KARNE GÜNÜ: KIYAMET GÜNÜ
Bir eğitim ve öğretim yılının daha sonuna geldik. Milyonlarca öğrenci karnesini aldı. Son sınıfta olanların bir kısmı (SBS) sınavına, bir kısmı (YGS-LYS) sınavına girmiş, girmektedir. Allah (cc) cümlesine muvaffakiyetler nasip etsin. Sonunda sevinç veya hüzün vardır. Hedefine ulaşanlar veya ulaşamayanlar olacaktır. Ancak başarıyı yakalayamayanlar için yolun sonu değildir. Daha fazla çalışarak ya da bir başka alanda şansını deneyerek telafi imkânını bulacaklardır.
Gerçek hayat ta bir yönüyle okul hayatı gibidir, imtihanlarla doludur. Kendi hür iradeleriyle Allah’a iman eden müminler, bu imanlarında samimi olup olmadıklarını ortaya çıkaracak birçok imtihana tabi tutulmaktadırlar.
“Kesinlikle sizi korkuyla, açlıkla, mal, can ve ürünlerde verim kaybıyla imtihan ederiz. Sabredenleri müjdele!” (1) “Her can ölümü tadacaktır. Biz sizi seçip ayırmak için hayır ve şer ile sınava tabi tutuyoruz. Zaten sonunda Bize döneceksiniz.” (2)
Karne gününü kıyamet gününe, karneleri amel defterine benzetmek mümkündür. Kandil gecelerini ise zayıfı kurtarma veya not yükseltme sınavları gibi anlamak lazımdır.
Okuldaki başarısızlığı bir şekilde telafi etme imkânı olduğu gibi kulluk yolundaki başarısızlığın telafisi de ölmeden önce mümkündür. Tevbe ve pişmanlıkla, terk ettiği ibadetleri ifa etmekle; kul haklarını sahibine iade etmekle bu yoldaki eksiklikler giderilebilir.
Fakat bu dünyanın imtihan dünyası olduğu gerçeğini kabul etmeyip hayatı sadece bu dünyadan ibaret görenler, hayatlarını Allah’a isyan yolunda tüketenler ve bu inançsızlıkla ölenler için artık telafi imkânı kalmamıştır. Onlar kendi elleriyle kendilerini sonsuz pişmanlık ateşine atmış olurlar. Bu gerçeği ifade eden ayetlere bakalım:
“Biz her insanın kuşunu (amelini) boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız. (Ve diyeceğiz ki) oku kitabını! Bu gün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter.”(3)
“(Kıyamet gününde) Hepsi sıra halinde Rabbinin huzuruna çıkarıldıklarında “İşte nihayet sizi ilk yarattığımız günkü gibi (çırıl çıplak, yalnız, malsız-mülksüz) Bize geldiniz; fakat (dünyadayken) sizin için böylesi bir buluşmayı gerçekleştiremeyeceğimizi düşünüyordunuz” (denilecek).
Sonunda amel defterleri ortaya konmuştur: Bunun üzerine suçluların orada gördüklerinden dolayı dehşetle irkildiklerini ve şöyle dediklerini görürsün:
“Vay halimize! Eyvah bize! Bu nasıl bir kitapmış ki, küçük-büyük dememiş, hepsini bir bir sayıp dökmüş…” Ve yapıp ettikleri her şeyi (kayda alınmış olarak) önlerinde bulurlar. Zira senin Rabbin hiç kimseye haksızlık etmez.”(4)
“O gün hesap için Allah’a arz olunursunuz, en gizli sırrınız bile gizli kalmayacak. Amel defteri sağ taraftan verilen kimseye gelince…
 
O (sevinçle şaklayacak) Hey Millet! Alın işte okuyun kitabımı! Kesinlikle ben hesabımla yüzleşeceğime gönülden inanmıştım.”(5)
“Amel defteri soldan verilen kimse ise… O da şöyle sızlanacak:
“Ah ne olurdu keşke amel defterim bana verilmeseydi! Keşke hesabımın ne olduğunu hiç bilmeseydim!
Ah keşke (ölüm) işi tamamen bitiren (mutlak bir yok oluş) olsaydı! Malım başıma gelen hiçbir belayı def edemedi. Güç ve kudretim de yok olup gitti…”(6)
Değerli kardeşlerim!
Ruhumuz bedenimizde olduğu müddetçe eksikliklerimizi giderme şansımız var demektir. İş işten geçmeden bir an önce toparlanmalı ve Allah’a kul olmanın şuuruna ermeliyiz. Allah’a kul olmak özgürlüğü kaybetmek değil, binlerce şeye kul olmaktan kurtulmak demektir. 23 Haziran pazar gününü pazartesine bağlayan gece Berat Kandili’dir. Gerek orucumuzla gerek secdelerimizle rahmet kapılarının sonuna kadar açılmasını sağlayalım. Rabbimizin bize sunduğu telafi imkânını elimizin tersiyle itmeyelim.
Şirk koşmanın dışında Allah’ın affetmeyeceği hiçbir günahın olmadığını bilelim. Hiçbir günah Allah’ın bağışlaması ve rahmetinden büyük değildir. Yeter ki biz Rabbimize yönelmeyi isteyelim. O bizi yardımsız bırakmaz.
“Kulum Bana bir karış yaklaşacak olursa, Ben ona bir arşın yaklaşırım. Kulum Bana bir arşın yaklaşacak olursa Ben ona bir kulaç yaklaşı­rım. Kulum Bana yürüyerek gelecek olursa Ben ona koşa­rak giderim.”(7)
 BİR FİKRA:
Öğretmen okulda kıyameti anlatmaktadır. İsrafil (as)’in sura üflemesiyle dünyanın altüst olacağını, dağların pamuk şekline geleceğini, bütün düzenin bozulacağını anlatmaktadır.
Konuşmasını bitirdikten sonra soru sormak isteyen olup olmadığını sorar. Öğrencilerden biri ayağa kalkar ve samimi bir şekilde sorar:
“Öğretmenim! O gün acaba okullar tatil olacak mı?”
__________________
1-Bakara Suresi: 2/155,
2-Enbiya Suresi:21/35,
3-İsra Suresi:17/13–14,
4-Kehf Suresi:18/48–49,
5-Hakka suresi:69/18–20,
6-Hakka Suresi:69/25–29,
7-Sahihi Buhari hadisi.
    

KARNE GÜNÜ: KIYAMET GÜNÜ

Yusuf KAMBUR

1.07.2013 08:20:44

8