Kendilerine geniş hürriyet tanınan, hiçbir şekilde dil, din ve ırk ayrımına tâbi tutulmayan Rumlar, XIX. asrın başlarına gelindiğinde zayıflamış, içte ve dışta büyük zorluklarla karşı karşıya gelmiş olan Osmanlı Devleti’ne ihanet etmekten geri durmadılar. Girit ve Yunanistan’ın isyanlar neticesi elden çıkmasında başlıca rolü, mühim vazifelere getirilmiş Rumlar ve Ortodoks papazlar oynamıştı. Daha Köprülü Mehmet Paşa’nın sadaretinde Fener Rum Patriği III. Partenios’un Eflak Voyvodası Konstantin’i isyana teşvik eden mektupları ele geçirilmiş, bunun üzerine Patrik, Parmakkapı’da asılarak idam edilmişti.

1821 senesine gelindiğinde ise Mora’daki isyancı Rumları el altından desteklediği tespit edilen Patrik Gregorios, Patrikhane’nin Orta kapısı önünde asılmış ve cesedi ibret için üç gün halka teşhir edilmişti. Tebaası olduğu Osmanlı Devleti’ne ihanet eden Rumlar arasında, din adamlarının yanı sıra, diplomat ve doktorlara da rastlamak mümkündür.

Osmanlı Devleti’nin Paris Büyükelçisi Moralı Seyyid Ali Paşa’nın Baş tercümanı Godrika, görevini kötüye kullanan diplomatlara iyi bir misal teşkil etmektedir. Bâbıâli’den Seyyid Ali Paşa’ya gelen yazıların birer kopyalarını Fransa Dışişleri Bakanı Talleyrand’a veren Godrika, aynı zamanda Mısır’ın işgali arifesinde Osmanlı Devleti’nin yıkılması ve bölünmesi için Napoleon’a kapsamlı bir proje sunmuştur.

Yine Divan-ı Hümayun tercümanı Nikola Mouruzi, Eflak ve Boğdan’daki isyancılara çeşitli yol gösterici mektuplarının ele geçirilmesi üzerine, idam edilmiş ve bu hâdiseden sonra Divan-ı Hümayun tercümanı olarak kullanılmak üzere Müslüman kâtiplerin yetiştirilmesine başlanmıştır... Kaynak: Tarih ve Medeniyet 28/69


AZINLIKLARIN GEÇMİŞ İHANETLERİ

Bayram Ali KAVALCI

1.12.2020 12:06:06

4