Günümüz kitle iletişim araçlarının en önemlilerinden olan internet, çocukların ahlaki gelişimlerine etki etmektedir. Çünkü internet aracılığıyla oluşturulan rol modellerle çocukların vicdani yönüne, iyi-kötü arasındaki ayrımına ve bakış açısına yön vermektedir diyor bitirme tezinin giriş cümlesinde sevgili kızım Büşra.

Bülent Ecevit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun olan kızımın, “İnternetin Çocukların Ahlaki Gelişimine Etkisi” üzerine hazırladığı ve basıma hazır olan kitap hacmindeki bitirme tezinin sonuç kısmını sizlerle paylaşmayı uygun gördüm. Dört başlık altındaki araştırmanın asıl amacının; “Çocuğun ahlaki gelişimini ortaya koymak ve bu gelişime uygun olarak internetin çocuğun karakterine etkilerini” incelemek olarak ifade edebilirim...

İnşallah kitap olarak da basımını yaptıracağımız bu araştırmayı günü geldiğinde  sizlere hatırlatacağım.

Bu vesile ile eğitim hayatı boyunca çok başarılı olan ; Nurettin Topçu’nun “Bilmek seyretmek değildir, bir sırrı çözmektir. Kainat olaylarını çok tanımak, bilmek değildir. Bilmek, kanunu bilmektir. Dünyamızın nizamını anlamaktır. Sebepleri ve zaruretleri yakalamaktır. Büyük nizamın muammasını çözmektir...” sözüne denk bir hayatı düstür edinen sevgili kızıma bu çalışmasından dolayı teşekkür ediyor bundan sonraki hayatında da başarılar temenni ediyorum...

Araştırma şu dört başlık altında incelenmiştir...

Ahlaki Gelişim; Medya (Kitle iletişim); Bir Medya Aracı Olarak İnternet ve İnternet ve Çocuk.

İnsan hayatının her dönemi önemlidir. Ancak çocukluk dönemi diğer dönemlere kıyasla daha önemli bir yerdedir. Çocukluk döneminde sadece bedensel ve zihinsel açıdan değil ahlaki açıdan da gelişim gösterilmektedir...

Bu dönemde edinilen davranışların etkisi ömür boyu sürmektedir. Çocuk toplum kurallarını yavaş yavaş sezmeye başlar ve bazı davranışların insanları mutlu ettiğini fark ederek bunları taklit yolu ile öğrenmeye başlar. Bu dönemde aile büyükleri ve öğretmenler ahlaki olarak çocuğun model alacağı kimselerdir. Aileden, okuldan ve çevreden gelen öğrenme etkileri kişide değişikliğe sebep olabilecek her türlü etkiyi kapsamı içine alır. Bu sebeple çocukluk dönemine gereken önem verilmelidir.

Ahlak gelişim sürecinde, gelişimi etkileyen birçok çevresel etken vardır. Günümüzde bu etkenler içerisinde en etkili olanlardan biri internettir. İnternet, vermek istediği her türlü mesajı vermekte ve bu mesajları verirken alıcıda bırakacağı etkileri göz ardı etmektedir.

Çocukların vakitlerinin önemli bir kısmında etkileşim içinde olduğu internet verimli ve doğru kullanıldığı takdirde çocukların eğitim, eğlence ve gelişimini destekleme anlamında vazgeçilmez bir unsur olduğu açıktır.

Ancak internette çocukların karşılaşabileceği tehlikeli ortamlar her geçen gün artmakta ve çok sayıda çocuk bu ortamlardan zarar görmektedir. Akla ilk gelen tehlikeler, çocukların sınırsız ve sansürsüz bilgiye ulaşma olanağı, kötü niyetli bilgisayar kullanıcılarının aile bireylerinin kişisel bilgisayarlarına bağlanarak özel bilgilerini ele geçirme ya da yazılım ve donanımlara zarar verebilme olasılığı, internetin çekiciliği nedeniyle gençleri uzun süre oyalayarak sosyal yaşamın dışına itebilmesi gibi faktörlerdir.

Çocukların gelişim dönemleri dikkate alındığında, bilgisayar ve internet kullanımı, onların fiziksel ve sosyal gelişimlerini de olumsuz etkiler. Çocukların, sosyalleşmeye, oyuna, spor yapmaya, arkadaşları ile birlikte olmaya ihtiyaçları vardır. İnternet başında uzun zaman geçiren, arkadaşları ile oynamak yerine eve kapanan, şiddet içerikli ve bağımlılık yaratan bilgisayar oyunları oynamayı tercih eden çocukların fiziksel, sosyal ve özellikle kişilik gelişimleri olumsuz etkilenmektedir.

Çocukları internette bulunan uygunsuz içeriklerden koruma konusunda ebeveynlere önemli sorumluluklar düşer. Bu konu, hiç bir şekilde göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir konudur.

Bir ebeveynin ya da eğitimcilerin görevi, çocuğa sadece bilgisayar ve internet gibi ortamları tanıtmak ve bu ortamlara erişimlerini sağlamak olarak tanımlanamaz. Normal olarak bir ebeveynin, kendi çocuğunun kendisi olmadan evin dışında, nerede, kiminle olduğunu bilmesi gerekiyorsa; başıboş ve uçsuz bucaksız bir ortam olarak nitelendirilebilecek internette çocukların kontrolsüz bir şekilde bırakılmaması, oldukça tehlikeli sonuçlara maruz kalmamak için gereklidir...

Görüşmek üzere; Allah’a emanet olun...

(Not; 53 Rize Dergisinin son sayısında yayınlanan yazım)


Nurten
6.09.2017 11:55:31
değerli arkadaşım kızınıza başarılar dilerim. konu çok önemli kitap olarak basılması güzel bir fikir.

Mustafa Yılmaz
6.09.2017 12:32:27
internet ve çocuk konusuna devlet el atmış olsa da çok fazla açıklar var bu konudada. anne babaya çok iş düşmektedir,bugün ki sosyal iletişim imkanlarında her an çocuklar sosyal medya eliyle hem kendileri hemde aileleri zor duruma düşebilir,çok dikkat etmeli.

Alper Yılmaz
6.09.2017 13:20:03
yetişmiş bir kızınız olduğunu bu yazı ile yeni öğrendim akın abi,yolu açık olsun .

Ayten
6.09.2017 17:25:54
İnternetin duygusal, toplumsal, bireysel ve sağlığa ilişkin zararların neler olabileceği üzerine sorular da yeni yeni sorulmaya başlandı. Bu soruların pek çoğu da henüz yanıtlanmış değildir. Yararı ve çekiciliği bu kadar açık olan internet, aynı zamanda çocuk yönünden bir takım olumsuzlukları, hatta tehlikeleri de beraberinde getirmektedir. Devletin ilk önce bu soruna eğilmesi lazımdır. Kontrölsüz şekilde çocuklara bırakılan sosyal medya toplumu içten içe bitirmektedir. Büşra Hanımın araştırması bu konuda çok önem arz etmektedir.

Alparslan
8.09.2017 14:21:47
sosyal medya çağın vebasıdır nokta.

Mehmet Yazıcı
8.09.2017 17:22:52
çok önemli bir konu üzerine araştırma yapan kızınıza başarılar.

Nazlı morgul
8.03.2018 13:34:38
Çağımızın vebası hastalığı üzerinde durulması gereken tüm anne babaları ilgilendiren bir konu.kiziniza başarılar diliyorum Allah yolunu açık etsin

“ Ahlak, İnternet ve Çocuk! ”

Abdurrahman Akın

6.09.2017 09:52:33

5