“Herkes barıştan söz ettiği halde herkes savaşıyor. Çünkü herkes kendi yarınını, öbür gününü, daha uzak geleceğini emniyete almak istiyor. Çünkü kimse kimseye güvenmiyor. Çünkü herkes birbirinden korkuyor.”

Bugün ki cemiyetin gerçekleriyle ne kadar örtüşen doğru ve anlamlı bir söz değil mi merhum Nihal Atsız’ın bu düşünceleri!

Maalesef bu doğru düşüncenin karşılığını bugün hayatımızın hemen hemen ilişki kurduğumuz her alanında/insanlarında görebiliyoruz.

Siyasette görebiliyoruz!

Yakınlarımızda görebiliyoruz!

Arkadaşlarımızda görebiliyoruz!

Komşularımızda görebiliyoruz!

İş arkadaşlarımızda görebiliyoruz!

Kısaca; bize bu gerçek acı verse de “hayatın her alanında “ görüyor ve hepimiz bundan şikâyet ediyoruz!

Bu sözün birinci derecede haklı bir söz olduğunu yine başka bir sözle cevabını alalım isterseniz;

“İnsanlar kendi işledikleri kocaman günahları çuvala basar, senin küçücük yanlışını duvara asar!”

Hani hepimizin diline pelesenk olan;

“İnsanlar için gözünü feda etsen, zaten kördü derler,

İnsanlar için aklını kayıp etsen, zaten deliydi derler” sözünde ki gerçeği bugün ki cemiyette yaşadığımızı ifade etmeye çalışıyorum!

Cemiyette egosu tavan yapan bir sürü insan; “sorununun kendisi olduğunu anlamadığından dolayı, güya çözüm arıyorum adı altında başka insanların huzurunu bozmaktadırlar ve insanlar arasında ki güven duygusunu yerle bir etmektedirler!

Bu tutum doğal olarak “insanlar arasında ki güven sorununu” olumsuz anlamda tetikliyor.

Halbu ki birisine güven duymak kadar güzel bir şey yoktur bu dünyada.

Bizler, maalesef çok yakından tanıdığımız insanlarla bile artık “güven sorunu” yaşamaya başladık.

Yediği içtiği ayrı gitmeyen insanlar bile birbirine saygı duymamaya, güven duymamaya ve uzak durmaya çalışıyor oldu bugün ki cemiyette.

Tespitlerim hayatın tam içinden, orta yerinden tespitler, bunu anladığınızı düşünüyorum!

Ben sürekli olumlu şeyler düşünen ve olumlu şeyler yazmaya gayret eden birisiyim.

Fakat bazen hayatın gerçeğinden kaçamıyor insan.

Yoksa birisine “güven duymak ve güven vermek” ve “bu düşünceleri boşa çıkarmamak” dünyada ki en güzel insanı erdemlerdendir.

Daha genç zamanlarımda peşin peşin herkese “güven duyar” kendimce bir “güven kredisi” verirdim!

Gerçekten birisine inanmak ona güven duymak muhteşem bir duygudur benim için.

Kendi kendime sorarım bazen. Eskisi kadar insanlara niye güven konusunda kredi açmadığımı ve cevabını da kendime “kaçamak da” olsa veririm!

Bazı meselelerin cümleye dökülmesi gerçekten zordur!

Çok güven duyduğun birisine bire bir anlatmak çok kolayda yazmak çok zor!

Fakat şunu çok rahatlıkla yazabilirim ve siz de bu cümleme güven duyarak “evet doğru düşündün ve yazdın” diyebilirsiniz.

Güven duygusu kelimelerle anlatılmıyor, çoğu zaman elle tutulmuyor, gözle görülmüyor, fakat bu duygunun “yokluğu ve varlığı” kendisini hayatın her anında hissettiriyor!”

Çocukluk ve ilk gençlik yıllarımda herkese duyduğum güven hissinin temelinde kendime olan güvenimden dolayı olduğunu da söylemeliyim.

Bugün kendime olan güvenim dünden daha güçlüdür!

Fakat “zamanın ruhu” kendime ne kadar güven duyarsam duyayım “muhataplarımdan” gelen duruşla daha çok şekilleniyor ve buna ben “tecrübe” diyorum.

Güven konusunda yazının geneli itibari ile daha çok olumsuz cümleler kuran bana kulak verin ama yine de güvenebileceğiniz insanlar etrafınızda olsun diye çaba gösterin.

Zira “güven yoksa huzurda yok” bu dünyada!

Güven konusunda son bir tavsiye!

İnsan da tıpkı hayvanlar gibidir.
Onun için kime ne zaman ne kadar yaklaşacağımızı iyi ayarlamalıyız!

İnsanlarla aramızda ki güven bağını oluşturana kadar mesafeye dikkat etmeliyiz.
Ve tabii insandan zarar gördün diye iyilik yapmaktan veya insanı sevip güvenmekten asla vazgeçme!

Görüşmek üzere; Allah’a emanet olun…


Mahmut Türk
17.09.2020 12:11:09
Muhteşem tespitler içeren bir yazı.Kaleminiz dert görmesin.

Nurten
17.09.2020 12:28:55
Babanın evladına avladın babasına güvenmediği bir toplum olduk,değil insanların birbirine güvenmeleri. Onun için huzurumuz kaçtı işte.

Mustafa Yılmaz
17.09.2020 13:51:02
İnsanoğlu en nankör varlıktır, güven boşluğu buldumu tehlikeli olur

Dağkağan
17.09.2020 16:33:42
Nokta atışlarıyla çok doğru tespitler. Güven bunalımı yaşıyoruz hepimiz bu çok doğru.

Fatma morgil
18.09.2020 10:48:52
Yazınızı okudum her kelimesine katılıyorum , güven ve güvenmek çok önemli bir duygudur, bir taraftan da kime kimlere güvenmek de halk arasında azalmaya başladı denilebilir, esasında ne kadar iyi ve egosuz insanlar olursak güven duygusunu da yayabiliriz..kaleminize sağlık..

Fatma morgil
18.09.2020 10:55:59
Yazınızı okudum her kelimesine katılıyorum , güven ve güvenmek çok önemli bir duygudur, bir taraftan da kime kimlere güvenmek de halk arasında azalmaya başladı denilebilir, esasında ne kadar iyi ve egosuz insanlar olursak güven duygusunu da yayabiliriz..kaleminize sağlık..

Seda
21.09.2020 17:14:27
Yazının altına imzamı atarım. Sorunumuz birbirimize olan güvensizliğimizdir

İsmail ambar
23.09.2020 18:13:56
Herkes düzelmeyi karşısındakinden bekliyor. Oysa herkes kendi davranışlarını hal ve hareketlerini düzeltse hem kendisi düzeltmiş olur, hemde toplumun düzelmesine vesile olmuş olur. “Üzüm üzüme baka baka kararır “

Güven yoksa huzurda yok!

Abdurrahman Akın

17.09.2020 10:47:22

24