Birilerinin rahatını kaçıracak şekilde meselelere yaklaşmamızın tek ve geçerli nedeni inandıklarımız etrafında düşüncelerimizi ifade etme çabamızdır!
Bir düşünürün ifadesi ile; “kararlılık insan iradesini uyandırma zilidir” İşte ben de düşündüklerimi ve inandıklarımı sizlerle paylaşırken bu şuurla hareket etmeye gayret gösteriyorum…
 
Elbette, hayatı okumak, anlamak ve sorgulamak şuurumuzun seviyesine göre değişir…
İnsana verilen en büyük nimet, aklı taçlandıran şuurdur desek yanılmış olmayız. Doğumdan ölüme kadar bilmeye, öğrenmeye programlanmış insanoğlu yaşadığı cemiyetin dertleriyle dertlenmeli ve doğruları bilmek şuurunda olmalıdır…
 
Bildiklerimi, gördüklerimi, öğrenip sorguladıklarımı şuurla harmanlayıp sizlerle paylaşma derdim oldu bugüne kadar…
Ülkemizin iç meseleleri, idari ve toplumsal sorunları, her gün biraz daha kangren hale gelen insanımızın ahlakı dejenerasyonu ortada dururken bizim “al gülüm ver gülüm” babından yazı yazmamız düşünülmemeli!
Sizi temin ederim ki; bende en kolay yolu seçer, bu soruları sormak ve irdelemek yerine başka şeylerin hesabını yapar ve şahsım adına çok da rahat ederdim!
 
Bu sayfa aracılığıyla sizlerle uzun zamandır birlikteyiz…
Bu süre içerisinde yazdıklarıma ve onlara gelen eleştiri ve övgülerin genelde doğru okunup anlaşıldığı kanaati oluşmadı bende.
Her birimiz kafamızda oluşturduğumuz şablonlarla yazıları okuyup ona göre hüküm verme telaşı içindeyiz!
“Okuru çok iyi okumadan yazanın yazdığı okunmaz “ prensibi, ne hikmetse her yazımda delik deşik ediliyor!
 
Buradan bir kez daha ifade etmek isterim…
Ben acizane, hakikatleri kendi inandığım gerçekler ışığında aramaya gayret edinmiş ve bu gerçekleri dile getirmeye gayret ederek huzurunuzda olan bir kişiyim…
Eğer bu gerçekleri anlamak istemiyorsanız bu benim sorunum değildir. Herkes inandığı ve idrak edebildiği ölçüde meselelere yaklaşır gerçeğine sığınmaktan başka da çarem yok anlaşılma konusunda!
 
Şunu da söylemek isterim. Siyası menfaat kazanma densizliği içinde hiç olmadım yazılarımı yazarken. Bunları söylemekten de hicap duyduğumu da ifade edeyim.
Aslında biliyorum. En yakınımdan en uzağıma kadar insanımız benden eleştiri yapmamı bekliyor fakat zülfü yare dokunduk mu “hani bizim iltifatımız” diyerek eleştiri oklarını yöneltmekten geri durmamaktadırlar!
 
Gerçekten çok üzülüyorum!
Kendimizi sürekli kendi dışımızda anlamak ve anlamlandırmak derdindeyiz. Bu anlayış doğal olarak bizi nefs muhasebesinden uzaklaştırmakta ve kendimizden kaçmamıza vesile olmaktadır…
Hayatın onca sıkıntısı arasında öz benliğinden uzaklaşan insanımız kendisini nasıl ve ne şekilde yeniden toparlayacaktır?
Sorulması ve cevap alınması gerçek budur!
 
Elbette yanlış düşünmek, hatalı tespitler yapmak insan doğasında var olan şeyler. Ama bu hatalardan dönme erdemini gösterebilmek de insanın şanındandır. Çünkü;kendimizin olmadığı düşünceleri zoraki ifade etmek insanı hatalarıyla yüzleştirmez bilakis zamanla bunalıma iter…
İnsanımızın inanmadığı şekilde kendisini ifade etmesi yada tarif etmesi bana öyle geliyor ki hayata dair sıkıntılarımızın asıl kaynağını oluşturmaktadır…
İnsanın düşüncesi ve vicdanı onu yaratılanlar arasında farklı kılan en önemli değeridir. Bu değeri istismar ettiren her insan vicdanı rahatsızlığın girdabında er ya da geç kıvranmaya mahkumdur!
 
Bu açmaz, ben her ne pahasına olursa olsun mutlu ve huzurlu olayım benim dışımda ki dünya nasıl olursa olsun mantığının en bariz yansımasının resmidir de.
Kendi inandıklarımızı unutarak hayat sürdüğünü düşünmek insanı nereye kadar götürür ki!?
 
Eğer vicdanımızı günlük gelişmelere ve menfaatlere peşkeş çektiriyorsak; “ insanın kendisini bilmesi” diye özetleyeceğimiz “şuurumuz” yok demektir!
 
Son olarak, meramımı daha güzel şekilde ifade edeceğini düşündüğüm merhum Ahmet Hamdı Tanpınar’ın bir sözüne meydanı bırakıyorum; “ Hiç kendini denemeyecekmisin? Ne olduğunu kim olduğunu öğrenmeden mi öleceksin? “
 
Görüşmek üzere, Allah’a emanet olun…
 
 
  

Ş.korkmaz
26.11.2014 12:31:27
yüreğine sağlık genç adam

osman yüksel silifke elisyuum_
26.11.2014 12:36:38
günümüz insanı hatta hepimizin şuurumuzu sorgulamışsın evet malesef bazen kendi doğrularımız yüzünden şuursuz hareket ediyoruz. yüreğine sağlık abi

Aydoğan
26.11.2014 16:38:03
ne olduğumuzu kim olduğumuzu anlamadan ölüp gidiyoruz. yazı için ne demek lazım bilmiyorum,yine en hassas tarafımızdan yakaladınız.

“Bir gün sende öleceksin!”

Abdurrahman Akın

25.11.2014 19:24:35

21