DEDİKODU VE GIYBET 
 
Gıybet; 'Bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şekilde konuşmak' demektir.
Türkçe'de bu kavramın karşılığı olarak 'dedikodu' ve 'çekiştirme' kelimeleri kullanılır.
İslam'da büyük günahlardan biridir.
Hucurat suresi 12. ayette, gıybet yapmak, ölmüş kardeşinin etini yemeye benzetilmiştir. 
  • Başkalarının dedikodusunu yapan bir gün senin de dedikodunu yapar. Frank Sherkani  
  • Başkalarının sözlerini sana taşıyan bir kimse, bil ki senin sözlerini de onlara taşıyordur. Hasan-i Basri  
  • Dedikodu basit ruhlu insanların eğlencesidir. Corneille  
  • Dedikodu dinleyen dedikodu yapan kadar hatalıdır. James Randall  
  • Dedikoducu, tüccar gibi aldığı lafı hemen satmak zorundadır. John Jewel  
  • Dünyada en kolay şey dedikodu yapmak en zor şeyse kendini tanımaktır. John Lubbock  
  • Dünyada kendi hakkında konuşulmaktan daha kötü bir şey vardır: Kendi hakkında konuşulmamak. Oscar Wilde  
  • Eğer gıybet etseydim, anamı, babamı gıybet ederdim. Abdullah bin Mübarek 
  • Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz? Kardeşinizin hoşlanmayacağı şeyler ile onu anmanızdır. Hadis-i Şerif  
  • Gıybet eden ve dinleyen, günahta ortaktırlar. Hadis-i Şerif  
  • Her dedikodu, orada olmayan biri hakkında yapılıyorsa, inanılmayacak kadar tatlı değil midir? Goethe  
  • İnsanların dedikodularından uzak kalabilirsek, kendimiz de rahatlamış oluruz. Shakespeare  
  • Kişiyi iyi tanırsan kimseyi inandıramazsın. Ama kötülersen herkesi inandırırsın. John Draper  
  • Kardeşinin dahi hoşlanmadığı bir şeyden başka yerde bahsedilirse bu da dedikodudan sayılır. John Watson  
  • Üç kişinin gıybeti olmaz. Bunlar: Nefsinin arzularına uyanlar, fıskını ilan edenler, zalim hükümdarlar. Hasan-ı BasriHz. 
  •  Tartışmak erkeklere, dedikodu yapmak kadınlara mahsustur. Loisa May Alcott
 

Dedikodu ve Gıybet

Bayram Ali KAVALCI

15.07.2013 13:04:31

4