ESMA-i HÜSNA (ALLAH’IN EN GÜZEL İSİMLERİ) Yusuf KAMBUR
Bu günden itibaren yeni bir köşe “Esma-i Hüsna” köşesini açıyoruz. Allah’ın 99 ismini ele alarak Yüce Rabbimizi daha iyi tanımaya çalışacağız. Bu köşemizdeki yazılar değerli ilim adamı Mustafa İslamoğlu’nun “Kur’an’a göre Esma-i Hüsna” isimli kitabından derlenecektir. Neden “Esma-i Hüsna” sorusuna İslamoğlu şu cevabı vermektedir:
“Hiçbir tasavvur Allah’ı olduğu gibi algılayamaz. Hiçbir akıl, Allah’ı mutlak ve mükemmelliğiyle kavrayamaz. Hiçbir beşeri dil, sahibine Allah’ı gereği gibi anlatma imkânı sunmaz. O’nun azameti karşısında akıllar dumura uğrar, diller lal olur, mantık iflas eder, nutk durur, sözün soluğu kesilir, kelimelerin nabzı durur.
1-Bu gün Allah’a iman edenlerin tasavvurları, vahyin inşa ettiği Allah tasavvurundan giderek uzaklaşmaktadır.
2-Doğru bir Allah tasavvuruna sahip olmadan, sahih bir kulluk, iman ve teslimiyet gerçekleşemez.
3-Allah doğru bilinmeden, tanınmadan, anlaşılmadan, bu ve öbür hayatın anlam ve amacı asla anlaşılamaz.
“Allah” demek “anlam” demektir. Modern hayat, Allah’tan uzaklaştıkça anlamdan da uzaklaşmaktadır. Anlamsız bir hayat yük, anlamsız bir insan hiç, anlamsız bir dünya mezardır.” (syf:21)
Müminlerin hayatını kuşatmıştır Yüce yaratan: “Allahım!
Yalnız senden yardım diler, yalnız sana sığınırız.
Seni sığınak, barınak, tutamak bilir, “Ya Allah” (Ey Allahım!) deriz.
Şeytan’dan sana sığınır, “Eüzü billah” (…Allah’a sığınırım) deriz.
Her işe seninle başlar “Bismillah” (Allah’ın adıyla) deriz.
Versen de alsan da “Elhamdü lillah” (Hamd, şükür Allah’a) deriz.
Hayran kaldığımızda “Ma şaellah” (Allah’ın istediği olur) deriz.
Pişman olduğumuzda “Estağfirullah” (Bizi bağışla) deriz.
Sevindiğimizde “Allahü Ekber” (Allah en büyüktür) deriz.
Üzüldüğümüzde “İnna lillah” (Biz Allahtan geldik, Allah’ınız) deriz.
Canımız sıkıldığında “Fe sübhanellah” (Allah her türlü noksanlıktan münezzehtir) deriz.
İlendiğimizde “Katelehümüllah” “Allah canını alsın) deriz.
Zafer kazandığımızda “Nasrun Minellah” (Zafer Allahtandır) deriz.
Rızık kazandığımızda “Er-Rızku Alellah” (Rızık Allah’tandır) deriz.
Bir işi arzu ettiğimizde “İnşaellah” (Allah nasip ederse) deriz.
Bir işi başardığımızda “Bi iznillah” (Allah’ın izniyle ) deriz.
Güçlük karşısında “La havle vela kuvvete illa billah” (Güç ve kuvvet ancak Allah’a mahsustur) deriz.
Söz verdiğimizde “Vallah, Billah” (Allah şahidim olsun) deriz. (syf:20)
“Allah’ı gereği gibi tanımadan ve anlamadan, Allah’a gereği gibi kulluk edilemez. Bu kesin. Kesin olan bir şey daha var: Esma-i Hüsna bilinmeden, Allah gereği gibi tanınamaz.” (22)
