“…Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. Sonuçta ona inanan, onu el üstünde tutup destekleyen ve onunla birlikte gönderilen Nur’a (Kur’an’a) uyanlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.”(A’raf: 7/157)
 
Kutlu Doğum Haftası (14-20 Nisan) dolayısıyla bir çok etkinlik düzenlenmektedir. Hz. Peygamber (sav)’i tanıma, anlama ve örnek edinme yolundaki her faaliyet şüphesiz takdire değerdir. Ancak bu coşku sadece bir haftaya tahsis edilir ve geri kalan 51 hafta hiç etkisi görülmezse bu faaliyetler amacına ulaşmamış demektir. Sadece duygular kabartılıp, akıl devreden çıkarılırsa sanal bir sevgiyle yetinmek zorunda kalırız.
 
“Biz ona şiir öğretmedik; zaten şiir ona yakışmaz da. Ona vahyedilen bir uyarı, öğüt ve apaçık Kur’an’dan başka bir şey değildir. (Kur’an ona) diri olanları uyarsın ve inkârcılar üzerinde azap sözü gerçekleşsin diye indirilmiştir.”(Yasin:36/69, 70)
 
İslâm Dini şiire karşı değildir. Dinin şiirselleştirilmesine, sadece duygulara hitap eder hâle getirilmesine karşıdır. Aklın devre dışı bırakılmasına karşıdır çünkü Kur’an akıllı olan kimseyi muhatap alır. Dinin hedefi akıl ve duyguya, her ikisine hitap etmektir.
 
Din sadece duygulara hitap ederse; iman gönüllerde saklı kalır. Allah’ı ve peygamberini çooook seviyorum diyen ancak hiçbir helâl-haram tanımayan dindarlık yaygınlaşır. Gözlerden yaşlar aktığı halde Allah huzurunda alınlar secdeye varmaz. Kalplerin temizliğinden demler vurulur da insan sevgisinin esamesi görülmez. Giyim kuşamıyla İslâm Dininin değerlerine meydan okunurken, Allah ve peygamber sevgisi hakkında nutuklar atılır.
 
İslâm’ın amacı: İnsan merkezli bir hayat, iman merkezli bir insan, bilgi merkezli bir iman ve ahlâk merkezli bir bilgidir. Bu gün hayatın merkezinde insanın yerine çıkar ve menfaatler vardır. İnsanlar için en temel değer iman olmaktan çıkmış madde yer almıştır. İman bilgiye dayanmaktan uzak hurafelere boğulmuş ve bilginin içinde ahlâki değerler yer almamaktadır.
 
Sevgide ölçüsüzlük:
 
“İnsanlar içinde öyleleri vardır ki, Allah’tan başka şeyleri Allah’a denk tutarlar ve onları Allah’ı sever gibi severler. Oysaki iman edenler en çok Allah’ı severler…”(Bakara:2/165)
 
Bilgiye dayanmayan bir dindarlık kimi seveceğini bilemez, kimi ne kadar seveceğini bilemez. Sevgide derecelendirmeyi yapamaz. En büyük olana göstereceği sevgiyi başkasına gösterir. Peygamberi seveyim derken ona ilahlık vasfı yükler. Şeyhini, hocasını peygamber konumuna yükseltir. Dünya menfaatini, mal, evlât, makamı en sevgili hâle getirir. Ölçü ne olmalıydı?
 
“Dünyalık şeylerin sevgisi ne kadar olursa olsun asla peygamber sevgisini geçmemelidir. Hocanı, şeyhini istediğin kadar sevebilirsin ancak peygamber konumuna yükseltmemelisin. Peygamberi dilediğin kadar sevebilirsin İlâhlık makamına yükseltemezsin. En çok sevgi en büyük olan Allah’a duyulmalıdır.” “Oysaki iman edenler en çok Allah’ı severler.”
 
Değer vermede ölçüsüzlük:
 
“Ve o gün Rasul diyecek ki: Ya Rabbi! Benim kavmim (ümmetim) bu Kur’an’a devri geçmiş, terk edilmiş bir kitap muamelesi yaptı.”(Furkan: 25/30)
 
Bilgiye dayanmayan bir dindarlık en büyük olanın sözünün de en büyük olması gerektiğini idrak edemez. İlk başvuru kaynağının Kur’an olduğunu idrak edemez. Hadislerin ve sünnetin Kur’anı anlama ve hayata aktarmada yardımcı rol üstlendiğini kavrayamaz da “İnsan sözünü Allah kelâmına üstün tutar. Kur’an’ı ölüler kitabı haline getirir ve hurafeyi din edinir.”
 
Bir kısım insanlar da Peygamber (sav) sözünü herhangi bir söz gibi kabul eder. Hatta hocasının, şeyhinin sözünü peygamber sözünden üstün tutar. Değer derecelendirmesinde hataya düşer.
 
İtaatte ölçüsüzlük:
 
“De ki: Allah’a itaat edin, Peygamber’e de itaat edin…”(Nur: 24/54)
 
Gerçek manada itaat edilecek merci Allah Teâlâ’dır. Rasüle itaat etmeyi de O bize emretmektedir. Allah emrettiği için peygamberlere itaat ediyoruz. Dolayısıyla “Kim peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur.”(Nisa:4/80)
 
Peygamber (sav) itaat etmek ona tabi olmak, onun örnekliğini dikkate almak, onu örnek edinmek demektir. Peygamber neye değer verdiyse ona değer vermek, ne yapmayı değerli bulduysa onu yapmaya çalışmaktır. İmanı gönülden çıkarıp davranış hâline getirmektir.
 
