Son yıllarda başta AB ülkeleri ve ABD olmak üzere, bütün dünyada ruhi bozukluk gösteren kişilerin sayısında önemli artışların olduğu istatistiklerle dünya sağlık örgütü tarafından dikkat çekilmektedir. Alkolle başlayan ruh sağlığı bozukluklarındaki artışın alkol sarfiyatının azalmadığını ve bütün dünya da tüketim artışındaki yükselmeye paralel olduğunun ispatıdır. Ruhsal bozuklukların birçoğunda sorumlu alkoldür. Alkole bağımlı olma demek olan alkolizm, kişiyi yaşayan ölü durumuna getirir. Alkolizm, çeşitli akıl hastalıklarına yol açtığı gibi, bir sonraki nesillerde de acı ve ağrı izleri bırakır. Dünyamızı tehdit eden ve gittikçe daha tehlikeli sonuçlara yol açan sosyal afetler (alkolizm, intiharlar, boşanmalar, cinsel sapıklıklar vs) üzerinde alkolün önemli etkisi ve rolü çok büyüktür.
Alkolü bir süre kullanmakla ortaya çıkan alışkanlık haline alkol bağımlığı veya alkolizm denilmektedir. Alkolizme giren bir kişi, artık işinin alkol içmesine engel olduğunu düşünmeye başlar. Giderek çalışamaz hale ve işini kaybetme noktasına gelir. Bu sonuç hem ailesine, hem de topluma yük olur. Müdahale ve tedavi edilmezse, artık saatlerini içmekle geçirir. Alkolizm, bir ruh hastalığıdır. Alkolik ise ruh hastası kişi demektir. Bu gibi alkolik olmuş kişileri mutlaka tedavi için psikiyatri kliniklerine yatırıp bu illetten kurtulmaları için hemen tedaviye başlanmalıdır.
Hepimizin dikkat etmesi gereken en önemli önceliğimiz ve hazinemiz sağlığımızdır. Cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman bunu, ”Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” beyitiyle ne güzel ifade etmiştir. Sağlık deyince genelde hep beden sağlığımız akla gelmektedir. Oysa ruh sağlığı daha önemlidir. Midesi, kalbi, böbreği, ciğeri ve daha önemli birçok uzvu hasta olan kişinin bu organlarıyla ilgili ağrıları, şikâyetleri olabilir. Ancak bilinci yerindeyse, sözü ve sohbeti dinlenir. Kendini, ailesini, hatta başkalarını idare edebilir. Buna karşılık ruh sağlığı bozulan kişinin davranışları değişir, huzuru kaçar, varsa ailesinin mutsuz yaşamasına neden olur. Her hareketinde ve icraatında düşünce bozuklukları ortaya çıkar. Bırakın başkalarını, kimi zaman kendin, bile idare edemez. Görüldüğü gibi, alkollün yol açtığı ruhsal bozukluklar sadece kişi olarak kendisini değil, yaşadığı ortamı ve tüm insanlığa maddi ve manevi zararlar vermektedir. O nedenle insanın en önemli varlığının ruh sağlığının yerinde olmasıdır. Alkolün yol açtığı pek çok sosyal ve ailevi felaketleri hemen her gün yazılı ve görsel medyada görmekteyiz. Alkolün ailelere vermiş olduğu zararlardan sonrada en büyük felaketi ve yıkımlara dünya da ve ülkemizde de yaşanan açıklı ve önemli manevi ve maddi trafik kazalarının ve kayıplarını oluşmasına neden olmaktır. Hepinize sağlıklı, mutlu ve hayırlı bir yeni yıl diliyorum. 

ALKOLÜN YOL AÇTIĞI RUHSAL BOZUKLUKLAR

Bayram Ali KAVALCI

29.12.2013 16:24:27

31