ALLAH (cc):
Kulluk edilmeye layık tek İlah
“Ey insanlar! Bir misal veriliyor; şimdi, onu dinleyin: Allah dışında yalvarıp yakardığınız o varlıkların hiç biri, asla bir sinek bile yaratamazlar; bu iş için hepsi bir araya toplansa bile…
Dahası, eğer sinek kendilerinden bir şey kapacak olsa, ondan onu dahi geri alamazlar: (zira) almak isteyen de aciz alınmak istenen de!
Onlar Allah’ın gücünü gereği gibi kavrayıp takdir edemiyorlar; nitekim Allah her şeye muktedir olan yüce bir otorite sahibidir.” (Hac:22/73–74)

Allah (cc), varl
ığı kendinden ve zorunlu olan, var olmak için bir başkasına muhtaç olmayan, tüm mükemmellikler kendisine ait bulunan, tüm noksanlıklardan uzak olan, tüm hamd ve senalar kendisine mahsus olan, mutlak ve aşkın yaratıcının adıdır.
Allah ismi Kur’an’da 2697 kez geçmektedir. Allah’a atfen kullanılan açık ve gizli zamirler bunun dışındadır. Eğer sayıya Allah’a atfen kullanılan açık ve gizli zamirleri de dahil edersek, sayı 6000’i geçer.
Allah ismi, özel isimden de ötedir. Zira özel isimler birden fazla şahsa verilebilirler. Allah ismi diğer esmalardan farklı olarak, has isimdir. Ne mecazen ne hakikaten, Allah’tan başkası hakkında kullanılamaz. Merhametli kişiye rahim, bilgili kişiye alim, kudret sahibi kişiye kadir denilebilmektedir. Fakat yalnızca Allah Allah’tır.

İnsan Allah’ı anlamak için şu dört ayeti okumalıdır:
1-Ayat-ı Kâinat: Evren, okunmayı bekleyen açık bir kitaptır. Hiçbir kitap kendi kendisini yazmaz. Nasıl ki her kitabın bir katibi varsa, evren kitabının da bir katibi vardır. Evrendeki her şey, vahyin sureleri, ayetleri ve kelimeleri gibi bir anlam ve amaca sahiptir.
“O, yedi göğü eşsiz bir uyum içinde yaratmıştır (tabaka tabaka). Rahman’ın yaratışında bir düzensizlik göremezsin; haydi çevir gözünü de bir bak bakalım: Bir kusur ve başıboşluk görebilecek misin? Sonra tekrar tekrar çevir gözünü de bak; bakışın yılgın ve bezgin bir şekilde sana geri dönecektir.” (Mülk: 67/3-4)
Kâinat Allah’ın sıfatlarının tecelli ettiği bir aynadır. Yağmurda rahmeti, baharda re’feti, rüzgarda kuvveti, yıldırımda kudreti, ışıkta letafeti tecelli eder.

2-Ayat-
ı İnsan: İnsan sadece mikro evren değil, aynı zamanda fıtri vahyi içinde barındıran şuurlu bir kitaptır.
“Yeryüzünde, gönülden inanmış olanlar için ayetler vardır; tıpkı sizin kendi varlığınızda (ayetler) olduğu (gibi): Bunları görmüyor musunuz?” (Zariyat:51/20–21)
İnsandaki sevgi ve şefkat, rahmet ayetidir. İnsandaki öfke ve celadet, gazap ayetidir. Bu yönüyle insan, Allah’ın şaheseri, ilahi sanatın kendisinde tecelli ettiği varlıktır.

3-Ayat-
ı Hadisat: “Göklerde ve yerde bulunan her varlık O’na muhtaçtır; O her an, hayata ve varlığa dair her işe müdahildir.” (Rahman:55/29)
Kur’an kıssaları Allah’ın sıfatlarının tecellilerine birer örnek teşkil ederler. Adem’in affı, Ğafur isminin tecellisi, Şeytan’ın tardı Kahhar isminin tecellisi, Nuh’un kurtuluşu Nasir isminin tecellisi, İbrahim’in korunması da Hafız isminin tecellisidir.

4-Ayat-
ı Kur’an: Vahiy, Allah’ı tanıyacağımız en sahih kaynaktır. Allah kulunu vahiy ile inşa etmektedir.
“Gökte de ilah olan, yerde de ilah olan yalnızca O’dur; ve O sonsuz hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.”(Zuhruf: 43/84)

Allah’
ın gökte ilah oluşuna boyun eğmek, fakat Allah’ın insanoğluna emanet ettiği şu ilahi misafirhanedeki hayatı Allah’tan koparmaya, O’ndan kaçırmaya, O’ndan çalmaya çalışmak… Hırsızlık kötüdür. Fakat dayalı döşeli evinizi kendisine açtığınız, her bir ihtiyacını eksiksiz karşıladığınız, mükellef sofralarda ağırladığınız misafirin eşyanızı çalmaya, evinizi gasbetmeye kalkışması daha kötüdür.
İnsan dünya adlı şu misafirhanede Allah’ın konuğudur. O öyle bir hane sahibidir ki, sadece hane O’na ait değil, misafirin kendisi de, hayatı da O’na aittir. Hal böyleyken, Allah’ın müdahil olmadığı bir hayat alanı düşünmek, ilahi emanete kaç kez ihanet sayılmalıdır, varın siz hesap edin!
“De ki: Size tek bir öğüdüm var: İster tek başınıza ister başkalarıyla birlikte olun, Allah’ın huzurunda bulunduğunuz gerçeğini asla unutmayın! (asla Allah’a karşı esas duruşunuzu bozmayın.)” (Sebe:34/46)
“Ey insanlık ailesi! Allah’a muhtaç olanlar sizlersiniz; Allah’a gelince: O, kendi kendine yeten sonsuz zenginlik sahibidir, hamde layık olan sadece O’dur.” (Fatır:35/15)

Allah’ım!
Ben kendine yetmeyen, Sen her şeye yetensin.
Ben beni bilmeyen, Sen beni benden iyi bilensin.
Ben bende olmayan, Sen şahdamarımdan yakın olansın.
Kul kulca ister, Sen Allah’ça verensin.
Halim arzuhalimdir, duruşum duam.
Sensizsem neyim var, Senliysem ne gam?  (M.İslamoğlu, Esma-i Hüsna:1/109)
    

h.kambur
1.07.2013 09:22:12
hocam yıne vermiş oldugunuz bilgiler bizi aydınlattı.esmaul husnayı sızın aracınızla okumuş, öğrenmiş oluyoruz...

ESMA-İ HÜSNA -2-

Yusuf KAMBUR

1.07.2013 08:23:08

7