Peygamber (sav)’e tabi olmak onun içimizde olduğu, bizimle olduğu bilinciyle hareket etmektir. Düşünce, söz ve davranışlarımızda Hz. Peygamberle birlikteymiş gibi hareket etmektir. “Bilin ki, Allah’ın Rasulü içinizdedir. Eğer o çoğu işte size uymuş olsaydı kesinlikle hâliniz harap olurdu.”(Hucurat: 49/7)
 
Mesela; Yemeğinize Hz. Peygamber (sav)’i davet edebilir miydiniz? Evlerinize davet edebilir miydiniz, etseniz gelir miydi?
 
-Düğünümüze, bayramımıza gelir miydi? Davet edebilir miydik? Sevgisinden kalplerimiz dolup taşan Peygamber (sav)’i görsek ve bu akşam da düğünümüz olsa “Haydi bu en kıymetli gecemde benim şeref konuğum ol!” diyebilir miydik?
 
-Bir araya geldiğimizdeki konuşmalarımızı, sohbetimizin konularını, yaptığımız dedikoduları, arkadan çekiştirmelerimizi duymasını arzu eder miydik? Argo, küfürlü konuşmalarımızı duysa ne kadar mahcup olurduk değil mi? Dini konularda bilgisizce verdiğimiz fetvaları duysa “eyvah! Baltayı taşa vurdum” demez miydik?
 
-Giyim-Kuşamımıza baksa meselâ ne derdi? “Ben sizin gibiler için 1400 küsür yıl önce “Onlar giyinmişlerdir fakat çıplaktırlar, Başlarının üzerinde deve hörgücü gibi çıkıntılar (Dikkat çeken şeyler) var. Onlar değil cennete gitmek, kokusunu bile alamazlar” dediğimi duymadın mı demez miydi? Bu nasıl giyinmek ey ümmetim?
 
-Hani elinizdeki GÜL Beni temsil ediyordu. Kalbinde Allah sevgisinden sonra en sevgili olan bendim hani, ne bu hal ve vaziyetiniz? Sözünüzde durmazsınız, Gözünüzü korumazsınız, ırzınıza iffetinize sahip çıkmazsınız, mahrem-namahreme dikkat etmezsiniz, kadınlarınız erkek gibi hiçbir şeyden sakınmazsınız, erkekleriniz sorumluluk bilincini yitirmiş çoluk çocuğunuza sahip çıkmazsınız?
 
-Ticaretinizde yalan dolan, işlerinizde sahtekârlık kol geziyor, aldanma ve aldatmada haddi aşmışsınız, kul hakkına hiç riayet etmiyorsunuz, helâl-haram sizin için fark etmiyor, lafınız bol icraatınız yok! Sözünüz yalan, özünüz yalan elinizde GÜL ile dolaşmayın, utanın biraz demez miydi?
 
-Hurafeyi din hâline getirdiniz. Dini yalnız duaya, dua kitaplarına hapsettiniz. En önemli meseleniz dualar ve rüyalar, falcılar ve kehanette bulunmak olmuş. Samimi kulluğu bırakıp, fiili duayı bırakıp şarlatanların para kazanmak için süsleyip bezediği dua kitaplarını baş tacı yaptınız. Allah’ın size gönderdiği en büyük şifa kaynağı Kur’an nerede? Ölüler kitabı yaptınız öyle mi?
 
-“Ben kuşu ölen bir çocuğa baş sağlığına bile gitmişken, siz anne-babası ölen yetim ve öksüzlere sahip çıkmadınız. Başını okşamadınız. Kimsenin derdiyle dertlenmediniz, derman olmaya yanaşmadınız. Kalp yaralarını sarmaya çalışmadınız. Cenazeye katılmanız da göstermelik, insanlar ölüsüne ağlarken siz yanı başlarında sohbet halkalarında kıs kıs gülmekle meşguldünüz.
 
-Allah (cc) size beni “En güzel örnek” göstermişken, siz kimleri örnek edindiniz? Çocuklarınızın kulaklığında kimlerin sesi yankılanıyor? Çocuklarınızın kalbinde kimin ismi anılınca titreme başlıyor? Çocuklarınız büyüdüğünde kimler gibi olmaya özeniyor? Unutmayın, çocuklar asla yalan söylemez. Çocuklarınız sizin aynanızdır.
 
-(Hz. Peygamber (sav) karşınıza geçse ve dese ki:) Şimdi elinizdeki GÜL’ü yüzünüzün hizasına kaldırın. Karşınızda benim olduğumu hayal edin ve söz verin bana “GERÇEK ÜMMET OLMAYA, GÜL MUHAMMED’E LÂYIK ÜMMET OLMAYA, ÖRNEK BİR MÜMİN OLMAYA” söz veriyor musunuz?
 
“Gelecek seneki kutlu doğumda verdiğiniz söze ne kadar sadık kaldığınızı göreceğiz. Haydi, Allah’a emanet olun. Namaza dikkat edin, eliniz altındakilerin haklarına dikkat edin!”
 
Cuma akşamı (18 Nisan) saat 19.30’da Pazar Belediye binasındaki konferans salonunda yapılacak programa davetlisiniz. Yeniden inşa olmak, gerçek iman ve islâm olmak için, yeni bir başlangıç için buyurun…
 
Cumanız mübarek olsun…
    

s.kambur
19.04.2014 11:33:02
elinize emeğinize sağlık hocam. hasretle selamlar

Yalnız Adam
20.04.2014 17:08:42
gül'ü eline alan gül gibi temiz olmaya özen göstermelidir. saygılar hocam

Gül,Kimi temsil ediyor

Yusuf KAMBUR

17.04.2014 20:09:48

9