Uluslararası Şeffaflık Örgütünün açıkladığı rapora göre Türkiye 177 ülke arasında 53.sıradaymış yolsuzlukta!

Ne hazin bir durum ki; yolsuzluk, milyonlarca insanı etkileyen bir sorun olmaya hala devam ediyor bu ülkede…
Daha hazin ve insanı utandıran bir diğer veri de, ülkemiz, adını sanını duymadığımız Rwanda ve Morityus adlı devletlerle aynı kategoride yer alıyor yolsuzluk algısı sıralamasında!

Bu kısa bilgiden sonra; Müslüman olduğunu göğsünü gere gere her yerde haykıran bu ülke insanıyla ve onu yönetenlerle ilgili bir iki kelam etmek isterim!

Bir işte başarılı olabilmek için herkes ve her kuruluş, kuşkusuz karşısında bulunan kişileri ve yaşadığı cemiyeti tanımak zorundadır…

Bu bağlam da başarılı olabilmek için ”insanı tanımak” şarttır…
Zaman bize öğretmiştir ki, en haklı ve en doğru fikirler “ehliyetsiz ellerde” başarısız duruma düşmüşlerdir...

Bugün inandığını ve inandıklarını hayata geçirdiğini zannedenler ne insanı tanımaktadır ne de anlama noktasındadırlar…
Yönetenlerimiz, ne kendilerinin ne de yaşadığı cemiyetin meselelerine vakıftırlar. Suçlayarak çözmeye çalıştıkları olumsuzlukları, kendi açmazlarının girdabında debelenip durmaktalar ve iyice de çamura batmaktadırlar!

Millet “öz yurdun da garip, öz vatanında parya” psikolojisi içindedir ve bu durumu tersine çevirme iddiasında olanlar bugün bu psikolojiyi daha da derinleştirmişlerdir…
Yıllar yılı gözlemlediğim bu durumun bugün değişik bir versiyonu ile karşı karşıya olmak, şüphe yoktur ki; inancımıza ve geleceğe olan ümidimize halel getirmektedir!

Sizi temin ederim ki; milletimizin ihtiyacı olan ne varsa istismara uğramaktadır son yıllarda...
Gafil ve art niyetli kişilerin elinde milletin, yukarda bahsettiğim psikolojiden kurtulmasının gittikçe zorlaştığı üzüntü veren bir durumdur…

En vahimi de nedir biliyor musunuz?
Kendilerini nasıl taktım ederlerse etsinler, gerçekte bilerek yada bilmeyerek bunlar değerlerimizi tahrip gayreti içinde bulunan kişilerdir!
Bu kişileri çok iyi tanıyor ve değerlendiriyor muyuz orada şüphelerim var işte!
Ya da işimize geldiğinden midir nedir, sesimiz çıkmamaktadır…
Ne olursa olsun, insan, insanca yaşamak ve muamele görmek istiyor…
İçimizde endişeler taşıyoruz ve bu normaldir. Hayatımızı yaşanmaz kılan bir sürü olaylar yaşıyoruz buda doğrudur…
Ama insanda “insan gibi yaşamak” zorunda ve ihtiyacında değimlidir?

Bugün insani açmazları olanların, idareci sınıfında bulunmaları sonucu, idare edilenlerin gelecek endişesi ile sessiz, silik kalmalarının altında “insanca yaşamanın” çetin sorumluluğundan kaçması yatmaktadır!…

Makam ve mevkileri kendi yandaşlarına birer arpalık tarzında dağıtan politikacılar bilmelidir ki, onlar birer yetki belgesi olmaktan öte bir değer ifade etmemektedir…
İnsana bir lokma bir ekmek vererek onun ruhunu esir almak bu gün ki geldiğimiz noktanın kısa bir özetidir de aslında!…
Biz biliyoruz ki insan maddesi ile önemsiz olabilir fakat taşıdığı “ruhu” ile mükemmeldir…

O halde insanın maddesiyle ve ruhuyla teslim alınabilmesini nasıl izah edeceğiz!...
Geldiğimiz noktada, insanın ideal nizamına olan ihtiyacı daha fazla kendini hissettirmektedir…
İkiyüzlülük, adam kayırma, ben yaptım oldu mantığı ile ters yüz edilen gerçeklerimiz gözümüzün önünde cereyan ederken “ideal insan nizamı” da ne oluyormuş değil mi?

“Emaneti ehline vermeseniz kıyameti bekleyin” ,”Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” diyen Sevgili Peygamberimize selam olsun…

…Ve bu gidişe baş kaldıran, “Bu cadde çıkmaz sokak!” diye haykıran; önüne serilen makam-mevki ve serveti elinin tersiyle itebilenlere yürekten teşekkürler…
Zira onlar geleceğe dair umudumuzu saklı tutmamızı sağlayan günümüzün alperenlerdir!

Allaha emanet olun, görüşmek üzere…
 

Sebahattin Arıcı
10.12.2014 03:20:56
canım kardeşim,eğer bu muhalefet partileri,doktriner cumhuriyetçilik,milliyetçilik, muhafazakârlık anlayışlarını bir de bazı siloganlara bağlayıp halkın karşısına çıkmaya devam ederlerse bu allahı ve cenneti kimseye vermeyen cambaz takımı, bu oyunu bizlere yıllarca oynatırlar.bugün devlet tamamen çökmüş durumda...adalet artık mülkün temeli olmaktan çıkmış...ortada, "allah daha çok kimleri seviyor" kavgası var.bu kavga kızışırsa sonu nereye varır acaba bilinmez...sevgilerimle

AHMET OKUMUŞ
10.12.2014 12:15:29
yeğenim eline değil yüreğine sağlik.di̇kkat çekti̇ği̇n konular i̇çi̇nde öz yurdunda gari̇psi̇n,öz vataninda parya gerçeği̇ni̇n ne kadar deri̇nleşti̇ği̇ni̇n tesbi̇ti̇ i̇le emaneti̇ ehli̇ne veri̇lmedi̇ği̇nden kaynaklanan vahameti̇n i̇çler acisi durumu üzeri̇nde ki̇ duruşunuz her şeyi̇ i̇fade edi̇yor.eli̇ni̇ze sağlik di̇leyerek selam ve sevgi̇leri̇mle...

Aliye Çınar
11.12.2014 14:01:55
haksızlık karşısında susan dilsiz şeytanların yaşadığı bir toplum olduk.

mehmet yılmaz
11.12.2014 22:21:33
toplumun değer yargıları yeniden gözden geçirılmeli. birilerine göre düşünmek moda oldu son zamanlarda. ..

mehmet yılmaz
11.12.2014 22:21:33
toplumun değer yargıları yeniden gözden geçirılmeli. birilerine göre düşünmek moda oldu son zamanlarda. ..

özlem
18.12.2014 13:27:15
şüphesiz ki yaratılmışların en yücesidir insan. ancak sadece isim olarak değildir bu yücelik. yanında birçok sıfatlar vardır içinde barındırması gereken. dürüstlük, sadakat, namus, şeref, haysiyet, büyüğe-küçüğe-hayvana her türlü canlıya sevgi ve saygı v.s başında gelir. bir insanda bu değerler varsa anlam kazanır. kaleminize sağlık.

Cemiyet ah cemiyet!

Abdurrahman Akın

9.12.2014 09:23:34

7