2017 Yılı Nobel Kimya Ödülü'nün bu yılki sahibi, numunelerin son derece düşük sıcaklıkta incelenmesine olanak tanıyan kiro-elektron mikroskobiksini geliştiren İsviçreli Jacques Dubochet, Alman Joachim Frank ve İngiliz Richard Henderson'un oldu.

2015 yılı Nobel Kimya ödülünü, Türkiye’ye kazandıran Profesör Dr. Aziz Sancar, İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlenen törenle Nobel Kimya Ödülü’nü İsveç Kralı 16’ıncı Gustaf’ın elinden almıştı. Türkiye’de ve dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan milyonarlarca Türk insanını sevindirip, gururlandırmıştı.

İsveç Kraliyet Bilim Akademisi tarafından Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülen ilk Türk bilim adamı Prof. Dr. Aziz Sancar, yıllarca verdiği emeklerin ardından ödüle layık görülmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, “En çok ülkem için sevindim. Türkiye’ye Avrupa düzeyine varılması için bilim gerekli. O yönden katkı sunduğum için de çok sevinçliyim.” dedi.

 ABD’de Chapel Hill kasabasındaki Kuzey Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümü’nde çalışmalarını sürdüren Aziz Sancar, büyük ödül sonrası duygularını laboratuvarında Anadolu Ajansı muhabiriyle paylaştı. Ödülü açıkçası bu yıl beklemediğini aktaran Aziz Sancar, daha çok tıp ağırlıklı araştırmalara odaklandığını, dolayısıyla kimya alanında bir ödülü beklemediğini söyledi. Aziz Sancar; “Ancak çalışmalarımın hem tıp yönü, hem de kimya yönü var. Tıp ödülünü alacağımı düşünüyordum. Fakat o ödül iki gün önce verildiği için, artık olmaz diye düşünüyordum. Dolayısıyla bu kimya ödülünü beklemiyordum. Biraz sürpriz oldu. Benim için, yaptığım araştırmalar, verdiğim onca emek için tabii ki büyük memnuniyet verici bir ödül. Ayrıca ailem için sevindim. Çünkü büyük bir aileyiz. 8 öz, 2 üvey kardeşim var. Onlar için tabi çok sevindim. Fakat en çok memleketim için sevindim.”

Türkiye’den devlet büyüklerinin kendilerini aradığını ve tebrik ettiklerini, bazı medya organlarının sorularından ve sosyal medyada kendisinin kökenine ilişkin yorumlardan rahatsızlık duyduğunu dile getirdi. İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin bana sorduğu ilk soru: “Siz Arap mısınız? Oldu. Bana saygısızlık yaptılar. Ben Türküm, o kadar. Mardin’de doğmuşsam, Cizre’de de doğmuşsam, Kars’ta da doğmuşsam ben Türküm.” dedim. “Ben Nobel ödülünü DNA onarımı konusunda aldım. DNA onarımı insanı kansere karşı korumakta önemli. Çünkü kanser yapan etkenlerin çoğu DNA’yı bozuyor ve o yolla kansere sebep oluyor...”  Kuzey Carolina Üniversitesi’nde Biyokimya ve Biyofizik Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapan eşi Gwen Sancar da büyük sevinç yaşadıklarını söyledi.

Ülkemizin, her yıl, ve yay birkaç yıl arayla daha nice, Prof.Dr. Sancar hocamız gibi Nobel ödülü kazanan bilim adamları yetiştirmesini diliyorum.