:04:49
hocam ellerinize sağlık. allah razı olsun. verdiğiniz bilgiler çok değerli...

hamit kambur
3.07.2013 13:49:39
mubarek oruç hakkından bızlerı bılgılendırmen cok yararlı oluyor hocam agzına saglık tesekurler basarılar dılerım

CEMALLETİN
3.07.2013 19:57:04
ramazanda değerli görüşlerinizle istifade edeceğiz hocam

m.k
4.07.2013 00:20:47
hocam yazınız güzel ve bilgilendirici olmuş.bizi aydınlattığınız için teşekkürler.yazılarınızın devamını bekliyoruz.

MERHABA ŞEHR-İ RAMAZAN

Yusuf KAMBUR

2.07.2013 09:47:33

14