TİCARET SİCİL MÜDÜRÜ YAŞAR KARS’TAN UYARI
Hayati Akbaş
ARTVİN-Ticaret Sicili Müdürü Yaşar KARS, bilanço esasına göre defter tutanların bilinen adıyla Büyük Defter (Defteri Kebir) tutanların, kanunen tacir sayıldığını ve ticaret siciline kaydolmaları gerektiğini söyledi.
Aynı yapıyla şube açanların da, şube kayıtlarını ticaret siciline tescil ettirmeleri gerektiğini belirten Yaşar Kars, Ocak 2019 itibariyle araştırma başlatılacağını, tespit edilen firmaların tescile çağrılacağını ifade etti.
Esnaf Siciline kayıtlı olan ve bilanço esaslı yapısı bulunan firmaların da aynı kapsamda olduğunu, yapılacak tespitler sonrasında çağrıya cevap vermeyen firmaların, zorunlu tescile maruz kalmamaları için Artvin Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden bilgi alabileceklerini söyleyen Kars, konuyla ilgili olarak bilgilendirme metni paylaştı.
Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 11-12-16-17. Maddelerinin uygulanması bakımından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve 2007/12362tarih sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların, tacir ve sanayici sayılmaları ile ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bünyesindeki odalara kaydedilmeleri, kararlaştırılmıştır.
Bu bağlamda, TTK 64 maddesi gereğince bilanço esasına göre defter tutan gerçek (Şahıs Firması) ve tüzel kişiler (Şirketler, Kooperatifler, İktisadi İşlt.), tacir sayılmakta ve ticaret siciline kayıtlı olmaları gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 3 üncü maddesinin; “Bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” Hükmü ile ticari işler sayılmıştır. 11 inci maddesinin 1. fıkrasının, “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.” 40’ıncı maddesinde ise “her tacir, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren on beş gün içinde, ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirir.” hükümleri amirdir.
Diğer taraftan 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 9/2’nci maddesinde; “Bir merkeze bağlı olduğu halde, ister merkezin bulunduğu odanın, ister başka odanın çalışma alanı içinde olan müstakil sermayesi ve müstakil muhasebesi bulunan ve/veya muhasebesi merkezden tutulduğu ve müstakil sermayesi bulunmadığı halde kendi başına sınai faaliyet ve ticari muamele yapan yerler ve satış mağazalarının bu Kanunun uygulanması bakımından şube sayılacakları belirtilmiştir.
Buna göre ticari yapıların, merkez adresinden farklı bir adreste faaliyet gösteren tesis, fabrika gibi ticari şekilde işletilen işletmeler ile ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları yerdeki ticaret sicili müdürlüğüne tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir. TTK. 48 inci maddesi çerçevesinde; Her şube, kendi merkezinin ticaret unvanını, şube olduğunu belirterek kullanmak zorundadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca tacir sayılan gerçek veya tüzel kişilerin ticari merkezleri dışında ticari faaliyet gösterdiği yerlerin şube sayılması ve bu şubelerin ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir”.
